Browsing by Subject "Anadolu"
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Item Restricted Afro-Türkler(Bilkent University, 2018) Arpakuş, Zeynep Hande; Arıcan, Kamil Onat; Bulut, Anıl; Yılmaz, Berkan; Demiralay, Muhammed AliTürkiye’de, özellikle Batı Anadolu’da, yaşamakta olan pek çok Afro-Türk -yani Afrika kökenli Türk- bulunmaktadır. Afro-Türkler, ağırlıklı olarak 18. yüzyıldan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışına kadar olan süreçte Türkiye topraklarına gelen veya getirilen Afrikalıların soyundan gelmektedir. Bu insanların Türk topraklarına geliş sebepleri arasında Anadolu’ya köle olarak getirilme, nüfus mübadelesi ile Yunanistan’dan gelme, asker olarak geldikten sonra Anadolu’ya yerleşme ve özgür işçiler olarak geldikten sonra geri dönmeme gibi sebepler bulunmaktadır. Bu sebepler arasında en önemli payı tutan ve hakkında en fazla bilgiye sahip olunan köleliktir. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kölelik Batı’da bilinen kölelikten bazı noktalarda ayrılmaktadır. Osmanlı’da köleler evin bir parçası olarak görülmüşlerdir. Bu durum, tüm dünyada kölelik yasaklanırken Osmanlı toplumunda köleliğin o kadar kolay terkedilememesine sebep olmuştur. Cumhuriyetin ilan edilmesi ve ardından Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesiyle beraber Afro-Türkler, eşit vatandaş statüsüne ulaşmışlardır, ancak başta maddi sıkıntılar olmak üzere hayatta karşılaştıkları bazı sıkıntılar devam etmiştir. Bu sıkıntılar zamanla -her ne kadar tam olarak bitmese de- azalmış ve Afro- Türkler daha normal bir hayat sürmeye başlayabilmişlerdir. 2006 yılında Afrikalılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği -veya kısa adıyla Afro-Türk Derneği- kurulmuştur. Afro-Türkler, uzun bir süre unutulmuş olan kültürlerinin bazı ögelerini tekrar canlandırmak için bu derneğin kapsamında faaliyetler yürütmeye başlamışlardır.Item Restricted “Anadolu’nun belleği”: Cüneyt Oğuztüzün(Bilkent University, 2022) Oğuztüzün, Ozan; Mutlu, Muhammet Bahadır; İnanç, Muhammed Enes; Irmak, Ayşe Verda; Velioğlu, ÖdülCüneyt Oğuztüzün, 1994 yılından 2014 yılına kadar Atlas Dergisinde çalışmış bir doğa fotoğrafçısıdır. Fotoğrafçılık kariyerinden önce, uzun bir süre bankacılık sektöründe görev alarak, üst düzey bir mevki olan Teftiş Kurulu Başkanlığı noktasına geldi. Bankacılık kariyerinde üst düzey bir gelire sahip olmasına rağmen hayatından mutlu olmayan Cüneyt Oğuztüzün, aradığı mutluluğu fotoğrafçılıkta buldu. İnsanı, doğası ve tarihiyle Anadolu’ya olan sevdasından dolayı Cüneyt Oğuztüzün fotoğrafçılık kariyeri boyunca (birkaç proje dışında) sadece Anadolu’yu fotoğrafladı. Fotoğrafçılık camiasında “Anadolu’nun Belleği” olarak bilinen ve kendisini “Coğrafya Fotoğrafçısı” olarak tanımlayan Cüneyt Oğuztüzün’ün hayatı ve Anadolu’nun tanınmasına olan katkıları araştırılmaya değer bulundu.Item Restricted Ankara'nın ilk sosyal ayak izi: AOÇ Merkez Lokantası(Bilkent University, 2022) Hacımusalar, Bilge; Bektaş, Ece; Demirbaş, Doğa; Çamurdan, Göksun Ural; Ertem, ErayTürkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olan Ankara, Cumhuriyet Döneminin başlarında henüz gelişmekte olan bir şehirdi. Genç Cumhuriyet ütopyası olarak kurulmaya çalışılan başkent, zamanla çağdaş