Browsing by Subject "Tradition"
Now showing 1 - 20 of 28
- Results Per Page
- Sort Options
Item Unknown Abdülhak Şinasi Hisar`ın söyleminde gelenek(2002) Ramiç, AlenaAbdülhak Şinasi Hisar was one of the rare writers of Republican period who kept alive the old sense of literature and traditional esthetics in his literary works. He become recognized in the 1930s which was a period of rapid development for modern Turkish literature. Hisar, whose works show characteristics of resistance towards modernity, was known as a “writer” in books on the history of Turkish literature. However, the kind of resistance that he displays in his writings is in harmony with his traditional sense of literature and art, which was not an object of critical interest in his time. These writings, which can be closely identified with literary criticism, are full of subjective and poetic expressions. Although these prevent him from being called a “critic” in the modern sense of the word, they give important information about his system of values and his view of literature. Hisar does not pay attention to differences among literary genres and praises all kinds of writing with a refined sense of taste, defining them as works of literature. Because Hisar had not accepted the novelties of modernism in Turkish literature, his esthetics remained within the frames of tradition. When we analyze his literary works, we can see that Hisar’s critical views are in accordance with the attitude he expresses in his literary works. The most important elements that capture our attention at first in his works are his elaborate style and ambiguity of literary genre. These characteristics of Hisar’s literary works do not fit the parameters of modern literature and generate negative evaluations of contemporary Turkish critics who adopt the modern perspective. In spite of this, it cannot be said that his works are disordered, “chaotic”, and without literary value. These elements of his work are based on “pre-modern” values and originate from his sense of literature, which, derives from traditional oral culture that Hisar had cultivated since his childhood. That is why the characteristics of discourse and style that Hisar displays in his literary works during the period of modernization in Turkish literature must be defined within the frames of tradition. Hisar has a unique place in Turkish literature as an authentic writer who conveys the refined taste of Turkish civilization and literary tradition in his works.Item Unknown Ahmet Hamdi Tanpınar`ın şiir eleştirisinde Avrupa merkezlilik(2006) Pelvanoğlu, EmrahAhmet Hamdi Tanpınar (1901-62), who was one of the most original writers of modern Turkish literature, especially with his novels and poems, had also contributed to Turkish literary studies by various articles, essays, and his well-known history of the nineteenth-century Turkish literature. In his articles and essays, Tanpınar placed special emphasis on the genre of poetry and interpreted the development of Turkish literature by putting poetry in the center. This thesis aims to analyze Tanpınar’s writings about poetry in general, and Ottoman poetry and Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) in particular, and to explore his conception of fine arts and his Eurocentric approach. In the first part, entitled “An Overview of Tanpınar’s Criticism of Poetry”, a brief chronological outline of the body of his writings about “Criticism”, “Poetry”, “Ottoman poetry”, and “Yahya Kemal” is provided. The second part of the thesis, entitled “Elements of Tanpınar’s Criticism of Poetry”, consists