Browsing by Subject "Settlement"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item Restricted 1923 Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin Samsun’daki etkileri(Bilkent University, 2022) Cura, Ege; Fındık, Liya; Güney, Murathan; Şahin, NumanLozan Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca kararlaştırılan 1923 mübadelesi iki ülke arasında antlaşmalar dolayısıyla gerçekleşmiş tarihteki ilk ve tek zorunlu göç örneğidir. Mübadele sırasında insanların ve değerli eşyaların taşınması sırasında çıkan problemler dolayısıyla salgınlar, mal kayıpları ve ölümler yaşanmıştır. Samsun, 22668 mübadile ev sahipliği yaparak en çok göç almış şehirler arasındadır. Önceki dönemlerde iş gücünü kaybetmiş Samsun’a mübadiller ve farklı bölgelerden mültecilerin akın etmesi şehirde ekonomik ve demografik problemlere sebep olmuştur. Bundan dolayı Samsun yerlilerinin göçmenlere ön yargısı oluşmuş ve mübadillerin yerleşmesine engel olmak amacıyla bölgede mal dağıtımı konusunda usulsüzlükler yapılmıştır. Zorunlu göçün getirdiği tüm bu zorluklara rağmen mübadiller kendini yabancı olarak görmemiş ve yerleştikleri dönemden bu yana Samsun’a uyum sağlamışlardır. Günümüzde mübadiller ile Samsun yerlileri uyum içerisinde yaşıyor olsa da mübadiller birbirlerine hep düşkün olmuş ve genellikle aynı bölgelere yerleşerek birbirlerine destek olmaya devam etmişlerdir.Item Restricted 1939 Bulgar göçü: Tuna Ailesi(Bilkent University, 2024) Kaldırım, Burakhan; Bolluk, Çınar Yavuz; Yumuşak, Ferhat Kuzey; Uluğ, Hazal; Çuvalci, MeteBu çalışma, 1939 Bulgar Göçü'nü Tuna Ailesi'nin deneyimine odaklanarak Bulgaristan'daki Türk azınlığın geçmişini ve Türkiye'ye göç etme sürecini vurgulamaktadır. Stambolijski dönemiyle başlayan iyileşmeye, suikast sonrası baskıların artması ve ekonomik zorluklara, göçü hızlandıran etkenlere yazıda yer verilmektedir. Türkiye'nin göçmenlere sağladığı destek ve entegrasyon çabalarıyla birlikte, Bulgaristan'ın asimilasyon politikaları ve ekonomik sıkıntılar da vurgulanır. Tuna Ailesi'nin göç kararı, Bulgaristan'daki zulümle birlikte alınmış ve Türkiye'deki entegrasyon süreciyle devam etmiştir. Ailenin yaşadığı zorluklar, başta yerleşim ve kabul görme sorunları olmak üzere detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Çömlekçi'den Yenicabat Köyü'ne taşınma süreci ve bu süreçte karşılaşılan zorluklar özellikle vurgulanır.Item Restricted 1953-1960 yılları arasında Şebboy Ailesinin Makedonya'dan Türkiye'ye göçü(Bilkent University, 2020) Özkoç, Berre; Demir, Ece Berenis; Gülcan, Satı İlay; Derin, Ege; Kara, Yusuf KutayOsmanlı 20. Yüzyılın başında Balkanlardan çekildiğinden beri tarih Müslümanlara ve Türklere karşı özellikle milliyetçilik kaynaklı çok çeşitli baskıya şahit olmuştur. 1950-1960 yılları arasında giderek artan baskılar pek çok aileyi kaçmaya, göç etmeye zorlamıştır. Yugoslavya‟nın Ohri şehrinde yaşayan ve tarımla uğraşan Şebboy ailesi, komşu ve yakın çevreleriyle olan ilişkilerinin iyi olmasına rağmen Yugoslavya hükümeti tarafından maruz kaldıkları ayrımcılık ve baskıdan dolayı göç etmek zorunda kaldı. Şebboy ailesinin Türkiye‟ye göçleri Ankara‟daki yakın akrabalarının daveti üzerine gerçekleşti ve bu sebeple Ankara‟ya yerleştiler. Ankara‟da çeşitli işlerle uğraşan Şebboy ailesinin ilk taşındıkları zamanlarda ailenin babası Vahid Şebboy‟un bakkal dükkanında çalıştı.Item Restricted Adana Tepebağ Mahallesi tarihi(Bilkent University, 2018) Akgün, Aslı Sıla; Erdurcan, Batuhan; Mert, Çağla; Pişirgen, Elif; Balıkçıoğlu, UtkuBu makalenin konusu, Adana'nın ilk yerleşim yeri olan Tepebağ Mahallesi'nin geçmişten bugüne olan değişimini göstermektir. Tepebağ Mahallesi'nin ulaşabildiğimiz kayıtları M.