insan modelinin çizildiği bir merkez haline gelmiştir. Bu şehrin kuruluş aşamasında Atatürk Orman Çiftliği cumhuriyetin temsil ettiği fikirlerin somut bir örneği oldu. Çiftlik 1925 yılında kurulduğunda ise topluma hizmet eden ortak bir kültür merkezi ve böylelikle de kentsel hafıza yaratılması için uygun bir ortam halini aldı. Atatürk Orman Çiftliği’nin bir parçası olan Merkez Lokantası, oluşturulmak istenen kentsel belleğin sosyal ayağını oluşturuyordu. Dönemin önemli eğlence mekânları ve lokantaları arasında yerini alan Merkez Lokantası, yeme içme ve eğlence kültürüyle kentsel belleğe katkıda bulunmuştur. Bu makalede ise kentsel belleğin ne olduğundan ve öneminden; Atatürk Orman Çifliği’nin kuruluş süreci ve Ankara’nın gelişimindeki payından; bu çiftliğin bir parçası olan Merkez Lokantasının tarihi, topluma etkisi ve öneminden bahsedilmektedirItem Restricted Bir Hitit başkenti: Şapinuva(Bilkent University, 2023) Serttaş, Burak; Kırkavak, Esen; Koşkan, Lara; Girgin, Mehmet Eren; Serdaroğlu, ZeynepAnadolu, stratejik konumu sayesinde birçok eski uygarlığın yaşamış olduğu bir coğrafyadır. Bu uygarlıklardan biri olan Hititler, M.Ö. 2000-1200 yılları arasında Anadolu'da varlık göstermekteydi ve M.Ö. 14. yüzyılda Şapinuva adlı kentten devlet idaresini gerçekleştirmekteydi. Bu araştırma, Şapinuva Antik Kenti'nin keşif sürecine, coğrafi önemine, Hitit İmparatorluğu içindeki konumuna ve sosyo-kültürel yapısına odaklanmayı amaçlamaktadır. Şapinuva şehri, ticaret, diplomasi ve yönetim merkezi olarak hizmet veren; Hititlerin idari merkezlerinden biriydi. Bu antik kentin keşfi, Hitit halkının sosyal yapısı, dini inançları ve sanatsal gelenekleri de dahil olmak üzere günlük yaşamlarına dair ışık tuttu. Bugün, Şapinuva'nın bir turizm destinasyonu olarak korunması ve tanıtılması hedeflenmektedir. Ziyaretçilerin bu medeniyetin tarihini ve kültürel mirasını deneyimlemelerine olanak sağlamak için çalışmalar sürmektedir. Bu nedenle, Şapinuva Antik Kenti'nde gerçekleşen kazıların ilerleme süreci ve kentin turizme kazandırılması için yapılması gerekenler de ele alınmıştır.Item Restricted Çorbacı Kadir Akdaş’ın Kahramanmaraş’tan Ankara’ya uzanan öyküsü(Bilkent University, 2023) Dai, Kerem; Bilgiç, Ceyhun; Şimşek, Selçuk Alp; Tunç, Hüseyin; Çakır, Gökdeniz CengizKadir Akdaş Kahramanmaraş’ta doğmuş, geniş bir aileye sahip olan bir lokanta Sahibidir. Baba mesleği olan çorbacılığı benimsemiş ve babasından aldığı mesleği günümüze kadar taşımayı başarmıştır. Uzun yıllar babasıyla çalıştıktan sonra mesleği kendi eline alarak birçok lokantanın sahipliğini yapmıştır. Kendisi göterdiği azimle lokantacılık sektöründe büyüyerek Ankara’ya taşınmış ve tanınan bir marka yaratarak şubeleşmesi anlatılmaya değer bir hayat hikayesi olduğunu göstermiş. Günümüzde kendisi Ankara’da üç adet restoranın sahibidir. Halizhazırda kendi çapında eknomik refaha ulaşmış olan Kadir Akdaş’ın geçmişte mücadele ettiği politik, ekonomik ve kişisel zorluklar, Türkiye tarihinde bir yer edinmiştir.Item Restricted Doğu Ekspresi’nin kuruluşu, gelişimi ve Anadolu halkı üzerindeki etkisi(Bilkent University, 2021) Erdoğrul, Helin; Yağcı, Mustafa Mert; Arslan, Burak; Ünen, Can; Bulut, EmreDoğu Ekspresi Osmanlı’nın son dönemlerinde Çarlık Rusya