of two subsections: “Critical Interpretation According to Fine Arts” and “Constructing Continuity in Poetic Language: Selectivity”. The first subsection explores Tanpınar’s understanding of poetry as a fine art and his definition of it in terms of the characteristics of the fine arts. The second subsection discusses Tanpınar’s re-construction of a “classical” tradition by an intentional selection of poets from Yunus Emre to Yahya Kemal in the context of poetic language and his Eurocentric perspective. Tanpınar re-constructs this line of continuity by selecting verses, couplets, and poems according to European literatures, especially French literary norms, while valuing them with the conceptions of European arts, and finally making the mentioned line “Europeanized”. At the same time, he “orientalizes” the Ottoman poetic tradition and makes modern Turkish poetry subordinate to it, with the exception of Yahya Kemal.Item Restricted Arif Altınkaya: The preservation of the legacy of coffın-making(Bilkent University, 2020) Mustafa, Muhammad; Ahmed, Wasiq; Amin, Elham; Naeem, Talha; Charyyev, BayramArif Altinkaya's interesting journey of inheriting the ancestral profession of coffin-making in Ankara, specifically Altindag, deserves historical attention. This was a practice that spanned centuries of a profoundly unique Islamic tradition passed on from the Ottoman Empire to the forefathers of Altinkaya and onto him, which he acquired, along with its hurdles.Item Restricted Bir göçmen ailenin mirası: Beyaz Fırın(Bilkent University, 2023) Aysoy, Ece; Akçin, Muhammed İbrahim; Toksöz, Kerem Fatih; Tuncer, BahattinNeredeyse iki yüz yıllık bir tarihi olan Beyaz Fırın İstanbul’un en köklü fırınlarından bir tanesidir. Stoyanof ailesinin beş kuşaktır işlettiği bu fırının ortaya çıkma hikayesi de ilgi çekicidir. 1830’lu yıllarda Balkanlardaki karışıklıktan kurtulmak için İstanbul’a göçen Andon Stoyanof burada küçük bir fırıncı dükkânı açmıştır. Tabela kültürünün olmadığı zamanlarda kurulduğu için dükkân “Bulgar’ın Fırını” ismiyle nam salmıştır. Fırını oğlu Kosma’ya bırakan Andon memlekete dönmüş ama Kosma İstanbul’da kalarak işleri devam ettirmiştir. Kosma’nın İstanbul’da kalma kararı Beyaz Fırın’ı bugünlere getirmiştir. Yönetimin babadan oğula geçtiği dükkân, George ve Lambo kardeşler zamanında Beyaz Pastane ve Beyaz Fırın olarak ikiye bölünmüş. 1980 yılında ise tek dükkân Beyaz Fırın olmuştur. Beyaz Fırın’ın bugünkü yöneticisi Nathalie Suda ile aile mirası önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Geleneksel pastacılıkla yeni nesil pastacılığı birleştiren Nathalie değişen dünyanın şartlarını göz önünde bulundurmuş, insanların artık dışarda yemek yemeyi tercih edeceğini öngörmüştür. Bu nedenle Beyaz Fırın’da çeşitliliği arttırmış, farklı lezzetleri yaratmış böylece özgün tadı yakalamıştır. Gıda reklamcılığının öncüsü olmuş, Beyaz Fırın’ı en önemli ve özgün markalardan biri haline getirmiştir. İki asır, beş kuşak gören Beyaz Fırın bugün özgün yapısı ve özgün tatlarıyla hizmet vermektedir. Gıda sektörüne getirdiği yeni bir anlayış nedeniyle İstanbul’un en değerli fırınlarından bir tanesi özelliği taşımaktadır.Item Open Access Cep folkloru(Geleneksel Yayıncılık, 2006) Uyanık, S.Kitle iletişim araçlarındaki hızlı gelişme ve bu araçların yarattığı ilişkiler dolayımında önemli sayıda iletişim süreci modeli ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan biri de cep telefonu kullanıcıların oluşturduğu iletişim modelidir. Bu kullanımlarda geleneğin etkisini, kodların işaret ettiği içeriklerin toplumsal alanda yaygınlaştığını ve kullanılan