1990-2000 yıllarında Türkiye’deki enerji hatlarına yönelik olarak gerçekleştirilen terör saldırılarının Türkiye’nin enerji güvenilirliğine etkileri
Date
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Türkiye, jeopolitik konumundan ötürü tarih boyunca çeşitli doğal kaynakların elde edilmesinde ve bu kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasında rol oynamıştır. Türkiye’de hem devlet desteği hem de yabancı firmaların kurduğu petrol çıkarma merkezleri sayesinde enerji sektörü gelişim göstermeye başlamıştı. Ancak yapılan yenilikler bazı oluşumlar veya kişiler tarafından negatif olarak görülmüş ve yapılan yeniliklerin ve gelişmelerin önünü kesmeyi hedeflemiştir. 1980’li yıllarda petrol sahalarında terör saldırılarının görülme sıklığı artmaya başlamıştır. On yıl artışı devam eden terör, her mücadelenin ardından bir sonraki saldırıya karşı gerekli önlemlerin alınması ile Türkiye Cumhuriyeti askeri tarafından dönemin iktidarının bölgede aldığı kararlar doğrultusunda sönümlenmiştir. Enerji merkezlerine yönelik terör saldırılarının yoğunluğunun azalmasına rağmen terör ardında can kayıpları ve ekonomik bırakmıştır. Birçok asker, mühendis ve sivil vatandaş bu saldırılar sonucu hayatını kaybettiği bu saldırılar Türkiye’nin hem yurtiçi hem de yurt dışında enerji güvenilirliğine etkisi olmuştur.
Turkey, due to its geopolitical location, had a role in gathering natural resources and utilising these resources in the most efficient way all through history. Turkey started to develop in the energy sector with both state support and oil extraction centres established by foreign companies. However, the innovations made in Turkey were seen as negative by some organisations or individuals and aimed to block these innovations and developments made. In the 1980's, the incidence of terrorist attacks in oil fields began to increase. Terrorism, which continued at an increasing rate for a decade, was dampened by the soldiers of the Republic of Turkey by taking the necessary measures against the next attack in each struggle, in line with the decisions taken by the government of the period in the region. Despite the decrease in the intensity of terrorist attacks against energy centres, terrorism left behind loss of life and economic damage. These attacks, in which many soldiers, engineers and civilians lost their lives as a result of these attacks, had an impact on Turkey's both domestic and international energy reliability.