tarafından inşa edilmiş çeşitli rayların birleşimi ile doğmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren inşası için çaba gösterilmiştir ve ilk etaplarının inşalarına başlanmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu ve önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından doğu illerinin refah ve bayındırlığına doğru yeni bir adım olarak adlandırılmıştır. Seferlere başlanmasının ardından ülkenin batısı ve doğusu arasında köprü görevi görmüştür. Halkı lojistik, ekonomik ve kültürel açıdan birbirine bağlamıştır. Bu çalışmada Doğu Ekspresi’nin geçirdiği büyük değişim ve insanlar üzerindeki etkisi detaylı olarak kaleme alınmıştır.Item Restricted Elbruz’un zirvesinden Anadolu’nun yaylalarına: Karaçay-Malkar Türkleri(Bilkent University, 2021) Polat, Ege; Avcı, Esin; Sumer, Yunus Ekin; Ceritoğlu, Yusuf; Otlu, AlperKaraçay-Malkar Türkleri, Elbruz Dağı eteklerinde yaşamış ve kendi rızalarıyla anayurtlarından ayrılarak, Osmanlı Devleti’nin himayesi girmiş bir Kafkas halkıdır. 1774 Küçükkaynarca Antlaşması’nın imzalanması, bu toplumun, Ruslar ile yaşadığı diplomatik sorunların giderek artmasına sebep olmuş ve 1885’te başlayan göçe zemin hazırlamıştır. Karaçay-Malkar Türkleri, göç sonrasında çeşitli sosyal ve ekonomik sıkıntılarla karşılaşmış olsa da, günümüze gelindiğinde, geleneklerini ve dillerini dernekler vasıtasıyla korumaya çalışan bir topluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu proje kapsamında, Kafkasya’dan Anadolu’ya göçen Karaçay-Malkar Türklerinin; göç etmelerine sebep olan faktörler, göç sonrası yaşam biçimleri, dini inanışları, aile yapıları, gelenekleri ve ana dilleri incelenmiş ve Karaçay-Malkar Türklerinin; göç sonrasında koruduğu veya Anadolu’ya adapte ettiği alışkanlıkları konu edilmiştir.Item Restricted Esen ailesinin göç serüveni: 1950-1951 Bulgaristan-Türkiye göçü üzerine bir inceleme(Bilkent University, 2024) Yücel, Ceylin; Özekinci, Elif Beyza; Eroltekin, Eyüp; Duman, Gülce Duru; Uysal, SelinOsmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki hâkimiyeti süresince birçok Türk aile Bulgaristan başta olmak üzere Balkan ülkelerine yerleşmişlerdir. Ancak Osmanlı’nın çöküşünden sonra burada yaşayan Türkler çeşitli zorluklarla karşılaşmaya başlamışlardır. Bulgar hükümetinin Türklere karşı yaptırımları sebebiyle 19. yüzyılın sonlarından itibaren Türkler Anadolu’ya göç etmeye başlamışlardır. İlk kitlesel göçlerden olan 1950-1951 göçünde Esen ailesi de yer almıştır. Bulgaristan’ın Koşukavak kasabasında doğmuş olan Emine Tütüncüler ailesiyle birlikte Edirne’ye göçmüştür. Göçün aktörlerinden olan Emine Tütüncüler ile 1950 göçünde Bulgaristan’da kalıp daha sonra göçmüş olan Ayşe Esen’in oğlu Mehmet Esen’in anlattıkları neticesinde 1950-1951 Bulgaristan Türklerinin Anadolu’ya göç serüveni; öncesi ve sonrası olmak üzere bu makalede detaylıca anlatılmaya çalışılmıştır.Item Restricted Geçmişe açılan kapı: Karain mağarası(Bilkent University, 2023) Barış, Sedef; Gürbüz, Kerem; Çağlar, Zeynep; Güzelgöz, . Melisa; Kara, ArdaAntalya ilinin 30 km kuzeybatısında, Batı Toros ve Beydağ silsilelerinin doğuya açılan yamaçlarında bulunan, yaklaşık olarak deniz seviyesinde 435 metre yükseklikte olan Karain Mağarası; dünya arkeolojisi tarihi