Browsing by Subject "Rekabet hukuku"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access Atık yönetimine ve geri dönüşüme ilişkin işbirliği anlaşmalarının rekabet hukuk bakımından değerlendirilmesi(Rekabet Kurumu, 2012) Gürkaynak, Gönenç; Aydın, A. B.; Duman, M.; Ortaç, Z.Çevre kanunları ile ortaya çıkan ve üretici tesebbüsler tarafından gerçekleştirilen üretici sorumluluğu kapsamındaki işbirliği anlaşmaları atıkların daha etkin bir biçimde yönetilmesini sağlayarak çevrenin korunmasına katkıda bulunmakla birlikte, her rakipler arası anlaşmada olduğu gibi çeşitli rekabet hukuku risklerini de beraberinde getirmektedir. Çevre kanunları ile rekabet kanunlarının amaçları en temelinde paralel olmakla birlikte, atık yönetimi piyasalarında gerçekleşen işbirliği anlaşmalarına uygulanmaları bakımından kimi durumlarda bu hukuk dallarından biri ile amaçlanan hedeflere öncelik verilmesi gerekmektedir. İşbu çalışmada, atık yönetim piyasalarında gerçekleştirilen işbirliği anlaşmalarına rekabet hukuku kurallarının uygulanması ve bu alanda çevre hukuku ile rekabet hukuku arasındaki bağlantı incelenecek ve bu kapsamda Türk rekabet hukuku, Avrupa Birliği rekabet hukuku ve ABD rekabet hukuku disiplinlerindeki duruma ilişkin tespitler yapılacaktır.Item Open Access Kişisel verilerin korunması ve rekabet hukuku bağlamında veri taşınabilirliği hakkı(2022-08) Yılmaz, BesteVerinin işlenmesi yoluyla önemli ekonomik menfaatler elde edilmesi, başta dijital pazarlar olmak üzere her türlü pazarda verinin elde edilmesini, işlenmesini ve akışının sağlanmasını ekonomik bir gereklilik haline getirmiştir. Bu veri kümesi içerisinde kişisel verilerin sınırsız ve ölçüsüz olarak işlenmesi kişisel verilerin korunması ihtiyacını doğurmuş, bu ihtiyaca cevap veren düzenlemelerle ilgili kişilere birtakım haklar tanınırken veri sorumlularına da bazı yükümlülükler getirilmiştir. Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün ilk kez tanıttığı veri taşınabilirliği hakkı, bireylere kişisel verileri üzerinde daha fazla kontrol imkânı tanımaktadır. Veri taşınabilirliği hakkının, bireylerin kişisel verilerin korunması yönünden menfaatlerine etki ederken, veri sorumlularının ekonomik menfaatleri dolayısıyla pazarlardaki rekabet düzeyine yönelik etkiler göstereceği kabul edilmektedir. Bu çalışmada, kişisel verilerin korunması, veri taşınabilirliği hakkı ve rekabet hukuku arasındaki çok yönlü ilişki dikkate alınarak veri taşınabilirliği hakkından ne anlaşılması gerektiği ve bu hakkın rekabeti nasıl etkileyeceği sorusu cevaplanmıştır.Item Open Access Kişisel verilerin korunması ve rekabet hukuku boyutuyla büyük veri(2020-12) Ekin, Besteİçinde bulunduğumuz bilgi çağında yaşanan teknolojik gelişmeler ekonominin dijitalleşmesi sürecini beraberinde getirmiştir. Özellikle internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ekonomik faaliyetlerin çevrim içi ortamlara taşınması dijital ekonomi kavramının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu yeni ekonomi içerisinde kişisel veriler birçok dijital pazarın belkemiği haline gelmiştir. Bu durum üzerinde “büyük veri” olgusunun önemli bir rolü bulunmaktadır. Zira büyük veri, teşebbüslerin neredeyse gerçek zamanlı olarak verileri toplamasına, analiz etmesine ve bunlardan sonuç çıkarmasına olanak tanımaktadır. Bununla birlikte kişisel verilerin bu şekilde kullanılmasının bireylerin menfaatleri ile çatışabilecek olması ihtimali bu verilerin korunması gerekliliğini gündeme getirmektedir. Ayrıca büyük veri setlerinin hızla artan ekonomik kullanımlarının rekabet düzeni üzerinde de birtakım etkiler doğuracağı açıktır. Bu çalışmada kişisel verilerin korunması, büyük veri ve rekabet hukuku alanları arasındaki etkileşim temel alınarak mevcut rejimin büyük veri temelli pazarlarda gündeme gelebilecek rekabetçi endişeleri gidermede ne derece yeterli olabileceği sorusu cevaplanmıştır.Item Open Access Rekabet hukuku ile haksız rekabet hukuku ilişkisi(Rekabet Kurumu, 2014) Pınar, HamdiTürkiye, piyasa ekonomisi prensibine dayalı ekonomik bir sisteme sahiptir. Türkiye’de hukuki reformların en önemli sebebi 1995’te Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gerçekleşen Gümrük Birliğidir. Günümüzde Türkiye, serbest ve dürüst rekabetin düzenlenmesi için gerekli hukuki alt yapısını esas itibarıyla tamamlamıştır. Türk hukukunda rekabete ilişkin hükümlerin mehazı AB hukukudur. Ayrıca bu hükümlerin uygulamasında AB hukukunun ölçütleri de dikkate alınmaktadır. Rekabet hukuku ve haksız rekabet hukukunun, piyasada serbest ve dürüst, bir diğer ifade ile bozulmamış bir rekabetin sağlanması amacına hizmet ettiği kabul