Tüzel kişilerde fiili organ kavramı ve fiili organın hukuka aykırı fiilleri ile hukuki işlemlerinin doğurduğu sonuçlar

Date

2021-09-24

Editor(s)

Advisor

Supervisor

Co-Advisor

Co-Supervisor

Instructor

Source Title

İstanbul Hukuk Mecmuası

Print ISSN

Electronic ISSN

Publisher

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Volume

79

Issue

4

Pages

1261 - 1283

Language

Turkish

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Citation Stats
Attention Stats
Usage Stats
12
views
190
downloads

Series

Abstract

Tüzel kişiler fiil ehliyetlerini organları aracılığıyla kullanırlar. Nitekim Türk Medeni Kanunu md 50/2, organların, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokacağını düzenlemiştir. Tüzel kişinin organlarından kanun tarafından ya da tüzel kişinin kuruluş belgesi ile öngörülenler, şekli (biçimsel) organ olarak adlandırılmaktadır. Buna karşılık organ olarak seçilmiş veya atanmış olmamakla birlikte, fiilen organ görevi icra eden kişi(ler) fiili organ olarak değerlendirilmektedir. Tüzel kişinin iradesinin oluşmasında belirgin bir rol oynayan; tipik bir organ işlevi gören, bu çerçevede günlük işlerin dışına çıkarak şirketin bilançosuna etkili olacak şekilde karar alma yetkisine sahip olan veya tüzel kişinin yönetiminde rol oynayan, yani şekli bir organın gerçekleştireceği işlevleri yerine getiren; organ yetkilerine sahip olan; bu yetkileri bağımsız olarak, tâbi olmaksızın, kendi sorumluluğu altında ve kendisi inisiyatif alarak kullanan ve organ yetkilerini münferit birkaç eylem olarak değil, sürekli bir şekilde kullanan kişiler fiili organ olarak ortaya çıkmaktadır. Bu değerlendirme büyük önem taşımaktadır; zira fiili organ olarak nitelendirilen kişilerin fiilleri (özellikle hukuka aykırı fiilleri) de, -şekli organın fiilleri gibi- tüzel kişinin sorumluluğunun doğmasına yol açacaktır. Bir kişi fiili organ olarak değerlendirildiğinde, bu kişinin hukuka aykırı fiilinden tüzel kişi (TMK md 50/2) ve organın kendisi (TMK md 50/3) sorumlu olacaktır. Buna karşılık fiili organın gerçekleştirdiği hukuki işlemlerin tüzel kişiyi bağlaması, kural olarak kabul edilemez. Zira fiili organ tüzel kişiyi temsil yetkisini haiz değildir ve yetkisiz temsilci tarafından yapılan işlemin temsil olunanı bağlaması ancak bazı şartların gerçekleşmesiyle mümkündür. İsviçre Federal Mahkemesi de 09.10.2019 tarihli ATF 146 III 37 kararında açıkça fiili organın hukuki işlemlerinin tüzel kişiyi bağlamayacağına hükmetmiştir. Çalışmamızda öncelikle fiili organ kavramı üzerinde durulacak; daha sonra fiili organın hukuki fiillerinin ve hukuki işlemlerinin tüzel kişi üzerinde doğurduğu sonuçlar ayrıntılı olarak ele alınacaktır.


Legal persons exercise their capacity to act through their organs. Turkish Civil Code Article 50/2 provides that organs may put a legal person under obligation by virtue of legal transactions and all other acts. The organs of legal persons stipulated by the law or by their status are called formal organs. On the contrary, the person who performs the task of the governing body is considered a “de facto organ” because he/she is not elected or appointed as an organ but simply acts as one as a matter of fact, not law. De facto organs include those who play a prominent role in the formation of the will of the legal entity or who function as a formal organ, having the power to make decisions that will affect the company’s balance sheet by going beyond the daily work. This group also includes those playing a role in the management of the legal entity, i.e., performing the functions that a formal body would perform. Persons who exercise these powers independently, without subordination, under their own responsibility, and on their own initiative and who exercise this authority on a continuous basis also emerge as de facto organs. This assessment is of great importance because the acts (especially the wrongful acts) of the persons considered “de facto organs” can lead to the liability of the legal person, as they are deemed to be the acts of the formal organs. However, it cannot be considered, in principle, that legal transactions carried out by de facto organs should bind the legal person, because the de facto organ does not have the actual authority to represent the legal person, and the transaction made by such unauthorized representatives can only bind the principal if certain additional conditions are fulfilled. Our study will primarily focus on the concept of the “de facto organ.” The consequences of the wrongful and legal acts of de facto organs will then be discussed in detail.

Course

Other identifiers

Book Title

Degree Discipline

Degree Level

Degree Name

Citation

Published Version (Please cite this version)