Browsing by Subject "Social adaptation"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access Edebiyatta büyülü gerçekçiliğin 'büyü'sünün menşei üzerine: sosyal adaptasyon araçları olarak masallar(Geleneksel Yayıncılık, 2011)Büyülü gerçekçiliğin edebiyattaki yansıması, genellikle, bu fenomen çerçevesinde değerlendirilen metinlerin öne çıkan nitelikleri ve bu niteliklerin metinlerde nasıl ifşa edildikleri üzerinden incelenmeye çalışılmıştır. Bu fenomenın temel koyucu karakteristiği “büyü”nün neliğinin ortaya konmasına yönelik çabalar ise, ele alınan metinlerdeki “büyü”yü var eden öğelerin mitik/efsanevî/fantastik öğeler değil de masalsı öğeler olduğu tespitinden öteye gitmemiştir. Büyülü gerçekçilik ile ilgili bu tespite sorulmamış sorulardan biri ise, fenomenin “büyü”sünün neden masalsı öğelerle edebîleştirildiğidir. Bu yazıda, büyülü gerçekçilik metinlerinde ve masallarda anlatı kişilerinin aynı alımlama düzeylerine sahip şekilde yaratılması durumuna dikkat çekilerek büyülü gerçekçiliğin “büyü”sünün masalsı öğelerden beslendiği varsayımının bu noktadan hareketle temellendirilebileceği savunulacaktır. Mercek altına alınan iki türün metinleri arasındaki bu benzerliğin, metinlerin işlevselliklerini benzer kılan bir yapıya işaret ettiği öne sürülecektir. Bu iddia ise, Zipes tarafından masalların işlevsel boyutuna getirilen açıklamalar ve büyülü gerçekçilik fenomeninin ortaya çıktığı sosyopolitik koşullar kısaca ele alınarak büyülü gerçekçiliğin sosyal bağlamda adaptif bir işlevi metinselleştirdiği düşüncesiyle açımlanacaktır. Yazıda varılması amaçlanan sonuç, 20. yüzyılın Latin Amerika’sındaki sosyopolitik koşullarla doğan bu işlevselliğin masalların model alınmasıyla mümkün kılındığı ve büyülü gerçekçilik fenomeninin “büyü”sünün, masalın “olağan-olağanüstü”sünden beslendiği varsayımının bu imkanın varlığı ile açıklanabilir olmasıdır.Item Open Access Edebiyatta büyülü gerçekçiliğin “büyü”sünün menşei üzerine: sosyal adaptasyon araçları olarak masallar*(Geleneksel Yayıncılık Eğitim San. Tic. Ltd. Şti., 2011) Ulusoy-Aranyosi, EzgiBüyülü gerçekçiliğin edebiyattaki yansıması, genellikle, bu fenomen çerçevesinde değerlendirilen metinlerin öne çıkan nitelikleri ve bu niteliklerin metinlerde nasıl ifşa edildikleri üzerinden incelenmeye çalışılmıştır. Bu fenomenın temel koyucu karakteristiği “büyü”nün neliğinin ortaya konmasına yönelik çabalar ise, ele alınan metinlerdeki “büyü”yü var eden öğelerin mitik/efsanevî/fantastik öğeler değil de masalsı öğeler olduğu tespitinden öteye gitmemiştir. Büyülü gerçekçilik ile ilgili bu tespite sorulmamış sorulardan biri ise, fenomenin “büyü”sünün neden masalsı öğelerle edebîleştirildiğidir. Bu yazıda, büyülü gerçekçilik metinlerinde ve masallarda anlatı kişilerinin aynı alımlama düzeylerine sahip şekilde yaratılması durumuna dikkat çekilerek büyülü gerçekçiliğin “büyü”sünün masalsı öğelerden beslendiği varsayımının bu noktadan hareketle temellendirilebileceği savunulacaktır. Mercek altına alınan iki türün metinleri arasındaki bu benzerliğin, metinlerin işlevselliklerini benzer kılan bir yapıya işaret ettiği öne sürülecektir. Bu iddia ise, Zipes tarafından masalların işlevsel boyutuna getirilen açıklamalar ve büyülü gerçekçilik fenomeninin ortaya çıktığı sosyopolitik koşullar kısaca ele alınarak büyülü gerçekçiliğin sosyal bağlamda adaptif bir işlevi metinselleştirdiği düşüncesiyle açımlanacaktır. Yazıda varılması amaçlanan sonuç, 20. yüzyılın Latin Amerika’sındaki sosyopolitik koşullarla doğan bu işlevselliğin masalların model alınmasıyla mümkün kılındığı ve büyülü gerçekçilik fenomeninin “büyü”sünün, masalın “olağan-olağanüstü”sünden beslendiği varsayımının bu imkanın varlığı ile açıklanabilir olmasıdır.Item Restricted Şahin Ailesinin göç hikayesi: Türkiye'den Fransa'ya 1973 Göçü.(Bilkent University, 2024) Yaren, Aybuke; Onay, İdris; Kolcu, Hüseyin Emre; Yüksel, Deniz; Karadaş, Mahmud SaidBu belge, Bilkent Üniversitesi'nin HIST200 dersi için hazırlanan bir araştırma makalesi taslağıdır ve 1970'lerde Türkiye'den Fransa'ya göç eden Şahin ailesinin hikayesini inceler. Makale, 8 Nisan 1965'te Türkiye ile Fransa arasında imzalanan iş gücü anlaşması sonrası Türk halkının Fransa'ya iş arama sürecini ve bu süreçteki ekonomik ve sosyal dinamikleri anlatır. Şahin ailesinin kökenleri, Türkiye'deki yaşamları, Fransa'ya göç hazırlıkları, ilk zorluklar ve uyum süreçlerine odaklanır. Göçmenlerin yeni kültürlere entegrasyon zorlukları, başarıları ve karşılaştıkları ayrımcılık ele alınırken, sosyal ve kültürel entegrasyon çabaları, Türk topluluğuyla ilişkiler ve kuşaklar arası etkileşimler üzerinde durulur. Şahin ailesinin deneyimleri, göçün bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini ve göçmen politikalarının geliştirilmesine yönelik içgörüler sunarak, göçün sadece fiziksel bir hareket olmadığını, aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik bir dönüşüm süreci olduğunu vurgular.