edilmektedir. Türk hukukunda özellikle de piyasa aktörleri tarafından rekabet hukuku ile haksız rekabet hukuku sık sık birbirine karıştırılmaktadır. Piyasa düzeninde serbestlik ve iktisadi faaliyetlerde dürüstlüğün korunması ve sağlanması amacıyla piyasada gerçekleşen ihlâllere karşı kamu ve tüm katılımcıların yararına rekabetin korunmasını temin için, rekabet hukuku ile haksız rekabet hukukunun birbirini tamamladığının kabulü doğru bir yaklaşım olacaktır. Zira sadece meşru sınırlar içinde gerçekleştiği takdirde bir rekabet serbestîsinden bahsetmek mümkün olabilecektir.Item Restricted Rekabet Kurumu'nun kurulması ve: rekabet hukukunun Türkiye'ye gelişi(Bilkent University, 2020) Durmaz, Ahmet Fatih; Karaman, Doruk; Güngör, Hazal Eylem; Deringöl, Salih; Sasani, SenaRekabet, serbest piyasa ekonomisinde tüketicinin korunması ve ekonomik refahın sağlanması açısından önemli bir kavramdır. Bu kavram, Türkiye'de 1970'li yıllarda gelişmeye başlayıp 1994 yılında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile hukuki zemine oturtulmuştur. Rekabet Kurumu ise kanunun kabulünden 3 yıl sonra, 1997 yılında kurulmuştur ve günümüzde hâlâ faaliyet göstermektedir. Rekabetin Türk piyasasındaki yeri ve Rekabet Kurumu, bugünlere gelene kadar farklı süreçlerden geçmiştir. Bu nedenle rekabet kavramı 1994 öncesi, 1994-1997 arası ve 1997 sonrası olarak üç farklı dönemde incelenmiştir.Item Open Access Türkiye’de telekomünikasyon sektöründe fiyat sıkıştırmasını önlemeye yönelik yeni öncül düzenlemeler üzerine bir değerlendirme(Rekabet Kurumu, 2015) Ardıyok, Şahin; Köksal, E.; Yüksel, B.Rekabet ve regülasyona dair kuralların kesişim kümesinde yer alan fiyat sıkıştırmasının önlenmesine yönelik analizler, ilgili literatürde hacmini arttırmaktadır. Bu çalışmanın odağını Türkiye'de Rekabet Kurulu'nun aldığı kararlar ile gündeme gelen ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) yakın geçmişte usul ve esaslarını yayınladığı fiyat sıkıştırması meselesi oluşturmaktadır. Çalışma, rekabet hukuku kuralları çerçevesinde uygulanan fiyat sıkıştırması analizi ile BTK tarafından gerçekleştirilen analiz arasındaki ilişkiye değinmekte ve BTK tarafından uygulanan test hakkında eleştirel bir değerlendirme sunmaktadır.Bu noktada belirtmek isteriz ki, BTK tarafından uygulanan fiyat sıkıştırması testinin temelleri Avrupa Birliği'ne Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA - Instrument for Pre-Accession Assistance) Projeleri kapsamında yürütülen "Elektronik Haberleşme Sektöründe Rekabet Karşıtı Davranışların Önlenmesine İlişkin Teknik Yardım Projesi (EuropeAid/133078/D/SER/TR)" çerçevesinde ortaya konmuştur. Yine BTK tarafından yürütülecek fiyat sıkıştırması testinin hukuki dayanağını oluşturan "Fiyat Sıkıştırmasının Tespitine, Önlenmesine ve Giderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar"ın (Usul ve Esaslar) hazırlanmasında bu Proje'nin desteği olmuştur. Proje'de, makalenin yazarları Şahin Ardıyok ve Barış Yüksel aktif rol almışlar ve özellikle fiyat sıkıştırması testi için yasal çerçevenin oluşumuna katkı sağlamışlardır. Şahin Ardıyok, Proje'de Kilit Hukuki Uzman, Barış Yüksel ise Uzman olarak faaliyet göstermiştir. Çalışmamızın temel amaçlarından biri de, Proje kapsamında edinilen tecrübelerin okuyucular ile paylaşılmasıdır.Item Open Access Yönetim kurulu üyelerinin şirketler hukuku açısından rekabet ihlallerinden dolayı hukuki sorumluluğu(Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2009) Pınar, HamdiRekabet ihlallerinde yüksek miktarda para cezalar ödenmesi, beraberinde şirket yöneticilerinin sorumluluğunu da gündeme getirmiştir. Öğretide ağırlıkta olan görüş, şirket yöneticilerinin, bu para cezalarından şartların varlığı halinde, şirketler hukuku kapsamında sorumlu oldukları yönündedir. Yönetim kurulunun Rekabet Kanununa uyma zorunlulugu hem TTK m. 336/b.5 hem de TTK m. 320 gereğince ortaya çıkmaktadır. Özen yükümlülüğü ihlal edilmedigi sürece, yönetim kurulu üyeleri bundan sorumlu degilken, ihlal edildiginde ise ortaya çıkan zarardan sorumlu olacaklardır. Şirket yöneticilerinin sorumlulugunu kaldıran işadamı kararı (business judgment rule), şirkete sadakat yükümlülüğünün (Treupflicht), kanunun, esas sözleşmenin veya genel kurul kararının ihlalinin söz konusu oldugu durumlarda, serbest hareket edilebilecek bir alan bulunmadıgından uygulama alanı bulmaz. Görevlerini gereği gibi yerine getirmeyerek şirketi zarara uğratan yöneticilere rücu edilmesi, iktisadi hayatın Magna Charta'sı olarak gösterilen rekabet hukuku kurallarına riayeti en üst seviyeye çıkararak piyasadaki dürüst rekabet düzeninin bozulmamasını sağlayacaktır.