BUIR logo
Communities & Collections
All of BUIR
  • English
  • Türkçe
Log In
Please note that log in via username/password is only available to Repository staff.
Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Subject

Browsing by Subject "Exile"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 15 of 15
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Ahıska Türklerinin 1944 sürgünü sonrasi Türkiye'ye adaptasyon süreci
    (Bilkent University, 2023) Beyribey, Ahmet Berk; Akay, Beyza; Bayık, Esma Nur; Yazıcı, Selen; Şimşek, Özgü
    Ahıska Türkleri, günümüz Gürcistan sınırları içerisinde yer alan ve isimlerini de yaşadıkları bölgeden almış, çoğunluğu İslam dinine mensup bir topluluktur. Ahıska Türkleri belirli göçler ve sürgünler sonrası Anadolu Türklerinin kültürünü benimsemişlerdir. 20. yüzyıla kadar Türk nüfusunun yoğun olduğu Ahıska bölgesi, İkinci Dünya Savaşı sürecinde Stalin’in yayılmacı politikasıyla, bölge Ahıska Türklerinden arındırılmaya çalışılmıştır. 1944 yılında gerçekleşen sürgünle 115.000’den fazla Ahıska Türkü vatanlarından koparılmış, zor şartlarda, hayvan vagonlarına bindirilerek Orta Asya’ya sürülmüşlerdir. Sürgün sırasında 10.000’den fazla kişi açlık ve soğuktan dolayı hayatını kaybetmiştir. Orta Asya’da yaşayan Ahıska Türkleri bölge halkları tarafından tamamen kabul görmemiş ve 1989 yılında Fergana Olayları adını taşıyan ve sonucunda 100.000 kişinin Özbekistan’dan göç etmesiyle sonuçlanan olaylar meydana gelmiştir. Kültür bakımından benzerlik taşıdıkları için Türkiye’ye yerleşmeye başlayan Ahıska Türklerine dönemin başbakanı Süleyman Demirel kolaylık sağlamıştır ve göç süreci sistemli bir şekilde tamamlanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’deki Ahıska Türkleri ve Türkiye’ye uyum sağlama süreci incelenmiştir. Çoğunlukla Bursa, Ankara ve İstanbul’da yaşayan Ahıska Türkleri dernekler kurarak sürekli iletişimde kalmışlardır. Ahıska Türkleri ne kadar Anadolu kültürüne uyum sağlamış olsa da kendi kültürlerini ve geleneklerini unutmamışlardır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Çok yönlü bir sanatçı: Abidin Dino
    (Bilkent University, 2021) Terhan, Beliz; Çelik, Pınar; İyigün, Zehra; Avcı, S. Efe; Sarıkaya, Berke
    Abidin Dino 1913 yılında İstanbul’da doğmuştur. Varlıklı bir aileden gelen Dino, Cenevre’de doğup büyümüş 1920 yılında ise ailesiyle Paris’e tanışıp ilköğretimini tamamlamıştır. Sadece resimle ilgilenmemiş sinema, belgesel ve yazarlık gibi birçok alanda eserler vermiştir. Adana’dan İtalya’ya kadar farklı ülkelerde sürgün hayatı yaşamış olan Dino çeşitli arkadaşlıklar kurmuştur. 80 yaşında yakalandığı tiroit kanseri sebebiyle 7 Aralık 1993 yılında Paris’te vefat etmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Demir Özlü: Avrupa'da bir Türk yazarı
    (1997) Gürsel, Nedim
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Dışgöç öyküsü
    (1981) Binyazar, Adnan
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Erivan’dan Türkiye’ye uzanan bir göç hikayesi: Zehra Nagiyeva
    (Bilkent University, 2020) Erdoğmuş, Hira Derya; Arabacıoğulları, Ceyda; Kalınyazgan, Ayşe Nazlı; Karagöz, İdil; Uğraş, Zeynep Ece
    Günümüzde Ermenistan Cumhuriyeti’nin başkenti olan Erivan; geçmişinde pek çok milletten ve kültürden insana ev sahipliği yapmıştır. 1920 yılında Ermenistan’ın 15 Sovyetler Birliği ülkelerinden biri haline gelmesiyle ülke içinde yaşayan azınlık milletler çeşitli güçlüklerle karşılaşmıştır. 1935 yılı itibariyle özellikle Erivan bölgesinde yaşayan Azeri halkı Josef Stalin’in milliyetçi politikalar doğrultusunda çeşitli bölgelere sürgün edilmişlerdir. Bu politikalar kapsamında, Ekim 1937 tarihinde Zengibasar bölgesinde yaşayan Azeri halkından Nagiyev ailesi de Kazakistan’ın alma-ata eyaletine sürülmüşlerdir. Kazaksitan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinde yarım asırdan fazla yaşamış olan Zehra Nagiyeva, katı Stalin rejimi getirilerinden başlayarak Sovyetler Birliği’nin 1991 yılındaki yıkılışına kadar gerçekleşen bilumum sayıda olaya şahit olmuştur. Bu çalışmada, Zehra Nagiyeva’nın, dokuz yaşında koparıldığı Eriva’dan Kazakistan’a olan yolculuğu ve ailesiyle beraber, güçlüklerle bezeli hayatlarına karşı ne şekilde mücadele ettikleri anlatılmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    İnsanoğlunun en dramatik serüveni : "Göç" Necla Işık'ın dördüncü şiir kitabı
