Browsing by Subject "Arkeoloji"
Now showing 1 - 18 of 18
- Results Per Page
- Sort Options
Item Restricted Anadolu tarihine tutulan bir ışık: Ekrem Akurgal(Bilkent University, 2018) Erdil, Deniz; Ünal, Ece; Akoğlu, Vural Doğan; Oktar, Beyza; Dağdelen, BuseArkeolog, Ordinaryüs Profesör Ekrem Akurgal Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünün kurucusu ve ilk öğretim üyelerinden biridir. Ekrem Akurgal, Atatürk tarafından düzenlenen Avrupa Sınavı'nı kazanmıştır ve öğenim hayatını Almanya'da geçirmiştir. On bir yıllık bir eğitim sürecinden sonra doçentliğini de alarak Türkiye'ye dönmüştür. Kendisi ülkemizde arkeolojinin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Klasik Arkeoloji için yaptığı kazılar ve yazdığı makalelerle sağladığı katkılar Ekrem Akurgal'ın dünya genelinde tanınmasına yol açmıştır. Ekrem Akurgal 3 farklı ülkeden devlet nişanına sahip, Bordeaux, Atina, Lecce ve Anadolu üniversitelerinden fahri doktora unvanı almış ve Ġtalya Premio Internazionale “I Cavalli d'Oro di San Marco”, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Büyük ödülü, Federal Almanya Goethe Madalyası ödüllerine sahiptir. ülkemizin arkeoloji dalında sahip olduğu saygıdeğer birçok kişiyi kendisi yetiştirmiş ve arkeolojiye duyulan değeri hep daha fazla arttırmayı amaçlamıştır. Bu projenin amacı birçok kişiye yol göstermiş, Anadolu'ya bir ışık olmuş olan Ordinaryüs Profesör Ekrem Akurgal'ın hayatını aşamalarıyla yansıtmaktır.Item Restricted Ani ören yeri(Bilkent University, 2024) Eker, Ceren; Ümit, Duru Berra; Doğan, Fatma Zehra; Doğan, Gökdeniz Burak; Aksak, HandeBu çalışmanın amacı, Ani Ören Yeri’nde yapılan kazı çalışmalarına odaklanarak, özellikle kazı başkanı Doç.Dr. Muhammet Arslan’ın sözlü beyanına dayanarak kapsamlı bir analiz sunmaktır. Araştırma, Ani Ören Yeri’ndeki kazıların başlangıcını ve gelişimini incelerken, kazılarda bulunan eserlerin tarihi önemine vurgu yapmaktadır. Arkeolojik kazıların başlangıç dönemi, özellikle 1990’lı yıllarda ve günümüzde gerçekleştiren kazılar ve bu kazılar ışığında elde edilen önemli buluntularla birlikte ortaya çıkarılan doğru bilinen yanlışlar ele alınmaktadır. Makalede, Ani Ören Yeri’nin tarihi, arkeolojik kazılar yapılırken yaşanan zorlukların sosyal, ekonomik ve uluslararası nedenleriyle el alınmakta ve Doç.Dr. Muhammet Arslan’ın arşivinden alınan belgeler ve fotoğraflarla desteklenmektedir.Item Restricted Arif Müfid Mansel ve Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’de arkeolojinin gelişimi(Bilkent University, 2024) Tabuk, Ece; Göl, Enda; Karaoğlu, Elif Lâl; Uzel, Nil; Uğur, DefneArkeoloji, toplumların ve ülkelerin kültürel birikimi, tarihsel gelişimi ve geleceğe aktarılması gereken mirası olarak en önemli bilim dalları arasında yerini alır. Bu makalede Osmanlı döneminden başlayarak Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’de arkeolojinin gelişiminin yanısıra bu dönemde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar, gelişmeler ve olaylar incelenmiştir. Sonrasında Erken Cumhuriyet Dönemi’nde, Mustafa Kemal Atatürk’ün arkeoloji bilimine verdiği önem ve çalışmaların artması konusundaki önderliğinden bahsedilmiştir. Bu bölümde ayrıca dönemin arkeologlarından; Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Halet Çambel, Ord. Prof. Dr. Sedat Alp ve Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel’in kısaca hayatları ve Türk arkeolojisinin gelişimine sağladıkları katkı, aldıkları