ifadelerin kalıp s al özellikler kazanarak dile yerleştiğini görebilmek mümkündür. Bir folklor oluşturma bağlamında ele alınabilecek olan bu iletişim sistemi tarafından koşullandırılan davranış kalıpları ve aynı doğrultuda oluşan dil, davranışların grup içinde tanımlanmasına, adlandırılmasına, stereotip haline getirilmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada cep telefonu kullanıcıları arasında yaratılan dil, kullanıcılardan oluşan bu sosyal grubun oluşturdukları kültürel kodlar ve bu iletişimsel alanın folklorla olan ilişkisi incelenecektir.Item Restricted Elazığ'ın Sivrice ilçesi ve Hazar gölü(Bilkent University, 2023) Öztürk, Deniz; Göksal, Tuna; Gülten, Sadık; Sağır, Burak; Taymaz, MetinSivrice, Elazığ’ın on ilçesinden biridir. Sivrice, çok eski bir ilçe değildir. Temelleri Cumhuriyet Dönemi’ne dayanmaktadır. İlçede bulunan Hazar Gölü, Hazar Baba Dağı gibi coğrafi yapılar, bölgenin hem kültürel hem de ekonomik yapısına yön vermektedir. Bölgede geçmişten günümüze birçok farklı etnik grup bir arada yaşadığı için ilçedeki kültürel ve ekonomik hayat birden fazla etnik grubu etkilemektedir. Bu yüzden bu araştırmada Sivrice ilçesinin spesifik özellikleri yerine bütününe odaklanılmıştır. Bölgenin tarihi, coğrafi özellikleri ve demografik yapısının yanı sıra bölgenin kültür, gelenek ve turizm açısından önemi incelenmiş ve bu özellikler arasındaki bağlantılar yansıtılmıştır.Item Unknown Erzurum düğün gelenekleri(Bilkent University, 2020) Oral, Ege Bora; Adırbelli, Elanur; Demir, Yaren; Yıldız, YiğithanErzurum düğünleri, bazıları kendine has bazıları ise yörede bulunan illerin düğünleri ile ortak olan pek çok geleneğe sahiptir. Bu gelenekler, Erzurum düğünlerini diğer düğünlerden farklı kılarken aynı zamanda eskiden beri var olan adetlerin de varlığını ve değerini hala korumasını sağlar. İnsanların geleneklere verdikleri önem nedeniyle Erzurum’daki düğünler fazlasıyla yoğun, tempolu, bazen de yorucu olsa da her zaman eğlenceli geçer çünkü çoğu insan düğün sürecinde hemen hemen tüm gelenekleri yaşatmaya ve uygulamaya çalışır. Gelin ve damadın nişanındaki, gelinin kına gecesindeki, damadın kısır gecesindeki ve son olarak düğündeki gelenekler Türk kültürüne de zenginlik katar. Dolayısıyla Erzurum düğünlerinin ve bu süreçte uygulanan geleneklerin değeri ve önemi göz ardı edilemez.Item Open Access From decline to progress : Ottoman concepts of reform 1600-1876(2017-06) Topal, Alp ErenThis dissertation aims to analyse the transformation of Ottoman reform debates from the late sixteenth century to 1876 when the first Ottoman constitution was promulgated, by tracing various concepts of reform used in different periods of. In chronological order these concepts are ıslah (reform) in seventeenth century, tecdîd (renewal) at the turn of nineteenth century, tanzîmât (reordering) in the period leading up to the Tanzimat and terakki (progress) during the late Tanzimat. Using the political writing produced by Ottoman bureaucrats (memoranda, treatises, chronicles, essays) and scribes, in each era I question how order is understood, how Ottoman decline is conceptualized, how tradition is reinvented and how innovation is justified. Through such questions, I seek to understand the logic of transformation in Ottoman political vocabulary accompanying the state transformation process and challenge some basic assumptions in the literature regarding Ottoman political language, Westernization and secularization. In my analysis I employ various revisionist approaches to the history of political thought mainly including Reinhart Koselleck’s conceptual