Türkiye’de modernitenin çözülmesi: Latife Tekin’in romanlarında risk toplumu
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Latife Tekin, kaleme aldığı eserlerinde birçok toplumsal meseleyi derinlikli ve istikrarlı biçimde işlemesi dolayısıyla yoksulluk, ekoloji, feminizm gibi çeşitli alanlarda araştırmalara konu olmuştur. Bununla birlikte onun doğa, yoksulluk, toplumsal cinsiyet, birey ve toplum üzerinde kurguladığı hikaye baştan sona tutarlı bir bütün olarak ele alınabilir. Bu tez, Tekin’in eserlerinde kurguladığı hikayenin Ulrich Beck’in önerdiği risk toplumu teorisiyle birlikte düşünülebileceğini öne sürecektir. Bu doğrultuda Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm (1983) ve Berci Kristin Çöp Masalları (1984) romanları, Manves City (2018) ve Sürüklenme (2018) romanlarıyla karşılaştırmalı biçimde okunacak ve eserlerin Beck’in teorisine paralel şekilde sanayi toplumundan risk toplumuna geçişi sürecini izlediği görülecektir. İlk iki roman toplumun sanayileşmesini ve modernleşmeyle tanışmasını ele alırken son iki romanı ise sanayileşme ve modernleşmenin yakın dönemdeki sonuçlarını yansıtmaktadır. Latife Tekin, sözü geçen romanlarının tamamında ekolojik, ekonomik ve toplumsal dönüşümleri izler. Benzer şekilde Ulrich Beck de modern sanayi toplumunun risk toplumuna dönüşümünde ekolojik ve ekonomik dönüşümlerin ve bireyselleşmenin altını çizer. Bu yüzden çalışmada Tekin’in eserleri ekoloji, yoksulluk ve bireyselleşme olmak üzere üç ana bölümde incelenecek, bölümlerde eserler ve risk toplumu teorisi arasındaki ortaklıklar izlenecektir. Bunun yanında, Tekin’in eserlerini verdiği sosyo-kültürel ortamı çerçevelemek için her bölümün altında Türkiye’nin durumu da ele alınacaktır. Metinler üzerinde gerçekleştirilen yakın okuma vasıtasıyla Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm, Berci Kristin Çöp Masalları, Manves City ve Sürüklenme romanlarının ışığında Türkiye’de sanayileşmenin başlangıcından bugüne ekolojik, ekonomik ve sosyal bakımdan nasıl dönüşümler yaşadığı izlenecek ve bu dönüşümlerin risk toplumu teorisiyle ilişkisi sorulacaktır.
Latife Tekin has been a subject of research in various fields such as poverty, ecology, and feminism due to her in-depth and consistent portrayal of numerous societal issues in her works. Moreover, the story she constructs regarding nature, poverty, social gender, individual, and society can be considered as a coherent whole. This thesis will suggest that the narrative constructed by Tekin in her works can be contemplated in parallel with Ulrich Beck's risk society theory. In this context, Tekin's novels Sevgili Arsız Ölüm (1983) and Berci Kristin Çöp Masalları (1984) will be comparatively analyzed with Manves City (2018) and Sürüklenme (2018), revealing how the novels mirror the transition from an industrial society to a risk society in line with Beck's theory. While the first two novels tackle society's industrialization and introduction to modernization, the latter two reflect the recent consequences of industrialization and modernization. Throughout the aforementioned novels, Latife Tekin traces ecological, economic, and societal transformations. Similarly, Ulrich Beck emphasizes the ecological and economic transformations as well as individualization in the transition of modern industrial society to a risk society. Therefore, in this study, Tekin's works will be examined in three main sections: ecology, poverty, and individualization, exploring the parallels between the novels and the risk society theory. Additionally, the socio-cultural context provided by Tekin's works will be framed by addressing the situation of Turkey below each section. Through close readings of the texts, the transformations in Turkey from the beginning of industrialization to the present day in ecological, economic, and social aspects will be examined in light of Tekin's novels Sevgili Arsız Ölüm, Berci Kristin Çöp Masalları, Manves City, and Sürüklenme, and the relationship of these transformations with the risk society theory will be questioned.