Browsing by Subject "Mit"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access Efsaneden büyülü gerçekçiliğe(Geleneksel Yayıncılık, 2011) Dilek, Esra DeryaTerim olarak ilk kez Alman romantiklerinden Novalis tarafından felsefe alanında kullanılan büyülü gerçekçilik daha sonra görsel sanatlarda ve edebî eserlerde de bir yaklaşım olarak görülmeye başlanmıştır. Günümüzde büyülü gerçekçiliğin ne olduğuna, edebî eserlere nasıl yansıdığına dair Türkçe olarak sınırlı sayıda kaynak bulunmaktadır. Bu kaynaklarda belirtildiği üzere büyülü gerçekçilik üzerine yapılan tanımlamalarda ve akımın bir ürünü olarak bahsedilen edebî eserlerde folklordan yararlanma ve olağanüstülük ön plana çıkmaktadır. Büyülü gerçekçiliğin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için onun gerçekçilik, fantastik ve gerçeküstücülükle olan sınırlarını belirlemek gerekmektedir. Bu doğrultuda büyülü gerçekçiliğin kaynaklarına ulaşmak amacıyla sözlü geleneğin ürünleri olan efsane, masal ve mitin incelenmesi önem kazanır. Ancak, çeşitli açıdan birbirine bağlı bu üç folklor ürününün bilimsel olarak kabul gören özelliklerinden yola çıkıldığında, efsane, gerçekliğini savunduğu olağanüstülük sayesinde masal ve mitin önüne geçer. Örneğin, efsanevî 15. yüzyıl Dede Korkut Oğuznamelerinin her yönüyle olmasa bile, barındırdığı büyülü-gerçekçi öğelerle bugün bu yaklaşımın ürünü sayılan edebî yapıtlara bir tür esin kaynağı olduğu düşünülebilir.Item Open Access Zeliha’nın rüyaları ve gerçeklik(Geleneksel Yayıncılık, 2010) Kurtuluş, MeriçSon yıllarda, Türkiye’de yayımlanan birçok dizide mitik unsurlardan sıkça yararlanıldığı görülmektedir. Zeliha’nın Gözleri dizisi de bunlardan biridir; ama Zeliha’nın Gözleri mitlere getirdiği farklı yaklaşımla diğer dizilerden ayrılır. Aydınlanma felsefesinin etkisiyle pozitivist yaklaşım dünyada olup bitenleri açıklayan görüş olarak mitin yerini almış, böylece mitle gerçeklik ve bilgi kavramları arasındaki ilişkinin kopmasına neden olmuştur. Dizide ise, dünyayı açıklayan görüş olarak bilim değil, mit tercih edilir; çünkü Zeliha’nın mitleri olarak varsayabileceğimiz rüyalarının, cinayetlerin çözülmesinde kimi zaman bilimsel yöntemlerden daha etkili olduğu görülür. Başkomiser Rehan’ın cinayetleri çözebilmesi için Zeliha’nın mantıksal bir dizilime sahip olmayan rüyalarını yorumlayarak ipuçlarına ulaşması gerekir. Fakat, bu rüyalar bilimsel yöntemlerin dışında kaldığı için Rehan cinayetlerin çözülmesinde Zeliha’nın rüyalarından yararlandığını gizlemek zorunda kalır; çünkü aydınlanma felsefesiyle birlikte rüyalara ve rüya yorumlarına getirilen yaklaşımlar değişmiş, rüyalarla gerçeklik kavramı arasındaki ilişki kopmuştur. Bu çalışmada, öncelikle geçmişten günümüze rüya yorumlarına ilişkin getirilen yaklaşımlara kısaca değinilecek ve Zeliha’nın rüyaları üzerinden mitlerin gerçeklik kavramıyla nasıl ilişkilendirildiği tartışılacaktır.