history and contextualism of Cambridge School.Item Restricted Geçmişten günümüze Ankara Kalesi çevresinde el sanatları(Bilkent University, 2023) Yağlı, Ahmet Kutay; Herek, Çağan; Yazar, Dide Gülneval; Erçiftçi, Ege; Büyüksarıkulak, FurkanAnkara Kalesi, etrafında çok sayıda el sanatıyla uğraşan işletme barındıran tarihi bir yerdir. Buradaki el sanatları zaman içerisinde belirli zorluklar yaşamıştır. Bu zorluklar tarihi süreçte el sanatlarında bazı değişikliklere yol açmışlardır. Bu araştırmanın ana temaları Ankara Kalesi etrafındaki el sanatları, bu sanatlardaki değişimler ve bu sanatları yapanların çektiği zorluklardır. Çalışmada Ankara Kalesi tarihi ve o bölgedeki el sanatları hakkındaki kitap ve makalelerden yararlanılmıştır. Ayrıca Ankara Kalesi etrafında el sanatı yapan 5 zanaatkâr ile röportaj yapılmıştır. Röportajlar sırasında zanaatkârların karşılaştıkları zorluklar, bölgenin tarihi ve el sanatlarındaki değişimlere değinilmiştir. Bu çalışmayla geleneksel el sanatlarının gelişiminin, değişiminin ve bu sanatlarla uğraşan esnafın 21. yüzyıla gelirken çektikleri sıkıntıların Ankara Kalesi özelinde röportajlar üzerinden sözlü tarih çalışması formatında incelenmesi amaçlanmaktadır.Item Restricted Geçmişten günümüze Galatasaraylılar birliği(Bilkent University, 2021) Şuğle, Alper; Altınalan, Defne; Görgün, Deniz; Karalar, Halil İbrahim; Şeker, ÖzgürDernekler birçok farklı amaca hizmet etmek için kurulabilir. Bu yüzden kurulan her derneğin bir amacı, misyonu ve vizyonu olmalıdır. Dernekler bir toplumun refahını artırıp sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısını geliştirir. Ayrıca kurulduğu toplum içerisinde birlik beraberliği ve dayanışmayı artırır. Türkiye’de 1924 Anayasası ile ilk defa tamamen güvence altına alınan dernek kurma özgürlüğü ile kurulan dernek sayısı hızla artmıştır. Adı pek duyulmasa da 1937 yılında Ankara’da kurulan Galatasaraylılar Birliği Derneği Türkiye’de 1924 Anayasası’ndan sonra kurulmuş önemli derneklerden biridir. Galatasaray Lisesi mezunları tarafından kurulan bu dernek sadece liseye hizmet etmekle kalmayıp Türkiye’deki birçok yardıma muhtaç öğrenciye yardım eli uzatmaktadır. Kurulduğu günden bugüne birçok zorlukla karşılaşan Galatasaraylılar Birliği Derneği günümüzde hâlen varlığını sürdürmektedir.Item Restricted Gelenekten turizme avanos çömlekçiliği(Bilkent University, 2023) Arpacı,Ceren; Elyan,Çağla; Bıçak,Fatma Deniz; Aydoğan,Hikmet Bozkurt; Niğdeli,SerraThis article is about pottery in the Avanos region. It explores what pottery is, how it came about and its different forms, and highlights the importance of pottery in the Avanos region. Aydın Afacan and Pembe İnan shared their knowledge and expertise on ceramics in this context. The article also discusses pottery and socio-cultural and socio-economic aspects in the Avanos region. The culmination of the research led to the development of an essay that deals in depth with all aspects of ceramics.Item Open Access Gold and gold jewelry : exploration of consumer practices(2003) Ertimur, BurçakThis thesis explores consumers’ practices and experiences in relation to consumption of gold and gold jewelry. It focuses on the underlying motivations of consumers, the uses of gold and gold jewelry, and examines the practices and meanings that emerge as a result of these uses. Data were collected through qualitative research methods. The participants include twenty-four female consumers and four industry representatives. Age, income, and use of gold jewelry/coin constitute the main criteria in selection of the consumers. The findings indicate three main uses