Türkiye’nin özelleştirme ile tanışması ve Boğaz Köprüsü tartışmaları

Abstract

Türkiye 1980’li yıllarda yeni bir oluşum içerisine girdi. 1983 yılı seçimleri öncesinde yapılan bir açık oturumda Anavatan Partisi lideri Turgut Özal Boğaz Köprüsü’nü özelleştireceklerini söyledi. Buna Necdet Calp karşı çıktı. Bir televizyon programında yaşanan bu tartışma Özal’ın ekonomi anlayışını açıkça gösterdi. Özal serbest piyasa ekonomisini benimsemek, özelleştirmelerle devlete yeni bir gelir kapısı üretip devleti maddi külfetten kurtarmak istiyordu. 1983 seçimlerinden sonra bütünü ile olmasa bile köprünün bir kısmının halka arzı gerçekleşti. Hayata geçirilen bu özelleştirme, Türkiye’de ilerleyen yıllarda ekonomi alanında atılacak adımların adeta bir habercisi niteliğindeydi. Turkey entered into a new formation in the 1980s. In an open session held before the 1983 elections, Anavatan Party leader Turgut Özal said they would privatize the Bosphorus Bridge. Necdet Calp opposed this. This discussion in a television program clearly showed Özal's understanding of the economy. Özal wanted to adopt a free market economy. His aim was to produce a new income source for the state through privatizations, and thus save the state from financial burden. After the 1983 elections, the public offering of a part of the bridge took place, if not the whole. This implemented privatization was almost a harbinger of the steps that will be taken in the economy in the coming years in Turkey.