Browsing by Subject "Ruh"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access Gülten Akın şiirinde işkence ve ahlak(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2009) Akgül, Alphan YusufGülten Akın şiiri işkence gibi sosyal sorunlarla yakından ilişkilidir. Onun Oğlunu Soran Kadının Şiiri ve Şifahi adlı şiirleri, şiirin işkenceye karşı nasıl bir direnme stratejisi olarak kullanılabileceğini gösteren işlevsel örneklerdir. Öte yandan, bu şiirler yalnızca birer ağıt değil, aynı zamanda işkence eyleminin çıkmazlarını gösteren birer ahlaki manifestodur. Dolayısıyla, bu şiirler J.M. Coetzee’nin Barbarları Beklerken adlı romanında işkence üzerine yaptığı spekülasyonlarla ilişkilendirilebilir: Bir kurbanın işkenceden ruhunu kurtarabilmesi mümkün müdür? İşkencecinin ellerini yıkayarak işkence suçundan aklanması mümkün müdür? Akın’ın yanıtı, işkence üzerine Stoacı argümanlarla örtüşür. İnsanoğlu bir aklî ruha sahiptir, dolayısıyla o, aklî ruhunu kullanarak bedensel hazları ve acıları göz ardı edebilir. İşkence mağdurunun direnme stratejisi de bu aklî ruha dayanır. Çünkü mağdur bedensel acıyı göz ardı edebildiği sürece, işkencecinin işlevi anlamını yitirecektir. Böylece, mağdur ruhunu işkenceden kurtarabilecek, oysa, işkenceci ellerini yıkayabildiği hâlde, asla suçundan arınamayacaktır. Çünkü mağdurun bedeni, işkencecinin ise ruhu kirlenmiştir. Başka deyişle, bedensel temizlik, işkenceci için daima simgesel bir arınma olarak kalacaktır.Item Restricted Türkiye’nin ilk yogisi: Kazım Gürbüz(Bilkent University, 2020) Arslan, Zeynep; Sezgin, Şebnem; Ceyani, Efe Eren; Niseoğlu, Damla; Kurumlu, Ali1920 doğumlu Kazım Gürbüz küçük yaştan itibaren din ve yogayla yakından ilgilenmiş ve daha kapsamlı bir yoga eğitimi almak için Himalayalar’a gitmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra bir trafik kazası geçiren Kazım Gürbüz, kaza sonucu felç geçirmiş ve yıllar içerisinde bulduğu ve uyguladığı fiziksel hareketler yardımıyla kendisini tedavi etmiş ve sağlığına kavuşmuştur. Bu fiziksel hareketler disiplinini kendisine bir felsefe edinip insanlara yardım etmeyi kendine bir “misyon” belirlemiştir. Bu misyon doğrultusunda hem Türkiye’de hem de yurtdışında, geliştirdiği tekniklerle hastaları tedavi etmiş olan Kazım Gürbüz, günümüzde de ailesiyle birlikte bu disiplini uygulamaya devam etmektedir.