for gold and gold jewelry: Gift-giving, ornamentation, and investment. Both utilitarian and symbolic motives are identified in giving gold jewelry/coins as a gift. Whereas previous research focuses on the symbolic aspects of the gift, the findings suggest that there are utilitarian aspects as well. The practices and experiences related to the use as ornamentation illustrate the relation of gold jewelry to fashion, highlight the item’s significance for sense of self, and reveal patterns of complementarity with the product category of clothing. The exploration of the use of investment uncovers the dual function of gold jewelry, and indicates the interaction between ornamentation and investment. The study concludes with a discussion of the contributions, limitations, and implications for future research on the topic.Item Restricted Hatay’daki akraba evlilikleri: Samandağ, Reyhanlı ve Yayladağ ilçelerindeki kadın ve çocukların hayatına etkileri(Bilkent University, 2024) Dağıstan, Ceyda; Çeliker, Jasmin Yağmur; Bormalı, Ada; Bektaş, Yağmur; Şimşek, KıvançAkraba evliliği, yüzyıllardır hem dünyada hem de Türkiye’de süregelen bir gelenektir. Özellikle Türkiye’nin doğu bölgesinde ve aşiretler arasında çok yaygın olan bu gelenek, günümüzde de varlığını beklenilenin üstünde bir oranla devam ettirmektedir. Cumhuriyet’in ilanı sonrası ve özellikle 1968 yılından itibaren yapılan çalışmalar ile Türkiye’de akraba evliliklerinin tarih boyunca kadınlar ve çocuklar üzerinde ciddi sorunlar doğurmuştur. Araştırmada Türkiye’de akraba evlilikleri oranının en fazla olduğu illerden biri olan Hatay’a odaklanıldı. Özellikle Samandağ, Reyhanlı ve Yayladağı ilçelerinde, akraba evliliklerinin kültürel yapılanma yüzünden kadınların hayatlarını kısıtlaması ve bu evlilikler yüzünden Türkiye’de görülen nadir genetik hastalıkların çoğalması gibi sonuçlar röportaj, gazete haberleri ve akademik yazılarla elde edilmiştir.Item Open Access Karacaoğlan'ın güçlü sesinde kırılan gelenek(2002) Aydin, BilgenGeleneğin mirasını taze, çarpıcı ve özgün bir söyleyişle ifade eden Karacaoğlan şiirinin temelleri 16.yüzyılda atılmıştır. Araştırmacılar tarafından Çukurovalı Karacaoğlan'dan Rumelili Karacaoğlan'a kadar çok sayıda Karacaoğlan'ın varlığı kabul edilmektedir. Dolayısıyla, tek bir Karacaoğlan yerine "Karacaoğlan Geleneğinden söz etmek daha doğru olacaktır. Bu çalışmanın amacı, kendinden önceki geleneğin kalıplarını kıran Karacaoğlan şiirinin özgünlüğünü vurgulamaktır.Item Restricted Karşıyaka’da nesiller boyu süren bir kültür: Küçük Avcı Kurukahvecisi(Bilkent University, 2021) Yağmur, Damla; Özgenç, İsmail; Eryalçın, Dafne; Kurugül, Ilgın Dide; Yılmaz, GöktuğTürk Kahvesi, Türk halkının yıllardan beri tükettiği geleneksel bir içecektir. Bu araştırmada öncelikle Türk kahvesinin Türk mutfağına girişi ve sonrasında, asıl araştırma konusu olan Küçük Avcı’nın da bulunduğu, İzmir’deki kahve ve kahvehane kültürünün gelişimi araştırılacaktır. İzmir, Karşıyaka’da seksen üç yıldır bir sembol haline gelmiş ve dört kuşaktır iş yapan Küçük Avcı Kurukahvecisi’nin kuruluşu başlığı altında, kurucu Mehmet Avcı’nın sektöre atılması ve markaya giden adımlar incelenecektir. Küçük Avcı’nın markalaşma süreci, devamında markayı etkileyen devlet politikaları ve markanın tarihsel süreçte karşılaştığı sorunlar ele alınacaktır. Sonrasında da Karşıyaka halkının markaya olan yaklaşımı üzerinde durulacaktır. Bir sonraki bölümde ise markanın değişen zaman ve koşullar karşısındaki tutumu ve politikaları incelenecektir. Bu da teknolojik gelişmeler, değişmekte olan kahve kavurma yöntemleri, pandemi süreci, internet