The yörüks: their origins, expansion and economic role
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Yörüks, are historically known as Turkmen (Turcoman), or Al-Atrak, being a branch of the Oguz group of peoples who invaded Asia Minor from the 1020's onwards. The Seljuk/Selcukid central government used to settle them on the East Roman borders-marches. Due to the nature of animal husbandry and seasonal migrations, conflict with the central government, Seljuk or Ottoman, was at times inevitable. Due to their activities against the East Roman Empire a heavy concentration of Turkmen formed in western Anatolia. In a census of 1520-1530 pastoral nomads in the provinces of Western Anatolia numbered 77,368 and those on military service 52.148. The regions where a sizeable Turkmen population formed were the mountainous areas with yaylak, summer pastures, along the Toros mountain chain from western Anatolia to the coasts of the Mediterranean and in the Lake District in the Isparta-Eğirdir region. Practising the heterodox doctrines of Shii’ite Islam, the Turkmen often came in conflict with the central government. The term yoruk or yoruk was the descriptive term preferred by the official chancery. The central government employed yoruks in military service. The contribution of the Yoruks to the economy of the Ottoman state was important for transportation as, before the railways, transport overland between the regions depended entirely upon yoruk camel caravans. Main items of trade were yoruk carpets and rugs: halı, kilim, seccade, ortu etc. Tribal and regional designs distinguished local productions. Turkmen carpets were very valuable and had been exported to the West and to Moslem countries from the XIIIth century onwards.
Tarihsel anlamda Tükmenler ya da El-Etrak olarak da bilinen Yörükler, 1020 yılından sonra Küçük Asya’yı fethetmiş olan Oğuz Boyu’nun bir koludur. Selçuklu Merkezi Yönetimi bu gurubu Doğu Roma sınır bölgesinde ikamet ettirmekteydi. Bu gurubun hayvan besiciliği ile uğraşması ve sezonluk göçmenlik gibi özelliklerinden dolayı Selçuklu ve Osmanlı gibi merkezi güçlerle çekişmesi o dönemler için kaçınılmaz bir durumdu. Doğu Roma İmparatorluğu’na karşı eylemlerinden dolayı Batı Anadolu’da da yoğun bir Türkmen nüfusu oluştu. Batı Anadolu eyaletlerindeki kırsal göçebeler 1520-1530 yılları arasındaki nüfus sayımına göre 77.368’dir ve bunların 52.148’i askeri hizmet dâhilindedir. Türkmen nüfusunun oldukça yoğun bir rakam oluşturduğu bölgeler yaylakların da içinde yer aldığı dağlık alanlar ve yazlık otlaklardı ve söz konusu bu bölgeler Toros Dağları zinciri boyunca Batı Anadolu’dan Akdeniz kıyılarına doğru uzanan şeridi ve de Isparta-Eğirdir Gölü’ne doğru olan alanı kapsıyordu. İslam Dini’ndeki Şii Mezhebi’nin heterodoks doktrinini uygula-yan Türkmenler, sıklıkla merkezi hükümetle de karşı karşıya gelmişlerdir. Yörükya da yörük sözcüğü resmi mahkeme tarafından kabul edilen tanımlayıcı bir kelimeydi. Merkezi hükümet yörükleri askeri hizmet amaçlı istihdam etmekteydi. Yörüklerin Osmanlı Devleti’ne ekonomik katkısı ulaşım açısından oldukça önemliydi, zira raylı sistemden önce bölgeler arasındaki ulaşım tamamen Yörüklerin deve kervanları aracılığıyla sağlanıyordu. Ticaretlerinin temel malları halı ve kilimdi: halı, kilim, seccade ve örtü vb. Kabilelere ait ve yöresel tasarımlar yerel üretimlerde ayırt ediliyordu. Türkmen halıları oldukça kıymetliydi ve XIII. yüzyıldan itibaren de Batı’ya ve de Müslüman ülkelere ihraç ediliyordu.