Browsing by Subject "Protection"

Now showing 1 - 6 of 6

Restricted
Beş bin yıldır yaşayan bir kent: eski Foça’da 1990’lar kazıları ve imar kararlarına direniş
(Bilkent University, 2025) Erakyol, Eylül; Göçmen, Zeynep; Güneş, Müge; Günal, Zeynep; Çaralan, Ahmet Mert
İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi’ndeki HIST-200 dersi için yapılan bu çalışmada, Eski Foça’nın altında yatan arkeolojik birikiminin gün yüzüne çıkarılmasına emek vermiş olan Prof. Dr. Ömer Özyiğit’in, 90’lardaki kazı ekibiyle birlikte imara karşı mücadelesi araştırılmıştır. Bu çalışmada; Eski Foça’nın tarihi, kazı dönemleri ve 1977'deki sit kararlarının ardından arkeolojik mirasın korunmasına yönelik direniş incelenmiştir. Bölgenin imardan korunma yöntemleri, halk ve yerel otoritelerin rolü, kazıların günümüze etkileri araştırılmıştır. Başta Arkeolog Prof. Dr. Ömer Özyiğit olmak üzere, o dönem bölgede ikamet etmiş olan Ufuk ve Mücahit Erakyol’un yanı sıra Arkeolog Murat Öğren ile yapılan röportajlara sözlü kaynak olarak yer verilmiştir. Bu çalışmanın temel amacı 1990’larda Foça’nın şehirleşmesine karşı verilen mücadeleyi ön plana çıkarmaktır.
Open Access
Could individuals from countries using BCG vaccination be resistant to SARS-CoV-2 induced infections?
(Turkish Society of Immunology, 2020) Ayanoğlu, İ. C.; İpekoğlu, E. M.; Yazar, Volkan; Yılmaz, İ. C.; Gürsel, İhsan; Gürsel, M.
The lower than expected number of SARS-CoV-2 cases in countries with fragile health systems is puzzling. Herein, we hypothesize that BCG vaccination policies and vaccine strain preferences adopted by different countries might influence the SARS-CoV-2 transmission patterns and/or COVID-19 associated morbidity and mortality. We also postulate that until a specific vaccine is developed, SARS-CoV-2 vulnerable populations could be immunized with BCG vaccines to attain heterologous nonspecific protection from the new coronavirus. In the lights of our investigations the most resistant countries appear to be the ones using Group I BCG strain. Within these countries, however, those who employs Russian strain is even more protected against COVID-19 infection.
Open Access
Multirelational k-anonymity
(2009) Nergiz, M.E.; Clifton, C.; Nergiz, A.E.
k-Anonymity protects privacy by ensuring that data cannot be linked to a single individual. In a k-anonymous data set, any identifying information occurs in at least k tuples. Much research has been done to modify a single-table data set to satisfy anonymity constraints. This paper extends the definitions of k-anonymity to multiple relations and shows that previously proposed methodologies either fail to protect privacy or overly reduce the utility of the data in a multiple relation setting. We also propose two new clustering algorithms to achieve multirelational anonymity. Experiments show the effectiveness of the approach in terms of utility and efficiency. © 2006 IEEE.
Open Access
Optical core networks research in the e-Photon-ONe+ project
(2009) Callegati F.; Cugini F.; Ghobril P.; Gunreben, S.; López V.; Martini, B.; Pavón-Mariño P.; Perényi, M.; Sengezer, N.; Staessens, D.; Szigeti J.; Tornatore, M.
This paper reports a summary of the joint research activities on Optical Core Networks within the e-Photon-ONe+ project. It provides a reasonable overview of the topics considered of interest by the European research community and supports the idea of building joint research activities that can leverage on the expertise of different research groups. © 2009 IEEE.
Open Access
Protective therapeutic effects of peptide nanofiber and hyaluronic acid hybrid membrane in in vivo osteoarthritis model
(Acta Materialia Inc, 2018) Arslan, Elif; Ekiz, Melis Sardan; Cimenci, Cagla Eren; Can, N.; Gemci, M. H.; Ozkan, H.; Güler, Mustafa O.; Tekinay, Ayse B.
Osteoarthritis (OA) is a condition where tissue function is lost through a combination of secondary inflammation and deterioration in articular cartilage. One of the most common causes of OA is age-related tissue impairment because of wear and tear due to mechanical erosion. Hyaluronic acid-based viscoelastic supplements have been widely used for the treatment of knee injuries. However, the current formulations of hyaluronic acid are unable to provide efficient healing and recovery. Here, a nanofiber-hyaluronic acid membrane system that was prepared by using a quarter of the concentration of commercially available hyaluronic acid supplement, Hyalgan® was used for the treatment of an osteoarthritis model, and Synvisc® which is another commercially available hyaluronic acid containing viscoelastic supplement, was used as a control. The results show that this system provides efficient protection of arthritic cartilage tissue through the preservation of cartilage morphology with reduced osteophyte formation, protection of the subchondral region from deterioration, and maintenance of cartilage specific matrix proteins in vivo. In addition, the hybrid nanofiber membrane enabled chondrocyte encapsulation and provided a suitable culturing environment for stem cell growth in vitro. Overall, our results suggest that this hybrid nanofibrous scaffold provides a potential platform the treatment of OA. Statement of Significance: Osteoarthritis is a debilitating joint disease affecting millions of people worldwide. It occurs especially in knees due to aging, sport injuries or obesity. Although hyaluronic acid-based viscoelastic supplements are widely used, there is still no effective treatment method for osteoarthritis, which necessitates surgical operation as an only choice for severe cases. Therefore, there is an urgent need for efficient therapeutics. In this study, a nanofiber-HA membrane system was developed for the efficient protection of arthritic cartilage tissue from degeneration. This hybrid nanofiber system provided superior therapeutic activity at a relatively lower concentration of hyaluronic acid than Hyalgan® and Synvisc® gels, which are currently used in clinics. This work demonstrates for the first time that this hybrid nanofiber membrane scaffold can be utilized as a potential candidate for osteoarthritis treatment.
Restricted
Ramsar Sözleşmesi ve Türkiye’deki yeri ve önemi
(Bilkent University, 2022) Kozan, Fırat; Taşcı, Sıla; Beşparmak, Dilan Sevinç; Mısırlıoğlu, Elif; Aydıngül, İpek
Dünyanın en zengin ve en verimli ekosistemlerini sulak alanlar oluşturmaktadır. Doğal ekosistemlerin tahribatı sanayi devriminden bugüne kadar uzanmaktadır ve dünya ülkeleri sulak alan ekosistemlerini korumak amacıyla 1971’de RAMSAR Sözleşmesini imzalamışlardır. Ramsar Sözleşmesi, özellikle su kuşları için yaşam alanı olarak dünya çapında öneme sahip sulak alanlara ilişkin uluslararası bir anlaşmadır. Amacı, uluslararası öneme sahip sulak alanları korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmaktır. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine göre ülkemiz zengin sayılabilecek sayıda sulak alana sahiptir. Bu zenginliği korumak için Türkiye RAMSAR sözleşmesine taraf olmuştur. Ülkemizde 2002 yılında yayınlanıp 2005 yılında revize edilen “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” sulak alanların korunması için doğrudan yapılan tek yasal düzenlemedir. Bu çalışmada RAMSAR Sözleşmesi, alanları ve Türkiye’de Manyas Gölü başta olmak üzere tüm dünyada bir çok sulak alan ve nesli tehlikede olan kuş ekosistemlerinin korunması çabaları anlatılmaktadır.