ö 2000 yılına ait belgelerle başlar, 1360 yılında Türklerin Tepebağ Mahallesi’ni ve çevresini fethetmesiyle devam eder, geleneksel Adana Evleri’ne ait belgelerle sürdürülür. 1998 yılında gerçeklenen Adana Depremi, buna bağlı olarak yaşanan göçü ve hasarlı evlerin sit alanında olması nedeniyle onarılamayıp turizme olan etkisi bu makalenin konusudur.Item Open Access Demographic structure and settlement patterns of North-Eastern Bulgaria : a case study on Niğbolu Sandjak (1479-1483)(2006) Ocaklı, NurayThis thesis examines demographic structure and settlement patterns of Niğbolu Sandjak in the the last two decades of the fifteenth century. Seen through the data provided by the Ottoman tax and population censuses (tahrir defterleri), the research shows the demographic movements of native Christians in the sandjak and new settlers coming from the Asia Minor. The thesis examines the presence of Turkic people in the region from 5th century to the end of the 15th century. Based on the two 15th century icmâl defters of Niğbolu Sandjak, this study focuses on recovery of pre-Ottoman settlemets and establishment of new Turkish settlements. Also this study criticizes the catastroph theory of Hristo Gandev who developed one of the leading demographic theories of Marxist Balkan historiography. The information we get from the icmâl defters does not consistant with Gandev’s Catastrophy Theory. Following the conquest of the region, neither a quick Turkification nor a mass-Islamization was happened in the sandjak but the secure and peacefull environment provided the infrastructure of these Islamizationa and Turkification processes for the sixteenth century.Item Open Access Early Bronze Age metalwork in Central Anatolia – an archaeometric view from the hamlet(Walter de Gruyter GmbH, 2014) Zimmermann, T.; Geniş, E. Y.The following contribution discusses the results of spectroscopic analyses carried out on metal artefacts from the Early Bronze Age cemetery of Kalınkaya- Toptaştepe in central Anatolia. Given that archaeometric data from 3rd- millennium BCE Central Anatolia are still quite sparse, tend to stem mainly from earlier central places, and the assemblages from village sites have so far remained largely unexplored, the study we present here is primarily intended to draw much needed attention to the data that are available. Copper-arsenic alloys exist alongside ‘true’ bronzes (copper-tin alloys), and contamination, for example by nickel, can yield much information about specific deposits. The results obtained provide good insights into the use of metals and traditional alloying techniques on a minor settlement at the end of the Anatolian Early Bronze Age.Item Open Access Kalinkaya-Toptastepe, eine chalkolithisch-fruhbronzezeitliche Siedlung mit Nekropole im nordlichen Zentralanatolien: die Grabfunde der Kampagnen von 1971 und 1973(Ernst Wasmuth Verlag GmbH & Co. KG, 2007) Zimmermann, T.Item Restricted Ordu’dan Yayladağı’na: Hatay’ın Yayladağı İlçesinde Cumhuriyet sonrası yaşanan demografik değişimin Yayladağı ve Samandağı İlçelerine etkisi(Bilkent University, 2024) Çetinkaya, Azra; Mursaloğlu, Hazal; Hamavioğlu, Nil; Öymez, Oğuz Furkan; Tütüncü, Özge BaşakBu yazı, Yayladağı ve Samandağı ilçelerinin sosyal ve kültürel değişimleri, göç dalgalarının bölge üzerindeki etkilerini ve buna bağlı olarak nüfus politikalarını ve sonuçlarını içeren kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Yazıda, bölgenin tarihsel ve kültürel mirasının demografik yapıya olan etkisi, iskânın nedenleri ve sonuçları, nüfus politikaları ve yönetişim, sosyal ve ekonomik bağlamdaki değişimler, bölgede gerçekleşen iskânın ardından uygulanan politikaların etkileri ele alınmaktadır. Buna ek olarak, belgede Yayladağı