eğitimler ve getirdikleri yeniliklerin önemi hakkında bilgi verilmiştir. Bu arkeologların başında gelen Arif Müfid Mansel’in, Türk arkeolojisine katkı sağlayan araştırmaları ve kendisinin öncülüğünde gerçekleştirilen kazıları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bu kazılar; Trakya, Perge ve Side kazıları olmak üzere 1930 yılı sonrası Türk arkeolojisini şekillendiren kazılar başlığı altında üç bölümden oluşmaktadır. Yapılan kazı çalışmaları ve araştırmalar sonucunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel mirasının oluşumu adım adım işlenmiştir.Item Restricted Arkeolog Şükrü Özüdoğru ve gladyatörler şehri Kibyraantik kenti(Bilkent University, 2021) Kapusuz, Batuhan; Ünlü, Cem; Yücel, Ceren; Çelebi, Nil; Dinç, YaseminKibyra Antik Kenti, yaklaşık bin altı yüz yıllık geçmişi olan kozmopolit bir antik kenttir. Kibyra günümüzde Burdur, Antalya, Fethiye ve Denizli'nin kesiştiği noktada yer almaktadır. Kibyra Antik Kenti, metal işleme, at yetiştiriciliği, dericilik ve ticaret ile ünlüdür. Kibyra birkaç kiliseye, bir yargı merkezine, hamamlara ve Medusa Mozaiğine ev sahipliği yapmaktadır. Kibyra kazısı, en son arkeolojik metotları kullanan multidisipliner bir ekip tarafından yönetilmektedir. Kibyra buluntuları, özellikle Roma İmparatorluğu dönemi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Şehir, diplomatik bir öneme sahipti ve tıp alanında gelişmiştir. Bu sonuçlar ışığında Kibyra'nın turistik ve arkeolojik önemi ortaya çıkmıştır. Kenti korumak, tanıtmak ve yerel halkı bilgilendirmek için çeşitli aksiyonlar alınmıştır ve bunlar devam etmektedir.Item Restricted Batı Anadolu’da bir antik kentin keşfi: Daskyleion kazısının tarihi(Bilkent University, 2020) Demir, Fatmanur; Erbay, Ceyda; Oral, Fatih D.; Aykul, Ayberk; Bağbozan, Oğuz UtkuDaskyleion, Bandırma’nın güneyinde Kuş Cenneti’ne yakın bir köy olan Ergili Köyü’nün 2 km doğusunda bulunan antik bir kenttir. Daskyleion kazıları, antik kentin lokalizasyonunun bilim dünyası ile paylaşılması akabinde Cumhuriyet döneminin birinci nesil arkeologlarından biri olan Ekrem Akurgal tarafından 1954 senesinde başlatılmış, 1988-2008 yıllarında Tomris Bakır önderliğinde kazılar devam ettirilmiştir. Gerçekleştirilen kazılardan birçok buluntu elde edilmiştir. Bu buluntuların kimileri Türkiye’deki müzede sergilenmekte olup, kimilerine de yağmalama ve kaçakçılık faaliyetleri sebebiyle yurt dışındaki müzelerde rastlanılmaktadır. Bu araştırmada bölge sakini olmakla beraber, kazıyla ilgili çeşitli araştırmalarda yer almış olan arkeolog Dr. Ulaş Töre Sivrioğlu’nun bilgilerinden faydalanılmıştır. Bu çalışmada kazının keşif hikayesi ve kazının tarihi, kazıda emeği geçmiş önemli insanlara, kazının önemli buluntularına ve kazıda karşılaşılan zorluklara değinilmiştir. Kuş Cenneti’ne yakın oluşu ve farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması Daskyleion Kazılarının çalışmaya değer görülmesindeki etmenlerdendir.Item Restricted Bir Hitit başkenti: Şapinuva(Bilkent University, 2023) Serttaş, Burak; Kırkavak, Esen; Koşkan, Lara; Girgin, Mehmet Eren; Serdaroğlu, ZeynepAnadolu, stratejik konumu sayesinde birçok eski uygarlığın yaşamış olduğu bir coğrafyadır. Bu uygarlıklardan biri olan Hititler, M.Ö. 2000-1200 yılları arasında Anadolu'da varlık göstermekteydi ve M.