Browsing by Subject "Avrupa"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Restricted Karadeniz vapuru(Bilkent University, 2018) Kestir, Bengisu; Şen, Duygu; Aydın, Kaan Ruhi; Dalbay, Dilara Mebrure; Cebeci, RevnaOsmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, aynı topraklarda kurulan, genç ve modern Türkiye Cumhuriyeti, tüm devrim ve yeniliklere rağmen henüz uluslararası camiada, Osmanlı’nın etkisinden çıkamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni ve çağdaş bir devlet olarak Avrupa’da tanıtılması gerekmiş ve bu gereksinimden yola çıkarak Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, bir ticaret sergisi kurmayı amaçlasa da maddi zorluklar sebebiyle mümkün olmamıştır. Ancak ilerleyen süreçteki çalışmalar, “Karadeniz Vapuru” adı altında seyyar bir sergi projesinin doğmasına zemin hazırlamıştır. Karadeniz Vapuru’nda tütünden halıya, Riyaset-i Cumhur Orkestrası’ndan Robertli tercüman öğrencilere kadar, Türk kültürünü ve modern Türkiye’yi temsil eden birçok ürün, kişi ve değer bulunmuştur. Seyyar sergi, on iki ülke ve on altı şehir gezerek, Batı’da Türkiye Cumhuriyeti’nin tanıtılmasını sağlamışsa da tarih sayfalarında kendine bir yer bulamamıştır.Item Restricted Life of women in the Ottoman Empire: A perspective of Henry Dwight(Bilkent University, 2018) Younus, Rijja Ali; Alimzade, Anar; Kadyrov, Siyovush; İsayev, Sanan; Alijonov, NurolloBu araştırmada, Osmanlı Imparatorluğunda, geç ondokuzuncu ve yirminci yüzyıllarda yaşayan Türk kadınlarının yaşam tarzlarını ele aldık. Bu bağlamda, kadınların, o dönemin sosyetesindeki oynadığı rol, giyiniş tarzları, aldıkları eğitim, gibi konuları geniş bir spektrumda araştırdık. Hatta, sonrasında, bazı standartların sebeplerini anlatmaya çalıştık, bunlardan bir tanesi de Islam'dı. Birincil kaynağımız olarak Henry Otis Dwight'ın, 'Constantinople and its Problems' kitabını kullandık. Ancak, Dwight'ın kitabındaki bilgileri karşılaştırmak için de çokça kaynak kullandık ve bir sonuca ulaştık.Item Restricted OGM Ormanspor Basketbol Kulübü tarihçesi(Bilkent University, 2020) Sahil, Ahmet; Cebe, Başak; Arıkan, Mete; Yılmaz, Orhun; Kırmızıgül, SercanOrmanspor 1971 yılında Ankara’da kurulmuş spor kulübüdür. Devlet politikası gereği kurumların Türk sporuna katkı yapması ve bünyesinde barındırdığı çalışanların yaşam kalitesini arttırma amaçlı kurulmuştur. Kurulduğu tarihten itibaren futbol, basketbol, voleybol, jimnastik, güreş ve okçuluk branşlarında boy göstermiştir. Yaklaşık 10 senelik tecrübenin ardından güreş, okçuluk ve jimnastik branşlarında istenilen katılımın elde edilememesi sebebiyle ilerleyen yıllarda futbol, basketbol ve voleybolda boy göstermeye devam etmiştir. Başta amatör bir ruhla kurulmuş olan kulüp, ilerleyen yıllarda üst liglere yükselerek profesyonelliğe adım atmıştır. Çeşitli branşlarda boy gösteren Ormanspor, basketboldaki tahmin edilemeyen ilerlemenin sonucunda son 20 senede basketbola ağırlık vermiştir. 1971 yılından günümüze kadar Türk basketboluna sayısız oyuncu ve antrenör yetiştirmenin yanı sıra, son yıllarda kadın basketbol takımıyla ülkemizi Avrupa’da temsil etme başarısı göstermiştir. Amatörlükten profesyonelliğe geçişteki bu süreçte önemli başarılar elde eden Ormanspor, günümüzde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan sonra kadın ve erkek takımları basketbol süper liginde boy gösteren 4. kulüp olma özelliğini taşımaktadır.Item Open Access Yirmi birinci yüzyıl Avrupa’sının demokratik değerlerle sınavı(Orient Yayıncılık, 2018) Sezer, HaticeYirminci yüzyıl Avrupa devletlerinin, yaklaşık on dördüncü yüzyıl Rönesans ve Reform hareketlerinden itibaren gerçekleşen Coğrafi Keşifler, askeri, bilimsel ve sanayi devrimleri vasıtasıyla, Aydınlanma Çağı olarak nitelendirilen on sekizinci yüzyıla değin sürekli ilerlemeci bir çizgide gelişme gösterdikleri genel kabul görmektedir. On sekizinci yüzyıl aydınlanma bilincinin “Aydınlanma Nedir?” sorusuyla sorgulanmaya ve şekillenmeye başladığı dönem olarak da adlandırılabilir. Avrupa devletlerinin belki hemen her biri kendisini böyle bir Avrupa medeniyetinin mirasçısı saymaktaydı. Fakat yirminci yüzyıl, Avrupa devletlerinin asırlardır biriktirdikleri maddi ve manevi değerleri birbirleriyle ve dünyanın diğer ülkeleriyle paylaştıkları bir çağ olarak anılmayacaktı. Yirminci yüzyılın ilk yarısı daha çok Avrupa’nın dünya sermayesini ele geçirmeye çalışan Avrupa medeniyeti mirasçılarının ‘taht kavgası’na şahit olurken, “en güçlünün hakimiyeti”ne dayalı evrimci bir düşünce, farklılıkları kendi içerisinde barındırmayı başarabilmiş her türlü düşünce ve sistemin ötesine geçerek, Avrupa’da faşist rejimlerin ortaya çıkmasına yol açmıştı.