    (1993) Işık, H. İbrahim
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    İsveç'te bir öykücü
    (1989) Akbal, Oktay
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Karatay Ailesinin Kırım’dan Türkiye’ye göçü
    (Bilkent University, 2020) Kızıltaş, Eda; Gökdam, Dila; Karaca, Efsane; Karalı, Tarık Buğra; Tezcan, Berk
    Tarih boyunca süren, sayısız kişinin ölümüne sebebiyet veren savaşlar, aynı zamanda sayısız insanın evsiz, vatansız kalmasına da sebep olmuştur. Bu kayıpların en net gözlenebildiği yerlerden biri de Avrupa’nın doğu tarafında kalan, Karadeniz ile Azak Denizi’nin arasında Sovyetler Birliği içinde yer alan olan, farklı kültüre ev sahipliği yapmış “Karadeniz’in incisi” olarak anılan Kırım topraklarıydı. Kırım’ın bu savaşlarda pek çok kayıp vermesinin ve pek çok ülkenin hedefi haline gelmesinin sebebi stratejik coğrafi konumu ve verimli topraklarıdır. Bu çalışma Türkiye’nin önemli bir parçası olan Kırım Türklerinin, tarih boyunca karşılaştıkları zorlukları ve verdikleri mücadeleyi incelemiştir. Çalışma, Kırım tarihi hakkındaki detaylı akademik incelemeler ve Zafer Karatay’ın anıları ışığında gerçekleştirilmiştir. Özellikle Kırım Savaşı’ndan itibaren yaşanmış olaylar ele alınmıştır. 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü ve sonrasında İkinci Dünya Savaşı ardından, Türk halkının Türkiye’ye göçü ve bu süreçlerde Zafer Karatay’ın yaşadıkları da ele alınmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Koroya bir de dışarıdan bakmak
    Işık, Necla
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Kuruluşundan dağılışına kadar Türkiye Birleşik Komünist Partisi
    (Bilkent University, 2022) Akboğa, Ezgi; Ayrancı, Ahmed Hamza; Oral, Mehmet; Kök, Orkun İbrahim; Akçay, Davut
    There was no Communist Party in the Ottoman Empire, but there was socialist thought. In 1920, three years before the establishment of the Republic, a political party under the name Communist was established for the first time. The members and founders of the Communist Party of Turkey lost their lives as a result of their assassination in the Black Sea, and the party was closed with the decision taken by the Assembly. It continued to exist illegally. The Workers' Party of Turkey was founded in 1960 and it was active until the 1980 coup, then became illegal as a result of the 1980 coup. TKP and TİP members came together to establish a legal party in 1987 and established the United Communist Party of Turkey in 1990. A lawsuit was filed by the Constitutional Court with a request for closure 15 days after its establishment, and TBKP was closed exactly one year after its establishment.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Laçış-Saban Ailesinin gözünden çerkes sürgünü ve sonrası
    (Bilkent University, 2020) Turan, Sarper; Yurtoğlu, Ayda; Çınar, Simge; Karahan, Tutku; Şıvgın, Irmak
    Osmanlı’nın 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşını kaybetmesi ve Edirne Antlaşmasıyla Çerkesya’yı Rusya’ya bırakması üzerine Rusya ve direniş gösterip teslim olmak istemeyen Kafkasya halkları arasında Kafkas-Rus savaşları başladı. Savaş sırasında başlayan göç hareketinde köylerinin yakılması, hayvanlarının elinden alınması ve din değiştirmeye zorlanmaları etkili oldu. Şeyh Şamil’in direnişini kaybetmesiyle beraber Laçış-Saban ailesi de 1859 yılında Osmanlı topraklarına göç etti. 21 Mayıs 1864’te Çarlık Rusyası’nın kesin galibiyeti ile Çerkesler Osmanlı topraklarına zorunlu olarak sürgün edildi. Bu çalışmada göçün nedenleri, yaşanan zorluklar, Çerkeslerin Osmanlı’ya uyum süreçleri ve sonrası Laçış-Saban ailesinin perspektifinden anlatılacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Mersin Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği' kuruluşu ve tarihçesi