Ö. 14. yüzyılda Şapinuva adlı kentten devlet idaresini gerçekleştirmekteydi. Bu araştırma, Şapinuva Antik Kenti'nin keşif sürecine, coğrafi önemine, Hitit İmparatorluğu içindeki konumuna ve sosyo-kültürel yapısına odaklanmayı amaçlamaktadır. Şapinuva şehri, ticaret, diplomasi ve yönetim merkezi olarak hizmet veren; Hititlerin idari merkezlerinden biriydi. Bu antik kentin keşfi, Hitit halkının sosyal yapısı, dini inançları ve sanatsal gelenekleri de dahil olmak üzere günlük yaşamlarına dair ışık tuttu. Bugün, Şapinuva'nın bir turizm destinasyonu olarak korunması ve tanıtılması hedeflenmektedir. Ziyaretçilerin bu medeniyetin tarihini ve kültürel mirasını deneyimlemelerine olanak sağlamak için çalışmalar sürmektedir. Bu nedenle, Şapinuva Antik Kenti'nde gerçekleşen kazıların ilerleme süreci ve kentin turizme kazandırılması için yapılması gerekenler de ele alınmıştır.Item Restricted Eski Yalıncak köyü antik yerleşkesi tarihi(Bilkent University, 2023) Bodur, Bora; Maden, Melek; İncebayrak, Nilay; Akın, Şefik Onur; Avcı, CemYalıncak köyü, Ankara'nın tarihi ve arkeolojik öneme sahip köylerinden biridir. 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün yönlendirmesiyle başlatılan arkeolojik kazılar sayesinde köyün zengin tarihi ve kültürel mirası keşfedilmiştir. Yapılan kazılar buluntuların ışığında Yalıncak köyünün M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren Frig, Hitit, Roma ve Bizans gibi antik uygarlıklara ev sahipliği yaptığını ortaya koymuştur. Yakın tarihte Yalıncak köyü, 75-80 haneye ev sahipliği yapan sıradan bir Anadolu köyüdür. Halk, tarım, hayvancılık ve meyve üretimi ile geçimini sağlamıştır. Zengin su kaynakları ve verimli toprakları sayesinde dış dünyadan soyutlanmış şekilde kendine kendine yetmiştir. Köy halkının büyük çoğunluğunun İslam dinine mensup. Sünni mezhebine bağlı kişiler olduğu düşünülmektedir. Yakın tarihte Yalıncak köyünde muhafaza edilen bir camii olduğu bilinmektedir. 1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)'nün kurulması planlandığında, köyün bulunduğu alanın bir kısmı üniversite için düşünülmüştür. Ancak, engebeli arazi nedeniyle inşaat yapmanın elverişli olmadığı düşünülerek, şu anda üniversitenin bulunduğu konum olan daha düz bir arazi seçilmiştir. İstimlak süreci başlayınca köy halkı göç etmek zorunda kalmış ve köydeki evler zaman içerisinde önce restore edilerek şantiye binası ve 90ların sonunda yerel halk tarafından ahşap kaynağı olmak üzere farklı amaçlar için kullanılmıştır. 2023 yılı itibariyle Yalıncak köyünde sadece mezarlık, hâlâ akan bir çeşme ve birçok evin harabesi bulunmaktadır. Yalıncak köyü, hem arkeolojik değeri hem de yakın tarihi ile Ankara’nın göbeğinde dikkat çekici bir yerdir.Item Restricted Geçmişe açılan kapı: Karain mağarası(Bilkent University, 2023) Barış, Sedef; Gürbüz, Kerem; Çağlar, Zeynep; Güzelgöz, . Melisa; Kara, ArdaAntalya ilinin 30 km kuzeybatısında, Batı Toros ve Beydağ silsilelerinin doğuya açılan yamaçlarında bulunan, yaklaşık olarak deniz seviyesinde 435 metre yükseklikte olan Karain Mağarası; dünya arkeolojisi tarihi ile birlikte Türk arkeoloji tarihine şekil veren hem doğal bir oluşum hem de bir kazı alanıdır. Bu yazıda Karain Mağarası'nın tarihini, keşif sürecini ve ardından 20 ve 21. yüzyılda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sonuçları ve bulguları incelenecektir. Ayrıca, kazı sürecinde karşılaşılan zorluklar ve bu süreçte alınan önlemler de ele alınacaktır. Bu çalışmanın amacı, Karain Mağarası'nın arkeolojik ve tarihi önemini vurgulamak, bu alanda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının