Ayakkabıcılık zanaatinin kuşaklar arasındaki dönüşümü: İmalattan tadilata
Date
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Anadolu'da ayakkabı, dericilik ve zanaatkarlık konusunda tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Göçebe olarak yaşamını sürdüren Türkler, Anadolu'ya kültürleri ile birlikte göç etti ve hayvancılık yapmayı sürdürdü. Zamanla edinilen tecrübe sayesinde önce dericilikte, daha sonra da ayakkabıcılıkta üretim kültürü gelişti. Anadolu Selçuklu Devleti'nde Ahi Teşkilatı tarafından yapılan zanaat kaynaklı üretim, Osmanlı Devleti'nde Lonca Teşkilatları tarafından devam ettirildi. Ustadan çırağa aktarılan bir kültür birikimi etrafında şekillenen ayakkabıcılık zanaatı, 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı'na kadar küçük atölyelerde ve el üretimi ile icra edildi. Tanzimat döneminde açılan fabrikalar ile birlikte üretim çoğunlukla fabrikalarda yapıldı. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden erken Cumhuriyet dönemine kadar fabrika ve atölyelerde; kısıtlı talep ve el üretimi ile yapılan ayakkabıcılık, 1950'li yıllarda ısmarlama usulünden çıkarak seri üretim ile yapılmaya başlandı. El üretimi ayakkabıya talebin olmaması ve elde üretim kültürünün yok olmasına ek olarak değişen tüketim anlayışı ile başa çıkamayan ayakkabı ustalarının bir kısmı, ayakkabı üretim atölyelerini kapatarak meslek hayatlarına büyük fabrikalarda devam etmek zorunda kaldı. Bazı atölye sahipleri ise yaptıkları işi dönüştürerek, ayakkabı üretmek yerine tamir etmek için atölyeler işletmeye başladı. Bir dönem sektörün demirbaşlarından olan atölyeler, sektördeki dönüşümle birlikte fabrika kaynaklı seri üretim ürünlerine hizmet etti. Hakan Özgü'nün sahibi olduğu Eskicim markasının ileri gelenlerinden olduğu tamirat sektörü, bugün seri üretim yapan markaların eksikliklerini kapat olsa da, ayakkabıcılık zanaatı, usta çırak ilişkisi ve üretim kültürü yok olmakla karşı karşıya kaldı. Çalışmada, Anadolu'da ayakkabıcılık kültürü Osmanlı Devleti'nden günümüze kadar incelenmiş ve kültürü oluşturan detaylarla birlikte, zanaattaki dönüşümde doğrudan ya da dolaylı olarak etkisi olan etmenler incelendi.
Anatolia has been an important place for shoemaking, leatherwork and craftsmanship through the history. The nomadic Turks affected Anatolia with their different culture as they moved there and continued farming. In time, Turks become more experienced in leatherwork and then shoemaking. The craftsmanship that was done by the leadership of Ahi Community at Anatolian Seljuk State was continued at Ottoman Empire by the Lonca Community. Until 1839, shoemaking had been done in small workshops and made by hand. After 1839, with revolutions at Ottoman Empire, the shoemaking industry was mostly done at the new factories. The shoemaking industry started to be done as mass production after 1950, rather than order and demand system. The masters of shoemaking were uncomfortable because of the less demand in handmade shoes and the changing understanding of consumption. A majority of masters had to shut down their workshops and started to work in big factories. The others transformed their work from production to alteration. Hakan Özgü, the owner of Eskici brand, is one of the masters that changed to alteration. Today, his brand is liable for covering the faults of big factories. The shoemaking industry and the master-apprentice relationship culture is face to face with vanishing. In this article, the shoemaking culture from Ottoman Empire to todays and the factors that played a role in the change has been studied.