Ceza infaz kurumlarının özelleştirilmesi

Date

2019

Editor(s)

Advisor

Supervisor

Co-Advisor

Co-Supervisor

Instructor

Source Title

Ceza Hukuku Dergisi

Print ISSN

1307-0851

Electronic ISSN

Publisher

Seçkin Yayıncılık

Volume

14

Issue

41

Pages

775 - 799

Language

Turkish

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Attention Stats
Usage Stats
14
views
70
downloads

Series

Abstract

Ceza infaz kurumlarının bugünkü anlamıyla (tam özel model) özelleştirilmesi 1984 yılında gerçekleştirilmiştir. İlk kez Amerika Birleşik Devletleri’nde bir ceza infaz kurumunun özelleştirilmesini takiben, Anglo-Amerikan hukuk sisteminin hâkim olduğu diğer ülkelerde de ceza infaz kurumlarının özelleştirilmesine başlanmıştır. Kıta Avrupası hukuk sisteminin hâkim olduğu ülkelerde tam özel model çerçevesinde olmasa da yarı özel model çerçevesinde özelleştirmeler yapılmıştır. Bir dönem Türkiye Cumhuriyeti’nde tam özel model savunulmuşsa da bu yöntemle özelleştirme yapılmamıştır. Bunun yerine, Türkiye’de, özel sektörden hizmet alınması şeklinde yarı özel modelde özelleştirmeler (örneğin yemek hizmetleri, hapishane yapımı gibi) yaygın hale gelmiştir. Tam özel modelin amaçlarını, yüksek maliyetin düşürülmesi ve gelir sağlanması, infaz kurumlarının standartlarının yükseltilmesi olarak sıralamak mümkündür. Türkiye’de ise, üçüncü bir amaç olarak, devletin ceza infaz kurumları üzerinden yıpratılmasının önüne geçilmesi öne sürülmüştür. Özel ceza infaz kurumlarının uygulaması değerlendirildiğinde, özelleştirmenin amaçlarının başarısız olduğu kolayca söylenebilir. Dahası, özel ceza infaz kurumlarına sahip devletler daha sert eleştirilmektedir. Bu bağlamda, devlet, ceza infaz kurumlarını özelleştirse bile hukuken sorumlu olmaya (örneğin, devletin gözetim sorumluluğu gibi) devam etmektedir. Ceza infaz kurumlarının özelleştirilmesine dair sorulması gereken son soru ise şöyledir: özelleştirme, cezalandırma yetkisinin devri anlamına mı gelmektedir? Cevap olumluysa, bu hukuken mümkün müdür?


Privatization of penal institutions (private prisons), in the modern sense, was first carried out in 1984. After the first privatization of a penal institution in the US, other countries, in which the Common Law system prevails, have started privatizing penal institutions too. In countries that have adopted the Civil Law system, prisons are privatized in accordance with the semi-private model rather than the private prison model. Although application of the private prison model was advocated for some time in the Republic of Turkey, no privatization was made using this method. Instead, privatizations according to the semi-private model by way of procuring services from the private sector (such as food or construction services) has become a widespread application in Turkey. The aims of the private prison model may be summarized as cutting high costs of prisons, making profit, and raising the standards of penal institutions. In Turkey, an additional third aim was set forth as the prevention of discrediting of the state through penal institutions. But considering the practice of private prisons, it can be easily said that the aims of privatization has failed. Actually, now, the states that have private prisons are being severely criticized. Even though a state privatizes penal institutions, it continues to be legally liable (for instance, state’s liability arising from the obligation of monitoring). The last question that should be asked concerning the privatization of penal institutions is as follows: Does privatization mean transfer of the authority to penalize? If the answer is positive, is this legally possible?

Course

Other identifiers

Book Title

Degree Discipline

Degree Level

Degree Name

Citation

Published Version (Please cite this version)