Türkiye'nin ilk kadın müzayedecisi : Gülten özer
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Bir malın verilen zamanda satışa çıkarılıp en yüksek fiyatı verene satılması anlamına gelen müzayedecilik, Türkiye’de 1850’li yıllarda toplumun ileri gelen kesimlerinin öldükten sonraki eşyalarının Kassam ve Tereke sistemi aracılığı ile satılmasıyla başlamıştır. 20. yüzyılda 1. ve 2. Dünya Savaşlarından dolayı duraksama geçiren Türk Müzayedeciliği 1980’den sonra Gülten özer gibi girişimcilerin girişimleri ile gelişmeye devam etti. Bedestan adlı antikacı dükkanını kurarak iş hayatına atılan Gülten özer daha sonra ise küçük kitleler halinde Ankara çevresinde Müzayedeler gerçekleştirmeye başladı. Gerçekleştirmiş olduğu girişimcilikle, ilk Türk kadın müzayedecilik ünvanına sahip olan Gülten özer, 2000’li yılların başlarına kadar getirmiş olduğu yeniliklerle müzayedeciliğe katkı sağladı.
Auction, which is an organization that sells the stuff to the one who offers the highest price, started taking place in Turkey in 1850 through Kassam and Tereke system ,through which the commodities of the person who passed away were sold. While its progression was hindered due to the First World War and the Second World War, auction started to rise again at the beginning of 1980s due to the enterprises of people such as Gülten özer. Gülten özer founded her own job based on antique selling, which led to a milestone in her career. After launching Bedestan, she started to make auctions in Ankara. Thus, she obtained the reputation as being the first Turkish woman auctioneer. Thus, she played an important role in the advancement of auction culture in Turkey until the end of 2000’s.