detaylarına ve bu çalışmaların Türk arkeoloji bilimine olan katkılarına ışık tutmaktır.Item Restricted Gertrude Bell’in hayatı ve Türkiye’deki arkeolojik çalışmaları(Bilkent University, 2020) Özcan, Baran Arda; Anıl, Aylin; Boz, Yiğit Sarp; Özlan, Erkin18. Yüzyıl’a dayanan arkeoloji bilimi, volkanik küllerin altında kalan Pompei ve Herkulaneum kentlerinin tekrardan gün yüzüne çıkarılmasının büyük çaplı ilk kazılar olarak kabul edilmesi ile bir ivme yakalamış, bununla beraber, aynı yüzyılda soyu tükenmiş hayvanların kalıntılarının bulunmasıyla daha da büyük önem kazanmıştır. Bu bilim dalının en zengin kaynaklarının olduğu bölgelerden birisi de Orta Doğu coğrafyasıdır. Orta Doğu coğrafyası, özellikle Mezapotamya ve Anadolu toprakları sayısız uygarlığa ve toplumlara ev sahipliği yapmış, nice beyliklerin ve devletlerin kuruluşuna ve yıkılışına şahit olmuş adeta tarihi bir hazinedir. Türkiye’deki varlığı Osmanlı Dönemi’nde Osman Hamdi Bey zamanlarına kadar dayanan arkeoloji bilimi, öncelikle sanat eserlerinin ömrünün uzatılması ve korunmasına yönelik bilincin artması amacı ile ortaya çıkmıştır. Gertrude Bell Orta Doğu coğrafyasında arkeoloji çalışmaları yapan isimlerde ön sıralardadır.Item Restricted Göbekli Tepe'nin keşfi ve Klaus Schmidt'in hayatı(Bilkent University, 2018) Özer, Defne; Kaymaz, Simay; Büyükhatipoğlu, Beril; Kalkanlı, Utku; Kezek, DenizGöbekli Tepe, dünya tarihinin bilinen ilk tapınağıdır. Diğer tapınaklardan düzeniyle, büyüklüğüyle, sanat eserleriyle ve işçiliğiyle ayrılır. Göbekli Tepe, M.ö 8200’lerden 1995’e Klaus Schmidt ve kazı takımının onu derin tarihinden çıkarıp dönemimize getirene kadar sessiz sedasız bulunduğu yerde yaşanmışlıklarıyla durmuştur1. Araştırma projemizin genel amacı da Göbekli Tepe’nin ve Klaus Schmidt’in bu sürecini yakından incelemektir. Göbekli Tepe keşfedilene ve kazı çalışmaları başlatılana kadar olan dönemde Prehistorya, özellikle Neolitik çağ, hakkında bilinen doğrular ve tarihi bilgilerin yerini Göbekli Tepe’nin geçmişinden gelen bazı soru işaretleri ve kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan gerçekler almıştır. Göbekli Tepe, bilimsel yanından farklı olarak kültürel turizmde ve şanlıurfalıların görüşlerinde bazı değişiklikler yaratmıştır. Projeye, Klaus Schmidt ve hayatıyla başlanmış, Göbekli Tepe’nin şu anki durumu ve dünyadaki yeri bilgileriyle proje sonlanmıştır.Item Restricted Jale İnan ve yorgun Herakles(Bilkent University, 2020) Acar, Eda Nur; Gökalp, Zehra İlkin; Yöndem, Simay; Yöner, Elif RanaJale İnan'ın Perge-Side'deki kazı çalışmaları, Türk arkeoloji tarihinde önemli bir yer edinmektedir. Bu yazıda da 9 yıl önce bir bütün olarak ayağa kaldırılan Yorgun Herakles Heykelin'den, ve Jale İnan'ın gazeteci Özgen Acar ile yürüttüğü uzun soluklu çalışmasından bahsedilmektedir. 1990 yılında, tesadüfen New York'ta gördüğü heykelin, Perge'de Jale İnan'ın kazılarından çıkan bir parçayla uyuştuğundan emin olan Özgen Acar, eserin Türkiye'ye aidiyetini kanıtlamak için harekete geçmiştir. Sonra, Jale İnan fotomontaj ve diğer arkeolojik teknikleri kullanarak heykellerin bütünlüğü ispatlamış ve 31 yıllık diplomatik süreçten sonra heykel Türkiye'ye getirilmiştir. Yorgun Herakles heykeli sadece Türkiye'deki kültür mirasının korunması için değil, dünyadaki tüm tarihi eserlerin geleceğe bırakılması için çok güzel bir örnek teşkil eder.Item Restricted Oğuz Tekin ve geç Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de