    (Bilkent University, 2020) Arslan, Ebru; Koç, Abrek Atakan; Yıldırım, Tarık; Değerli, Furkan Eren
    Kafkasya tarih boyunca Ruslar için önemli bir bölge olmuştur. Rusya, sıcak denizlere inme politikası kapsamındabu bölgede yaşayan Kafkas halklarına zulmetmiştir. Halk Rusya'nın baskılarına karşı koymaya çalışsa da başarılı olamamıştır ve sonunda göç etmek zorunda kalmıştır. Koç (Kuekue) ailesi de göç eden ailelerden biridir. Şuayb (Koç) henüz küçük bir çocukken sürgünde ailesini kaybetmiştir ve Anadolu'ya yörenin önde gelenleriyle birlikte gelmiştir. Şuayb (Koç)'un oğlu Şevket Koç daha sonraları Mersin'e gelmiştir. Adana, Kayseri ve Kahramanmaraş gibi illerden bazı Çerkesler de Mersin'e göç etmiştir. Mersin'e gelen Çerkesler kendi aralarındaki yardımlaşma ve dayanışmaya önem vermişlerdir. Ortak değerler taşıyan bu insanlar kültürlerini yaşatmak amacıyla Şevket Koç'un önderliğinde 21 Mart 1969 yılında Mersin Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği'ni kurmuşlardır. Dernek günümüzde de aktif olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemOpen Access
    Outside in: ‘accented cinema’ at large
    (Routledge, 2006) Suner, A.
    This paper aims to engage in a critical analysis of the concept of ‘accented cinema’ recently developed by Hamid Naficy to refer to the emergent genre of exilic/diasporic filmmaking. Naficy’s theorization of ‘accented cinema’ in particular and discussions around exilic/diasporic cinema in general will be challenged on the basis of the observation that the cinematic styles and thematic preoccupations associated with exilic/diasporic films consistently appear also in wideranging examples of contemporary ‘world’ cinema that are often classified under the rubric of ‘national cinemas’. To illustrate this observation, the paper provides a parallel reading of three recent films – A Time for Drunken Horses (1999) by Kurdish-Iranian director Bahman Ghobadi, Happy Together (1997) by Hong Kong director Wong kar-wai, and Distant (2002) by Turkish director Nuri Bilge Ceylan – whose directors cannot possibly be considered as ‘exilic/diasporic’ in a conventional sense. Yet, it will be argued, the styles and thematic concerns associated with exilic/diasporic cinema manifestly prevail in all three films discussed in this paper as well as in many other examples of contemporary ‘world’ cinema. Departing from this observation, the paper will open up the new genre of ‘accented cinema’ to further questioning and suggest that unless the mutual entanglement between exilic/diasporic filmmaking and national cinema is disclosed, the notion of ‘accented cinema’ will not be sufficiently able to realize its critical potential.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Yazmaya sürgünde başlamak
    (1994) Baydar, Oya
  • Loading...
    Thumbnail Image
    ItemRestricted
    Yurtdışı yazarlığı
    (1988) Binyazar, Adnan

About the University

  • Academics
  • Research
  • Library
  • Students
  • Stars
  • Moodle
  • WebMail

Using the Library

  • Collections overview
  • Borrow, renew, return
  • Connect from off campus
  • Interlibrary loan
  • Hours
  • Plan
  • Intranet (Staff Only)

Research Tools

  • EndNote
  • Grammarly
  • iThenticate
  • Mango Languages
  • Mendeley
  • Turnitin
  • Show more ..

Contact

  • Bilkent University
  • Main Campus Library
  • Phone: +90(312) 290-1298
  • Email: dspace@bilkent.edu.tr

Bilkent University Library © 2015-2025 BUIR

  • Privacy policy
  • Send Feedback