üzerinden satış ve küresel olayların markaya etkisini içermektedir. Bu doğrultuda Küçük Avcı Kurukahvecisi’nin kuruluşu, Karşıyaka’nın bir sembolü haline gelmesi ve böylesine köklü bir markanın gelişen ve değişen dünya düzeni karşısındaki tutum ve politikaları incelenmektedir.Item Restricted Kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaat: Körüklü çizme(Bilkent University, 2021) Doryan, Alin; Kahraman, Nura Evrim; Ekici, Eda Sıla; Barut, Zeynep İrem; Budak, Doğa KayraTürk kültürünün önemli bir zanaatı olmasına rağmen kaybolmaya yüz tutan körüklü çizme araştırıldı. Bu araştırmanın motivasyonu kaybolmak üzere olan zanaatları canlandırmayı ve topluma yeniden kazandırmayı hedefleyen Bir Usta Bin Usta Programı oldu. Geleneksel kıyafetlerin kültürlerdeki yeri ve önemine değinildi. Bu kıyafetlerden biri olarak kabul edilen körüklü çizmenin Anadolu’ya nasıl geldiği açıklandı. Körüklü çizmenin Türkiye’de üretildiği bölgeler ve üretilmesine etki eden faktörler araştırıldı. Yapım aşamaları ve yapımında kullanılan malzemeler de detaylı bir şekilde incelendi. Körüklü çizmenin Türk kültüründeki yeri, kullanım alanları incelendi. Ayrıca kültürün varlığına ve devamlılığına olan katkıları da araştırıldı. Bunlar yapılırken geçmişteki ve günümüzdeki kulanım alanları da ayrı ayrı ele alındı. Anahtar Kelimeler: Anadolu, Aydın, Çiriş otu, deri, efe, Ege Bölgesi, gelenek, körüklü çizme, kültür, Ordu, Söke, tahta çivi, Yörük, zanaat, zeybekItem Open Access Metalaştırılan kültür(Geleneksel Yayıncılık, 2006) Uyanık, S.Geleneği kullanan kitle iletişim araçları bir kültür endüstrisi haline dönüştürülmekte ve kültüre ait değerler metalaştınlmaktadır. Kültüre ait motif, ritüel ve gelenek gibi değerlerin kullanıldığı iletişim yöntemlerinden biri de reklamlardır. Modem endüstriyel dünya ve bu dünya içinde yer alan gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelere ait bir olgu olarak karşımıza çıkan reklamlar, bir ürüne karşı talebi artırabilmek için fiyat, ürün kalitesi gibi değişkenlerin yanında halkın din, inanç, gelenek gibi değerlerle olan ilişkisini de hedef almaktadır. Bu çalışmada da reklamlarda kültüre ait unsurların nasıl kullanıldığı, bu tür reklamların toplum üzerindeki etkileri ve bu etkilerin doğurduğu sonuçlar Kent’in dinî bayramlar döneminde televizyonda yayınlanan reklam filmi ele alınarak incelenecektir.Item Open Access Metinlerarası ilişkilerde sözlü yapıtların ve sanatçıların konumu üzerine(Geleneksel Yayıncılık, 2007) Özay, Y.Oldukça geniş bir alana yayılmış olan “metinlerarasılık” konusu, bu çalışmada, edebiyat yapıtlarının “metinlerarası ilişkiler” kurmalarını, edebiyat eleştirmenlerinin nasıl ele aldığı ve metinlerarasılık yaklaşımlarında sözlü edebiyat yapıtlarının nasıl bir konuma sahip olabileceği ile sınırlandırılacaktır. Bu tartışmaya giriş yapabilmek için öncelikle eleştirmenlerin “metin” kavramına ilişkin görüşleri ele alınacak, çalışma yazılı edebiyat metinleri merkezinde tartışılan metinlerarası ilişkilerin, sözlü edebiyat ürünlerinde nasıl aranabileceğine yönelecektir. Sözlü edebiyat yapıtlarının “metinlerarası ilişkiler” tartışmasında nasıl bir konuma sahip oldukları, metinlerarasılık kavramlarından özellikle “palempsest” ve “yeniden yazma” ile “gelenek” kavramı aracılığıyla irdelenecektir. Yazılı ve sözlü edebiyat metinlerinin kendi aralarında ya da birbirleriyle nasıl metinlerarası ilişki kurduğu konusu edebiyatçılar ve sözlü sanatçıların yapıtlarını oluşturma süreçlerine ilişkin görüşler merkeze alınarak incelenecektir.Item Open Access Nâzım Hikmet ve Cegerxwin'de aşk şiirinin ideolojisi(2008) Yekdeş, Ömer FarukThis