ile birlikte Türk arkeoloji tarihine şekil veren hem doğal bir oluşum hem de bir kazı alanıdır. Bu yazıda Karain Mağarası'nın tarihini, keşif sürecini ve ardından 20 ve 21. yüzyılda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sonuçları ve bulguları incelenecektir. Ayrıca, kazı sürecinde karşılaşılan zorluklar ve bu süreçte alınan önlemler de ele alınacaktır. Bu çalışmanın amacı, Karain Mağarası'nın arkeolojik ve tarihi önemini vurgulamak, bu alanda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının detaylarına ve bu çalışmaların Türk arkeoloji bilimine olan katkılarına ışık tutmaktır.Item Restricted İstanbul Ermeni toplumu bağlamında Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi(Bilkent University, 2025) Yılmaz, Ekin; Önal, Efe; Yargıç, Emir; Yiğit, Uğur Efe; Demirci, Nebi GörkemOsmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti için son derece önemli olan, Anadolu topraklarında yaşayan azınlıklar denildiği zaman üst sıralarda yer alan Ermeni halkı, 20. yüzyıl’da Osmanlı İmparatorluğunun dağılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte kendilerini belirsizlik içinde bulmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu gibi çok uluslu bir devlet sisteminden, tek uluslu bir sisteme geçilmesi Ermeni halkını ve okullarını derinden etkilemiştir. Bu bağlamda Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi oldukça önemlidir. 1678 Yılında Üsküdar’da kurulmuş olan bu okul, 1932 yılında eğitim hayatına son verse de 1950’li yıllarda Başepiskopos Karekin Haçaduryan tarafından yeniden açılmış ve 1953'te ruhban okulu olarak hizmet vermeye başlamıştır. Aynı yıllarda Anadolu’daki Ermeni okullarının kapatılması üzerine, Tıbrevank, yatılı düzende eğitim veren tek Ermeni lisesi olmuştur. Bu nedenle Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nin 20. yüzyıldaki yeri oldukça önemlidir. Bu çalışmada İstanbul’daki Ermeni okullarına, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lise’sinin kuruluşuna ve geçirdiği değişimlere, Hrant Dink gibi mezun verdiği isimlere ve okulun idari yapısına ve genel statüsüne yönelik araştırmalar yapılmıştır.Item Restricted Karamanlı Ortodoks Türkler(Bilkent University, 2018) Yıldırım, Anıl Batu; Yılmaz, Uğur; Kürklü, Ömer Faruk; Göğebakan, Umur; Yücel, YamanKaramanlı Ortodoks Türkleri varlıklarını uzun yıllar Anadolu coğrafyasında sürdürmüş ve Anadolu’nun kültürel zenginliklerini içselleştirmişlerdir. Daha sonra ise Osmanlı devletinin çok uluslu politikasıyla beraber yaşamlarını Anadolu’da devam ettirmişlerdir. Karamanlılar, dini inanışlarının Ortodoks olması dışında dil, kültür, örf ve adet gibi milli değerleriyle Türklerle benzerlik göstermektedirler. Bu benzerliğin sonucunda Karamanlılar kendilerini Türk milletine bağlı hissederek Milli Mücadeleye destek olmuşlardır. Buna rağmen Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan tek ulus politikasıyla beraber Yunanistan’a göç etmeye mecbur bırakılmışlardır. Mübadele sonrası Yunanistan topraklarında yaşamlarına devam etmeye çalışan Karamanlı toplumu kültürel çatışma ve aidiyet sorunları yaşamışlardır. Bu araştırmada Türklerin ortodoksluk ile ilk temaslarından Cumhuriyet dönemi sonrası Karamanlılara kadarki süreç incelenmiştir. Araştırma sürecinde