ve Samandağı'nın tarihî demografik dinamikleri ve cumhuriyet sonrası nüfus haritası da detaylı bir şekilde incelenmektedir. Göç dalgalarının bölgede yarattığı etkilerden ve farklı kültürlerin bölgeyi nasıl etkilediği tartışılmaktadır. Ekonomik büyüme, gelir dağılımı ve sosyal refah üzerindeki etkileri de incelenmektedir. Ayrıca göçün sosyo-ekonomik dinamikler, işgücü piyasaları, kaynak tahsisi, altyapı ihtiyaçları ve sosyal hizmet talepleri üzerindeki etkisini de vurgulamaktadır. Yerleşim politikalarının tarım üzerindeki etkisi de araştırılmaktadır. Belge, bölgedeki nüfus dinamiklerini şekillendiren tarihi, kültürel ve demografik faktörlerin kapsamlı bir analizini sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca entegrasyon zorluklarını ve nüfus politikalarının bölgenin tarihi yapısını korumada ki rolünü de tartışmaktadır. Genel olarak belge, Yayladağı ve Samandağı bölgelerinde nüfus değişiklikleri, göç, yönetişim ve sosyo-ekonomik kalkınma arasındaki karmaşık etkileşimin ayrıntılı bir incelemesini sunmaktadır.Item Restricted Raflar arasında rekabet: Ankara’da mahalle bakkallarının zincir marketlerle mücadelesi(Bilkent University, 2025) Karakaş, Berin Ece; Boyar, Efe; Atabay, Eda; Baykal, Doruk; Kara, İremGünümüzde dünya nüfusunun çok büyük bir bölümü gıda ihtiyacını zincir marketler üstünden temin etmektedir. Bu çalışma ülkemizde 1980’li yıllardan sonra neoliberal politikalar nedeniyle zincir market sayısı ve niteliğindeki değişimi bu değişimin neden olduğu sosyoekonomik problemleri, tüketici davranışında ki değişimleri ve bu değişimlerin ülkede ki büyük ve küçük şehirlerde ki farklı etkisini konu alacaktır. Bu çalışmayı yaparken büyük oranda olaylar bakkalların perspektifinden ele alınmıştır. Dolayısıyla zincir marketlerin satış stratejileri ve yayılımları gibi olgularda yine bakkalların durumuna yaptıkları etkiler üzerinden makaleye konu olmuştur. Makalenin başlıca iddia ve argümanları şöyle sıralanabilir; zincir marketlerin boyut ve sermaye farklılığını kullanarak uyguladığı satış stratejileri bakkallarla aralarında haksız bir rekabetin oluşmasına neden olmuştur, haksız rekabetin önüne geçmek amacıyla ortaya atılan tüzük değişiklikleri ve yasa tasarıları etkili olamamıştır, zincir marketlerin bakkallar üzerinde ki olumsuz etkisi büyük şehirler de küçük şehirlere göre daha yıkıcı olmuştur. Makale yazılırken dönemin gazete haberleri, söz konusu dönemde bakkallık yapmış kişilerin röportajları, dönemin tartışmalarını yansıtan tüzük değişiklikleri ve kılavuzlar gibi birinci el kaynakların yanı sıra sektör raporları, makaleler gibi ikinci el kaynaklardan da yararlanılmıştır. Sonuç olarak makale zincir marketlerin promosyon, indirim gibi satış stratejileri uygulayarak nasıl haksız rekabet yarattığını ortaya koymuş bakkalların karşılaştığı zorlukları irdelemiştir. Haksız rekabeti önlemek için çıkarılan yasal değişikliklerin etkisizliğini göstermiş, yerleşim yeri büyüdükçe bakkalların zincir marketlerle daha zor rekabet ettiklerini ortaya koymuştur.Item Open Access Talks without commitment: the impact of rebel group organizational capabilities on the prospects of negotiated settlements(2022-06) Yalaz, SerayThere are multiple bargaining stages in a peace process and their outcomes can vary due to certain parameters affecting these processes. Studies examining peace processes highlighted various factors leading to failures in negotiated settlements as a peaceful resolution is conditional on many factors. In this thesis, I aimed to contribute to the existing literature by investigating the rebel organizational capabilities’ impact on the peaceful resolution of conflict by investigating prospects of negotiation failures. I conceptualized