Judo'nun Türkiye'deki serüveni
Date
Authors
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Judo, Uzak Asya kökenli bir dövüş sporu olarak 1880'li yıllardan sonra modernize olmamış bir halde uygulanmıştır. Daha sonra, Jigoro Kano'nun tekniklerini modernleştirmesi ile bugünkü formuna ulaşmıştır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası federasyonu kurulan Judo sporu hızlı bir şekilde diğer ülkelere yayılmış ve birçok uluslararası karşılaşmada yer almaya başlamıştır. Dünya'daki değişimlerle birlikte 1960'lı yıllarda Türkiye'de yapılmaya başlanmıştır. Türkiye'deki ilk yıllarında ileri teknikleri bilinmeyen Judo daha çok bu sporun ehli kişiler etrafında gelişmiştir. Kurumsallaşmayla birlikte eksiklikleri giderilen Türk Judosu yurt içinde önemli gelişmeler göstermiş ve büyük hamlelerle uluslararası alanda adından bahsettirmiştir.
About 1880s, Judo appeared as Asian martial art and based on primitive mechanisms. Later on, one of the leading masters on such formation, Jigoro Kano introduced some advanced and contemporary practices of the Jiu-Jitsu. For this respect, Jiu-Jitsu took the form of an Olympic and modern martial art, that is, new manner called Judo by Jigoro Kano and then appeared in an Olympic manner, institutionalized with an international federation. Then, it has been spread around the world and involved in many international events. Judo was started to being applied by its Turkish practicers in the 1960s. However, the advanced practices of Judo were unknown by these years and Judo was likely to show activity only around some leading persons. Through the foundation of Turkish Judo Federation, the deficient resources of Judo were supplied and Turkish Judo acquired some local and international successes.