Yonca Anzerlioğlu ile röportaj yapılmış ve birçok farklı yazılı kaynaktan yararlanılmıştır. Kaynaklar incelenirken Karamanlı Ortodoks Türklerin tarihsel geçmişi ve kökleriyle olan ilişkileri üzerinde durulmuştur.Item Restricted Kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaat: Körüklü çizme(Bilkent University, 2021) Doryan, Alin; Kahraman, Nura Evrim; Ekici, Eda Sıla; Barut, Zeynep İrem; Budak, Doğa KayraTürk kültürünün önemli bir zanaatı olmasına rağmen kaybolmaya yüz tutan körüklü çizme araştırıldı. Bu araştırmanın motivasyonu kaybolmak üzere olan zanaatları canlandırmayı ve topluma yeniden kazandırmayı hedefleyen Bir Usta Bin Usta Programı oldu. Geleneksel kıyafetlerin kültürlerdeki yeri ve önemine değinildi. Bu kıyafetlerden biri olarak kabul edilen körüklü çizmenin Anadolu’ya nasıl geldiği açıklandı. Körüklü çizmenin Türkiye’de üretildiği bölgeler ve üretilmesine etki eden faktörler araştırıldı. Yapım aşamaları ve yapımında kullanılan malzemeler de detaylı bir şekilde incelendi. Körüklü çizmenin Türk kültüründeki yeri, kullanım alanları incelendi. Ayrıca kültürün varlığına ve devamlılığına olan katkıları da araştırıldı. Bunlar yapılırken geçmişteki ve günümüzdeki kulanım alanları da ayrı ayrı ele alındı. Anahtar Kelimeler: Anadolu, Aydın, Çiriş otu, deri, efe, Ege Bölgesi, gelenek, körüklü çizme, kültür, Ordu, Söke, tahta çivi, Yörük, zanaat, zeybekItem Restricted Kırım Tatarları topluluklarının Türkiye'de teşkilatlanması ve bu teşkilatların kurumsallaşması(Bilkent University, 2018) Akyıldız, Aytaç; Arslan, Aybüke; Atay, Eray Ünsal; Erçoban, Şükrü Can; Tomris, Mehmet Tolga“Kırım” ismi verilen yarımadada yüzyıllardır yaşamakta olan Kırım Tatarları, Anadolu topraklarına devamlı surette göç etmişlerdir. XIIX. ve XIX. yüzyıllarda kişi sayısı olarak en yoğun zamanlarını yaşamış olan bu göç hareketi, Kırım Tatarlarının Anadolu’daki nüfusu artmaya devam ettikçe onları çeşitli teşkilatlanma faaliyetlerine yöneltmiştir. Araştırmamızda Kırım Tatarlarının XX. yüzyılda gerçekleştirmiş oldukları bu teşkilatlanma faaliyetlerine odaklanılmış; kendilerini yönlendiren liderleri, oluşturdukları yayın organları başta olmak üzere çeşitli etkenler incelenmiştir. Asıl amacı Kırım Tatarlarının kültürünü yaşatmak, birlik ve beraberliklerini sağlamak olan derneklerinin kuruluş süreçleri ve faaliyetleri araştırılmış, bu araştırmanın sonucunda Kırım Tatarlarının Anadolu topraklarındaki teşkilatlanmaları ve bu teşkilatların kurumsallaşması süreci aydınlığa kavuşturulmuştur.Item Restricted Milli Mücadele ve Sevr Antlaşması dönemindeki çoklu Posta Teşkilatı(Bilkent University, 2020) Yılmaz, Miray; Alkurt, Berenis Önsel; Bolu, Ebru Buse; Erol, Murat Barış; Dernek, KayraOsmanlı Devleti’nin yabancı devletlere verdiği kapitülasyonlar aracılığıyla yıllar içinde Osmanlı topraklarında yabancı devletlerin büyük paralar kazandığı sektörler oluşmaya başlamıştır. Bu durum 1. Dünya Savaşı sonrası Milli Mücadele döneminde iyice artış göstermiştir ve Osmanlı Devleti’nin iş kollarına da el konulmaya başlanmıştır. Bu iş sektörlerinden biri olan postacılık Anadolu topraklarında birçok devletin idaresinde gerçekleşmiştir. Posta Teşkilatı Milli Mücadele döneminde büyük bir önem arz ettiğinden Anadolu Hükümeti