Paylı mülkiyete konu eşyada mecburi dava arkadaşlığı ve davayı birlikte açma zorunluluğunun usûl hukuku açısından değerlendirilmesi

Date

2013

Editor(s)

Advisor

Supervisor

Co-Advisor

Co-Supervisor

Instructor

BUIR Usage Stats
516
views
70
downloads

Series

Abstract

Paylı mülkiyete tabi bir taşınmazın tamamı üzerinde tasarruf neticesi doğuracak işlemler ancak paydaşlar tarafından birlikte yapabilir ve usûl hukuku açısından bu durumda aralarında maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olur. Taşınmazlarla ilgili yüz ölçümünden kaynaklanan uyuşmazlıklara tescilin düzeltilmesine ilişkin Medeni Kanunun 1025. maddesi doğrudan değil kıyasen uygulanmalıdır. Bu sebeple dava tapu idaresi muhatap alınarak değil, fazla yüz ölçümünden yararlanan kimselere karşı açılmalıdır. Mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu durumlarda, dava arkadaşı olarak davada yer alması gereken kimselerden bir kısmı davaya dahil edilmemişse, ortaya usûl hukuku açısından “sıfat” değil, dava takip yetkisi noksanlığı çıkacaktır. Davanın başında davacı/davalı olarak gösterilmeyen kimsenin, mahkemece re’sen davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm verilmesi durumunda, hükmü kanun yoluna götürerek ortadan kaldırılmasını sağlayabilir. Ancak kişi kanun yoluna başvurmamışsa, artık söz konusu hükme karşı bu sebeple başvurulabilecek herhangi bir olağanüstü kanun yolu olmadığı gibi “yok hüküm”, “etkisiz hüküm” şartlarını taşımadığından bu kapsamda da değerlendirilemez.

Source Title

Medenî Usûl ve İcra - İflâs Hukuku Dergisi

Publisher

Legal Yayıncılık

Course

Other identifiers

Book Title

Degree Discipline

Degree Level

Degree Name

Citation

Published Version (Please cite this version)

Language

Turkish