Scholarly Publications - History
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11693/115488
Browse
Browsing Scholarly Publications - History by Subject "AB"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması(Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, 2008) Yalçın, EmrullahOrtodokslar arasında teolojik konular, kurallar ve ibadet şekli açısından birlik sağlamak amacıyla 1 Ekim 1844'te Patrikhaneye bağlı olarak hizmete açılan Heybeliada Ruhban Okulu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde Fener Rum Patrikhanesinin, diğer bağlı metropolitlikler ve kiliselerin din adamı ihtiyacını karşılamıştır. 1971 yılında özel üniversitelere "devlet denetiminde olma" şartını getiren Anayasa Mahkemesinin kararına uymak istemeyen Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu'nun Teoloji Bölümünü kapatmayı tercih ederek, 1971-1972 öğretim yılından itibaren Heybeliada Özel Rum Erkek Lisesi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Devlet, düzenleyici kurum olma vasfından hareketle eğitim öğretim faaliyetlerinin devlet gözetiminde ve denetiminde yapılmasına karar vermiştir. Devlet denetiminin Patrikhane tarafından kabul edilmemesi nedeniyle, Heybeliada Ruhban Okulu şimdiye kadar açılamamıştır. Patrikhane aslında, kendisine has bir ayrıcalık talep ederek okulun kendi denetiminde, yabancı öğrenci ve öğretmen kabul edecek şekilde yeniden açılmasını istemektedir. Patrikhanenin Ekümeniklik iddialarıyla da örtüşen bu istek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına olduğu gibi Lozan Antlaşması 'nin ruhuna ve uluslararası diğer sözleşmelere aykırı bir imtiyaz talebi niteliğindedir. Türkiye, Ruhban Okulu konusunda laiklik, eşitlik ve Lozan'da belirtilen "karşılıklılık" ilkesi ve Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde hareket etmektedir. Heybeliada Ruhban Okulu 'nun yeniden açılması meselesi, Patrikhanenin girişimleri nedeniyle Türkiye'nin iç meselesi olmaktan çıkarak uluslararası alanda tartışılmaya başlanmış ve Türkiye üzerine çok boyutlu baskılara dönüşmüştür. Özellikle Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde, AB kriterleri olarak dayatılan Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasına müsaade edilmesi durumunda, diğer dinî okulların açılmasına da örnek teşkil edeceği, bu durumun laik Türkiye açısından sonradan çözülemeyecek bir çok sorunu beraberinde getireceği muhakkaktır. Bu nedenle; çözüm arayışlarında tarihî gerçeklerin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.