Bu makalede, Ulucanlar Cezaevinin 1925-2000 yılları arasındaki faaliyetleri araştırılacak ve yaşanan hadiselerin yine o dönemin edebiyatçıları üzerine olan etkisi ortaya konacaktır. Dönemin en meşhur hapishanelerinden biri olan Ulucanlar’ın mahkumlarına verdiği zararlar, kimi zaman fiziksel, kimi zaman da psikolojik olarak hissedilmiştir. Ve bu yaşanan olaylar da o dönemde yaşayan edebiyatçıların şiirlerinde, kitaplarında ve mahkumların mektuplarında açıkça görülebilmektedir. Önce şairleri tanıyarak, ardından da şiirlerine odaklanarak bu etkiler analiz edilecek, Ulucanlar Cezaevi’ndeki hapishane koşulları resmi raporlar, gazete haberleri, Ulucanlar Cezaevi müzesinde bulunan belgeler ve hapishanede mahkûm olmuş olan Hüseyin Tartar ile yapılacak röportajla aydınlatılmaya çalışılacaktır. Sonrasında cezaevinde hüküm giymiş edebiyatçılar tanıtılacak ve dönemi şartlarına bakılarak da hapishane koşullarının bu edebiyatçıların eserlerine yansımaları ele alınacaktır.

In this article, the activities of Ulucanlar Prison between 1925 and 2000 will be investigated and the effects of the events on the literary figures of that period will be revealed. The damage done by Ulucanlar, one of the most famous prisons of the period, to its prisoners was felt sometimes physically and sometimes psychologically. and these events can be clearly seen in the poems, boks, and letters of the prisoners living in that period. These effects will be analyzed by first getting to know the poets and then focusing on their poems, and the prison conditions in Ulucanlar Prison will be tried to be clarified through official reports, newspaper news, documents in the Ulucanlar Prison museum, and an interview with Hüseyin Tartar who was convicted in the prison. Afterwards, the writers who were convicted in prison will be introduced and the reflections of the prison conditions on the works of these writers will be discussed by looking at the conditions of the period.