thesis investigates the conceptions of love and the descriptions of the beloved in the poetries of Nazim Hikmet and Cegerxwin, two socialist poets of Turkish and Kurdish languages respectively, with a particular focus on the poets’ relationships to their traditional literatures and the ideological meanings that they attributed to love and the beloved. I first provide information about the political and literary climate against which Nazim Hikmet and Cegerxwin produced their works in order for locating each poet within their respective literary traditions. Then, I focus on the poets’ relationships to tradition and on the main features of their poetries as a background to investigate the ideological dimensions of their understandings of love. Nazim Hikmet’s letters to Piraye involves reappropriations of the imageries of love from the Islamic mystical poetry. I read this as the poet’s attempt to transform divine love into material love. Moreover, rather than emphasizing the physical beauty of the beloved, Nazim Hikmet portrayed his beloved with reference to the social reality of which she was a part. This was a move that challenged the understandings of love reflected in both the Divan poetry and Turkish poetry in the process of modernization. Furthermore, Nazim Hikmet offered segments from the lives other people as constitutive elements of his treatment of the relationships between the lover and the beloved. From a socialist perspective, thus, Nazim Hikmet articulated a conception of the personal relationship as a medium through which to attain the social and the universal. This study reveals that Cegerxwin also challenged and transformed the way love is treated in the classical Kurdish poetry in a similar vein. On the one hand, Cegerxwin added modern images to the classical metaphors of love. On the other hand, he adopted a materialist understanding of love by exposing the sexuality of the beloved. Cegerxwin also transformed the type of lover: In contrast to the passive image of the lover that permeates the classical Kurdish poetry, Cigerxwin’s lovers are active agents within the Kurdish nation-making process. Besides these, Cigerxwin made the national homeland the subject of love: Cast as the female body at which male love and desire is directed, homeland appears as the object of love in Cigerxwin’s poems. The thesis concludes that beneath Nazim Hikmet’s and Cegerxwin’s negations of the Islamic mystical love, there lied a rejection of traditional forms of authority. While Nazim Hikmet substituted traditional authority with social consciousness, Cegerxwin put forward the principle of national sovereginty in its stead.Item Restricted Ozanlık geleneğinin yerel bir örneği: Emlek Yöresi Ozanları(Bilkent University, 2022) Tuğlu, Emir; Özdemir, Eren Can; Özsoy, Mustafa KağanOzanlık, köklü bir gelenek olduğu için birçok akademik çalışmada incelenmiştir. Bu çalışmada ise ozanlık geleneği Emlek yöresi özelinde incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde ozanlık – âşıklık geleneğinin tarihsel serüveni ve aralarındaki ilişki incelenmiştir. Devamında 1950 ile 1990 yılları arasında ozanlık geleneğini dönüştüren temel üç olgu, yani göç, teknolojik gelişmeler ve politika üzerinde durulmuştur. Çalışmanın son bölümünde ise sözlü kaynak Rıza Aydın’la yapılan görüşmeler ışığında; Emlek yöresinin ozanları, Emlek yöresinde ozanlık geleneği, yörenin, diğer yörelere oranla neden daha fazla ozan çıkarttığı ve Emlek yöresi ozanlarının etkilendikleri, etkiledikleri alanlar gibi konular masaya yatırılarak çalışmaya konu olan inceleme tamamlanmıştır.