Münih’ten Paris’e, İstanbul’dan Amerika’ya bir müzik yolculuğu: Erkan Oğur

Abstract

Türklerin Orta Asya’dan bu yana geliştirdikleri Türk Müziği, Anadolu sanatının ve kültürünün önemli unsurlarından biridir. Çeşitli bireyler ve toplumların katkılarıyla değiştirilmiş, geçmişten günümüze evrimleşerek şimdiki hâlini almıştır. Türk müziğine önemli katkıları olan isimlerden biri de Elazığlı müzisyen Erkan Oğur’dur. Oğur, Türk müziğine ve dünya musikisine kendisinin icat ettiği perdesiz gitar enstrümanını kazandırmış, kopuz adlı enstrümanın ise müziğe geri kazandırılmasını sağlamıştır. Bunların yanı sıra, şarkı yazarı ve yorumcu olarak bestelediği birçok eserle Türk müziğine katkı sağlamıştır. Türkiye’den ve dünyanın çeşitli yerlerinden önemli müzisyenlerle ortak çalışmalara imza atan Oğur, Türkiye’de 1996 yılında Eşkıya filmi için bestelediği şarkılarla tanınmaya başlamış, sonrasında yaptığı çalışmalarla da ülkedeki ününü artırmıştır. Günümüzde ise zamanını Muğla’da bulunan Erkan Oğur Müzik Okulunda genç müzisyenleri eğitmekle geçirmektedir. Turkish music, developed by the Turks since Central Asia, is an important element of Anatolian art and culture. It has been changed with the contributions of various individuals and societies and has evolved from the past to the present and took its present form. One of the names who made important contributions to Turkish music is the musician who is from Elazığ, Erkan Oğur. Oğur brought the fretless guitar instrument he invented to Turkish and world music and brought back the instrument called kopuz to music. In addition to these, he contributed to Turkish music with many works he composed as a songwriter and performer. Having collaborated with important musicians from Turkey and around the world, Oğur started to be known in Turkey with the songs he composed for the movie Eşkıya in 1996 and increased his reputation in the country with his works. Today, he spends his time training young musicians at Erkan Oğur Music School in Muğla.