Ninnilerde "kadın sorunu"na bakış
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Series
Abstract
Toplumsal cinsiyet rollerinin sorunsallaştırıldığı çalışmalarda yazılı edebiyat metinlerinin sözlü metinlere kıyasla daha çok tercih edildiği görülmektedir. Ninniler ise, kadının öznel sorunlarını, kadın dünyasını “dişil” bir sesle yansıttığı için “kadın edebiyatı”nın anonim metinleri olarak sayılabilir. Dolayısıyla, bu makalede “kadın sorunu” bu kez sözlü kültür metinleri olan ninniler üzerinden araştırılacaktır. Bu çalışmada ninniler iki bölüm halinde incelenecektir. Birinci bölümde, “ninni yerine söylenen” efsane ve ağıt türünde örnekler ele alınarak bunların toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretiminde nasıl bir işlevinin olduğu tartışılacaktır. Yine aynı bölümde, bazı ninni örneklerinin kadının – geleneksel normların dışına çıkmadan- toplumsal cinsiyet rollerinin üzerinde kurduğu baskıyı dile getirebildiği ürünler oldukları öne sürülecektir. Bu savı desteklemek için seçilmiş ninnilerden birinde anlatıcı sesin, çocuğu olamamasından yakındığı ve bu durumun üzerinde yarattığı baskıyı dile getirdiği görülmektedir. İkinci bölümde ise, ninni türü, gramer kurallarının bozulduğu, bilinç akışına elverişli, mantıksal önermeleri kırmaya yönelik oluşuyla “dişil” bir dil sayılabilecek olan “kadın biçemi”(écriture féminine) bağlamında tartışılacaktır.
It is observed that written texts of literature are preferred more than oral texts in most of studies on the problematization of gender roles. However, lullabies may be regarded as anonymous texts of women literature, because they reflect the indivial problems and intimate world of women with a feminine voice. In this article, the woman problem will be analyzed through various examples of lullabies that are texts of oral literature. In this study, lullabies will be analysed in two parts. In the first part, oral texts, actually produced in lament and folk tale genres but sung as lullabies as well, will be studied. Then, it will be discussed that what kind of function these texts have for the re-production of gender roles on society. In addition, it will be claimed that other examples of lullabies may also have a function of expressing the oppression of these roles on woman identity while remaining within the limits of conventional social norms. In one of the lullabies chosen in support of this arguement, it is realized that the persona of the text expresses her complaints about infertility and the oppression of this situation on her identity. In the secont part of the article, it will be questioned that the style of lullabies may have similarities with the stylistic characteristics of écriture féminine.