nümismatik(Bilkent University, 2023) Soylu, Canberk; Cabaroğlu, Ege; Yanan, Vedia Alara; İbiş, Sefa Hakan; Tünsoy, Ziya EgeModernleşmenin Osmanlı dünyasındaki yansımalarından biri imparatorluğun arkeoloji ve müzecilik ile yakından ilgilenmeye başlamasıdır. Buna bağlı olarak gelişmeye başlayan alanlardan biri ise nümismatiktir. Ancak nümismatik alanının gelişimi, bilhassa bu alanın antik nümismatik kolu, özellikle Cumhuriyet dönemiyle başlamaktadır. Bu bağlamda, çalışmamız geç Osmanlı’dan günümüze Abdüllatif Subhi Paşa, İsmail Galib, Halil Edhem, Clemens Emin Bosch, Sabahat Atlan, Nezahat Baydur ve Oğuz Tekin’in çalışmaları üzerinden alanın gelişim sürecinin bir muhasebesini yapmayı amaçlamaktadır. Çalışmanın asıl odak noktası ise bu süreçte önemli rol oynayan Oğuz Tekin’in hem Türkiye’de hem de yurt dışında antik nümismatik alanında önde gelen isimlerden biri olduğunu onun kapsamlı biyografisi özelinde vurgulamaktır. Tarihçi ve nümismat Oğuz Tekin’in kapsamlı ilk biyografisi bu çalışmada sunulmuştur.Item Restricted Özgen Acar'ın hayatı ve Türkiye'ye geri getirdiği tarihi eserler(Bilkent University, 2020) Arat, Munise Dilnur; Sönmez, Ezgi Lena; Eren, İsmet Alp; Gül, Zeynep Eylül; Alemdar, KeremTarihi zenginliği ile bilinen Türkiye eser kaçakçılığı ve definecilikle yıllar boyu mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu mücadelesinde emeği büyük olan Özgen Acar Yorgun Herkül heykelinden Karun Hazineleri'ne kadar birçok eser ve eşyanın ülkeye geri getirilmesini sağlamıştır. Yıllarca uğraşmış ve başarılı sonuçlara ulaşabilmiştir. Bu yazıda da eser kaçakçılığının ve defineciliğin neden yapıldığının sebepleri araştırılmıştır. Sayın Özgen Acar'ın geri getirilmesini sağladığı eserlerin neler olduğuna ve tarihteki yerlerine değinilmiştir. Bu eserlerin geri getirilmesindeki süreçten, Türkiye'nin bu sürece katkılarından ve Özgen Acar'ın arkeoloji muhabirliğine verdiği önemden bahsedilmiştir ve asıl mesleği olan gazetecilik hayatı anlatılmıştır.Item Restricted Patara Antik Kenti kazı tarihi(Bilkent University, 2023) Avcı, Efe Eren; Çil, Deren; Güler, Ufuk Baran; Özbiçer, Saygın; Uluç, TanAntalya’da bulunan ve Demir Çağından bile eski bir tarihi olan Patara Antik Kenti son 250 yıldır araştırma camiasının yoğun bir ilgisi altındadır. Yüzeysel keşif çalışmalarından sonra 1988 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi adına Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuran Fahri Işık ve ekibi kazılara başladı. Kazı çalışması Arkeoloji bilimi ve Turizm açısından oldukça önemliydi. Kazılar Arkeoloji bilimine katkı sağlamıştır. Çünkü kazılardan keşfedilen buluntular akademik yayınlar için önemli birer bilgi kaynağı oldular. Aynı zamanda turistik bir bölgede bulunan Patara Antik Kenti, yılda önemli bir miktar turist çekmektedir.Item Restricted Remzi Oğuz Arık biyografisi(Bilkent University, 2022) Kılıç, Şükran Başak; Gürsoy, Yağmur; Orçan, Deniz; Sarıtaç, Pelin Şevval; Nakas, EceRemzi Oğuz Arık, hayatı boyunca özellikle arkeoloji alanında faaliyetlerde bulunmuş; siyasetle ilgilenmiş ve bunların yanı sıra birkaç tane de kitap yazmıştır. Maarif Vekâletinin eğitim amacıyla yurt dışına gönderdiği öğrenciler arasına girip Fransa’ya gitmiş, Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi ve Louvre Arkeoloji Enstitüsü’nde arkeoloji öğrenimi görmüştür. Alacahöyük gibi çeşitli arkeolojik kazı faaliyetlerinde ve Hititlerin sembolü sayılan Güneş Kursu’nun