posta yollu iletişimi korumak ve bağımsız bir teşkilat oluşturmak için çaba göstermişlerdir. Bu yazıda, yabancı devletlerin posta teşkilatlarının Osmanlı topraklarındaki kuruluşu, Milli Mücadele dönemindeki çoklu posta teşkilatı ve Milli mücadele sonrası Türkiye Cumhuriyetinde posta teşkilatı anlatılmış ve siyasi olayların posta teşkilatına etkisi incelenmiştir.Item Restricted Milliyet gazetesi liselerarası müzik ve halk oyunları yarışması(Bilkent University, 2021) Akdağ, Ardelan; Geylani, Arşad; Verep, Berker; Kabaoğlu, Murat; Kaya, SevimDünya’da 60 sonrası başlayan rock ‘n ‘roll ve Batı müziği akımı Türkiye’de de etkisini göstermiş, 60’lı yılların sonlarına doğru iyice ivme kazanan bu akım 1967’de Milliyet Liselerarası Müzik Yarışması’nın başlaması ile birlikte geniş kitlelere ulaşmaya başlamıştır. Müzik yarışmasında ilk yıllarda katılım sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerden olsa da daha sonra tüm Türkiye’ye yayılmıştır. 1971 yılında halk oyunları kategorisinin eklenmesi ile birlikte yarışma iki kulvarda devam etmiştir. Halkoyunları yarışması liseli toplulukların büyük ilgisini görmüş, hatta zaman zaman müzik yarışmasını gölgede bırakmıştır. Gençlerin Türk Halk Müziği konusundaki ilgisine duyarsız kalmayan Milliyet, 1979 yılında halk oyunları yarışmasına dahil olmak üzere halk müziği kategorisini de yarışmaya dahil etmiştir.Item Restricted Ressamların yurt gezileri hareketi (1938-1943)(Bilkent University, 2020) Kınaş, Öykü; Kömürgöz, Yunus; Cansu, Oya; Yıldızer, Mahmut Can; Külahçı, Edip CemalMakalemizde 1938-1943 yıllarında gerçekleşen Ressamların Yurt Gezileri'ni inceledik. Atatürk'ün isteği üzerine, Anadolu ve resim sanatını tanıştırmak amacı taşıyan geziler, altı yıl boyunca altı kere düzenlenmiş ve sonunda Anadolu'nun ele alındığı 675 eser resmedilmiştir. Günümüz Türk resim sanatını etkilemiş olan Ressamların Yurt Gezileri'ni konu alan makalemizde, Erken Cumhuriyet Dönemi'ni, hareketin başlangıcını, hareket süresince ve sonucunda olanları ve bu harekete benzeyen, yakın tarihte gerçekleşmiş birkaç projeyi inceledik. Çalışmamızda birincil kaynak olarak sözlü kaynaklardan ve dönemin gazete haberlerinden yararlanırken, hareket hakkında yazılmış dergi yayınlarından ve tezlerden yararlandık.Item Restricted Seslerin izinde: dengbêjlik geleneği ve kültürel bellek(Bilkent University, 2024) Çöllü, Berk; Tantekin, Kerem Arda; Demir, İrem Doğa; Memiş, Efe; Akman, NazlıcanDengbêjlik Kürt kültürünün ayrılmaz bir sözlü geleneği olmuştur. Bu gelenek kapsamında Kürt halkı yaşamış olduğu toplumsal olayları, ortak ve bireysel duyguları enstrüman kullanarak veya kullanmayarak şairane bir biçimde nesilden nesile aktarmıştır. Pek çok gelişme kapsamında bu gelenek son yıllarda unutulmaya yüz tutmuştur. Bu araştırmada dengbêjlik kültürünü anlamak için akademisyen Prof. Dr. Metin Yüksel ve Dengbêj Fesih Koç ile röportaj yapılmış, aynı zamanda pek çok kaynak derlenerek Dengbêjlik kültürünün kökleri, yayılım ve eğitim süreçleri, Türklerin Ozanlık kültürü ile farklılıkları, gelenek içinde kadının rolü ve günümüzdeki önemi incelenmiştir. Bu araştırmayla Kürt halkı için önemli olan Dengbêjlik kültürünün daha iyi idrak edilmesi amaçlanmıştır.Item Restricted Türk metal