organizational capabilities as positive relations with constituencies, high centralization in leadership, territorial control, and natural resource funding and hypothesized that these capabilities are positively related to negotiation failures. To test these capabilities’ impact, I constructed a dataset by using available data which contains a total of 859 observations of 180 rebel groups in 63 different countries from the period 1990 to 2005. I used my dataset to run Cox proportional hazard regression models and logistic regression models. My findings from both analyses revealed mixed results in terms of constituency relations, organizational structure, and natural resource funding but confirmed that rebel organizations with territorial control are more likely to be involved in negotiation failures after a talk is initiated.Item Restricted Tarihin gölgesinde Kilistra - Gökyurt Köyü(Bilkent University, 2023) Özdoğan, Zeynep Sude; Felekoğlu, İrem; Aydos, Alper Zafer; Kocaman, Aleyna Bahar; Güler, Sude NurKilistra Antik Kenti, Konya’nın Meram ilçesine bağlı Hatunsaray (Lystra) Beldesi’ndeki Gökyurt Köyü’nde bulunmaktadır. Köydeki ilk yerleşimler M.Ö. 3. yüzyıla dayanmaktadır. Tarihi Kral Yolu üzerinde bulunan Kilistra, konumu gereği stratejik öneme sahiptir. Roma ve Erken Hristiyanlık dönemlerinde önemli bir yerleşim yerine dönüşmüş ve Aziz Pavlus rivayeti ile de Hristiyanlığın yayılmasında önemli rol almıştır. Bizans, Selçuklu Dönemleri’nde Hristiyan nüfus artmış ve Kilistra güvenli bir sığınak görevi görmüştür. Osmanlı Döneminde ise farklı kültür ve dinden insanların bir arada toplanmasıyla oluşan köy nüfusu, günümüzdeki yapısını Celali İsyanları sonrası tarımsal ve ekonomik nedenlerden dolayı köye göç mücadelesiyle almıştır. Peri bacalarını andıran doğal volkanik dokusu ve farklı zaman dilimlerine hitap eden tarihi yapılarıyla büyük turizm değeri taşıyan Kilistra yetersiz ve başarısız turizm çalışmalarından dolayı turistik ilgi görmemektedir. Turizm, köylüler için bir gelir kaynağı olmadığı için halk tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Köy halkı köyün şartlarına ve Konya-Türk taşralarına özgü geleneksel bir yaşam sürmektedir.Item Open Access Winter in the land of Rum : Komnenian defenses against the Turks in Western Anatolia(2015) Deluigi, Humberto Cesar HugoCastles constitute the most abundant group of Byzantine remains in Anatolia, and offer historians and archaeologists the opportunity to more fully understand both Byzantine settlement patterns and defensive systems through the ages. However, due to their inaccessibility, lack of distinctive construction techniques, and an absence of evidence for secure dating these monuments have often been neglected by Byzantinists. At the same time, historical sources of the eleventh and twelfth centuries make it clear that the Komnenian emperors Alexios, John, and Manuel all engaged in extensive fortification activities. This thesis seeks to critically unite the historical and archaeological evidence for Komnenian fortifications, with the goal of further understanding the Komnenian defensive strategy and evaluating its results. Following a historical overview of Turkish settlement in Anatolia and the Byzantine response, forty Komnenian castles are surveyed, half of them historically attested and the other half assigned to the period based on historical likelihood and, where possible, stylistic similarities with known Komnenian fortifications. The conclusion argues that while the Komneni were generally successful in dealing with the Selçuks diplomatically, they were unable to solve the problem of the nomadic Türkmen, against whom their fortification program was overwhelmingly directed.