çıkarılmasında görev almıştır. Milliyetçilik akımından etkilenmiştir. Demokrat Parti’den milletvekili seçilmiş, sonrasında Türkiye Köylü Partisi’ni kurmuştur.Item Restricted Sınır dışı edilen arkeolog: James Mellaart(Bilkent University, 2021) Gümüş, Birge Mine; Esin, Gizem Buse; Vural, Öykü; Aydın, GizemJames Mellaart, 1958 Çatalhöyük’ün keşfi gibi arkeoloji dünyasında önem arz eden birçok kazıya öncülük etmiştir. Katıldığı kazılarda tarihi değere sahip objeleri kaçırdığına dair ve tarihi olduğunu iddia ettiği eşyaların belirttiği alanlara ait olmamasına dair iddialar, kendi çalışma alanında bir skandala sebep olmuştur. Bu sebeptendir ki kendisi Türkiye’den sınır dışı edilmiş, kazı izni ise kalıcı olarak elinden alınmıştır. Mellaart’ın arkeoloji dünyasına yaptığı sayısız katkıların yanında adının böylesine bir skandala karışmış olması kendisini araştırılmaya değer kılmıştır. Bu makalede genel olarak, arkeolog James Mellaart’ın iş hayatı ve yasadışı işlere karışmış olmasının ana hatları çeşitli yönlerden ele alınacaktır.Item Restricted Troia kazıları-Korfmann dönemi(Bilkent University, 2018) Aksoy, Yasin Tuğrul; Ünlüsoy, Bulut; Kulaksız, Nida Ayris; Türeli, Ayberk Semih; Kıratlı, ElifTroya, çanakkale il sınırları içerisinde bulunan tarihi bir kenttir. Troya kazıları, arkeoloji tarihinin en önemli kazıları arasında sayılmaktadır. Bu kazılar Alman tüccar Heinrich Schliemann 1871 yılında tarafından başlatılmış; Cincinati üniversitesi’nden Carl Blegen(1932- 1938), Tübingen üniversitesi’nden Manfred Korfmann(1988-2005) ve son olarak halen çalışmalarına devam eden Rüstem Aslan tarafından devam ettirilmiştir. Yapılan kazılardan birçok buluntu elde edilmiş; kimisi sergilenmek üzere müzelere teslim edilirken, kimisi ise çeşitli yollarla yurt dışına götürülmüştür. Bu araştırmada Korfmann döneminde arkeolog olarak çalışmış Dr. Sinan ünlüsoy’un bilgi ve tecrübelerinden yararlanılmıştır. Korfmann dönemine odaklanılan bu çalışmada; 1871’ten bu yana yapılan Troya kazılarından, kazıların tarihsel ve politik öneminden, yapılan çalışmalarından arkeolojiye olan etkisinden bahsedilmiştir. Troya kazıları dünya çapında büyük önem taşımaktadır. İnterdisipliner bir çalışma olan bu kazılarda birçok daldan bilim insanı çalışmıştır. Troya kazılarında ilk ciddi belgeleme yöntemleri kullanıldığından ve interdisipliner olduğundan dolayı Troya modern arkeolojinin en önemli yerlerinden biri halini almıştır. Bunun yanı sıra Homeros tarafından yazılan İlyada’da bahsi geçen savaş destanının, Truva’da geçmesi buranın ve kazıların dünya çapında önem kazanmasında büyük etkisi olmuştur.Item Restricted Türk arkeolojisinin ebeveyni: Nimet ve Tahsin özgüç(Bilkent University, 2018) Akbulut, Elif Sıla; Ayrım, Reşit Erkin; Gürdap, Beril; Yılmaz, Şüheda Nesrin; Yücel, RabiaBu projenin amacı Nimet ve Tahsin özgüç’ün kişisel ve akademik yaşamlarını incelemektir. 20. yüzyılın başında doğan çift, Türk Arkeolojisi’nin önde gelen isimlerinden olmuş ve bu bilim dalına yeni bir şekil vermişlerdir. Projenin ilk bölümünde çiftin gençlik yılları, fakülte dönemi ve ilk kazıları incelenecektir. İkinci bölümde ise çiftin evlilik ve aile hayatları anlatılacaktır. Aynı zamanda bu bölümde Kültepe, Kaman Höyük ve Acemhöyük hafriyatları, çalışma metotlarına dikkat çekmek için incelenecektir. Son bölümde ise Tahsin özgüç’ün ölümünün ardından sonra Nimet özgüç ve yaptıkları hafriyatların modern Arkeoloji bilimine katkılarına değinilecektir.