İdari yargıda verilen iptal kararlarının kamu ihale sözleşmeleri üzerindeki etkilerine ilişkin yargıtay kararlarının değerlendirilmesi
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
BUIR Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Kamu ihale sözleşmesinin akdedilmesinden sonra idari yargıda ihale işlemininiptal edilmesi halinde sözleşmenin akıbetinin ne olacağı hususu tartışmalıdır.Son yıllarda verdiği kararlarla Yargıtay da bu tartışmada konumunu belli etmiştir.Yüksek mahkemeye göre idari yargıda ihale işlemlerine ilişkin olarak iptal kararıverilmesi halinde, ihaleyi açan kurum bakımından bir imkânsızlık meydana gelir. Buimkânsızlık ihaleyi açan kurumun sorumlu olmadığı bir imkânsızlıktır. Bu nedenlekarşı taraf, ihaleyi açan kurumdan müspet zararlarının tazminini talep edemez. AncakYargıtay’a göre ihaleyi açan kurum karşı tarafın menfi zararlarını tazmin etmekleyükümlüdür. Yargıtay bazı kararlarında ise bir yandan Türk Borçlar Kanunu m. 136hükmü anlamında kusursuz imkânsızlıktan söz ederken, diğer yandan sözleşmeninfeshinden söz etmektedir. Yargıtay’ın vardığı bu sonuçların sorumluluk hukukununtemel ilkeleriyle bağdaştırılması son derece güçtür. Yargıtay’ın, verdiği kararlardaaçıkça belirtmemiş olsa bile, İdari yargıda verilen iptal kararları üzerine kamu ihalesözleşmesinin de kendiliğinden geçersiz hale geleceği görüşünü benimsemediğinisöylemek mümkündür; zira gerek sonraki kusursuz imkânsızlık, gerekse sözleşmeninfeshi sadece geçerli sözleşmeler bakımından söz konusu olabilir.
After the conclusion of the public procurement contract, it is debatable what will happen to the contract if the procurement is annulled in the administrative jurisdiction. Turkish Court of Appeal has also made its position clear in this debate with its decisions in recent years. According to the Court of Appeal, in the event of an annulment decision regarding the tender procedures in the administrative jurisdiction, an impossibility arises for the institution that made the tender. This impossibility is an impossibility for which the tendering authority is not responsible. Thus, the other party cannot demand compensation for positive damages from the tendering authority. However, according to the Court of Appeal, the institution that tendering is obliged to compensate the negative damages of the other party. In some of its decisions, the Court of Appeal, on the one hand, mentions the impossibility in terms of art. 136 of the Turkish Code of Obligations, on the other hand, it indicates of the termination of the contract. It is extremely difficult to reconcile these conclusions reached by the Court of Appeal with the basic principles of liability law. It is possible to say that the Court of Appeal did not adopt the view that the public procurement contract would automatically become invalid upon the annulment decisions given in the administrative jurisdiction, even if it was not clearly stated in its decisions; because both the subsequent objective impossibility and the termination of the contract can only be in question in terms of valid contracts.