müziğinin öncü grubu: Pentegram(Bilkent University, 2020) Öztürk, Melih; Durdalı, Yusuf Furkan; Demirsoy, Müge; Kahraman, Özlem Deniz; Güleç, AyselTürk Metal ve Rock müziğine büyük etkileri bulunan Pentagram 1986 yılında kuruldu. Kuruldukları dönem ve sonrasında metal ve rock müziğinin Türkiye'de yaygın olmaması ve bu müzik türlerinin Türk müzik kültürüne hayli uzak olması sebebiyle halktan bazı olumsuz tepkiler aldılar. Bu tepkilere aldırmadan metal müzik grubu olarak devam ederek Anadolu motiflerini metal müzikle birleştirmeyi denediler. Bu şekilde Türk müzik kültürüne metal müziği, dünyaya ise Türk kültürünü tanıttılar. Pentagram, Athena, Mor ve Ötesi ve Özlem Tekin gibi günümüz rock müziğinde önemli rol oynayan müzisyenlere ve gruplara olan etkileri sebebiyle Türk Rock müziğinde önemli bir rol oynamaktadır.Item Restricted Türkiye’de fırın makinelerinin öncüsü bir fabrika: Fimak(Bilkent University, 2021) Ün, Berra; Ekici, Çağın; Değer, Eylem Ladin; Kanyılmaz, Firdevs Iraz1976 yılında kurulan ve günümüze kadar geçen süreçte Türkiye’nin ve Dünya’nın önemli fırın makinaları üreticilerinden biri haline gelmeyi başarmış FİMAK’ın kuruluş yılları, gelişme sürecinde Türkiye ve Dünyanın genel hali ve kurucusunun firma özelinde karşılaştığı zorluklar, aynı zamanda firmanın gelecekte fırın makinaları sektörünün eğilimleri doğrultusunda alacağı pozisyon detaylandırıldı. İlk kısımda FİMAK’ın kurucusu merhum Vedat Özpınar’ın ilk hayatı hakkında eşi Muazzez Özpınar ve kızı Dilek Doğancı’dan alınan bilgiler ve diğer kaynaklar göz önünde bulundurularak ilk bölümde kurucunun kişisel geçmişi ve firmanın tarihine ilişkin bilgiler verildi. İkinci bölümde firmanın kurulduğu 70’li yıllarda Amerika’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargo neticesinde yaşanan ekonomik sıkıntılar detaylandırıldı, aynı zamanda firmanın 80 darbesinin Türkiye’deki ekonomik sonuçları ile nasıl başa çıktığı araştırıldı. Üçüncü bölümde, 1991 yılında 80m2 olan FİMAK tesislerinin 4000m2’lik bir alana büyümesi ile birlikte 1995 yılında yurtdışına da açılarak yarının dünyasının hızla değişen teknolojik ve ekonomik düzleminde nasıl ayakta kalacağı tartışıldı ve bu konudaki yol haritaları konusunda firmanın Dış Pazarlama Müdürü Ahmet Müjde ile kişisel iletişim kuruldu.Item Restricted Türkiye’nin sihirbaz jokeyi: Halis Karataş(Bilkent University, 2023) Tekinel, Elçin Merve; Çavdar, Öykü; Özdoğan, Faruk Toygun; Yüzer, Işıl Su; Demir, Ahmet SelimAt yarışçılığı, geçmişten günümüze Anadolu’nun sembolü haline gelmiş bir organizasyondur. Yıllar boyunca gelişerek jokeylik mesleğinin ve Gazi Yarışı gibi önemli değerlerin var olmasını sağlamıştır. Bu spor sayesinde yıllar boyunca Anadolu coğrafyasında önemli jokeyler ve atlar yetişmiştir. Bu jokeylerden biri de Halis Karataş’tır. Halis Karataş, elde ettiği tüm başarıları, yeteneği ve sportmenliği ile Türk halkının gönlünü kazanmış başarılı bir jokeydir. Jokeyliğinin en başarılı ve ünlü yıllarını safkan at Bold Pilot ile yarışırken geçirmiştir. Büyük bir çoğunluk Halis Karataş’ın Bold Pilot’tan sonraki kariyerini bilmemekte hatta jokeyliği bıraktığını sanmaktadır fakat Halis Karataş, aynı tutku ile mesleğine başka atlar, başka başarılar ve başka hedefler ile devam etmektedir.