Ankara’dan dünyaya erişen bir atölye: Klasik Müzik Evi

Abstract

Türk müziğinin derin bir tarihi vardır. Orta Asya’da başlayan müzik kültürü Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de farklı karakteristik özellikler kazanarak Cumhuriyet dönemine gelmiş, bu dönemde modernleşmeye başlamıştır. Bu dönemlerde enstrüman üretimi ile ilgili girişimler de olmuş ama Türkiye’deki enstrüman üretimi Türk müziği kadar yaygınlaşamamış ve gelişememiştir. Bu bağlamda bir istisna olan Klasik Müzik Evi, Ankara’nın Cebeci semtinde, Cebeci Stadyumu’nun yanında bulunan bir enstrüman atölyesidir. Salim Özer’in 43 yıla varan ustalığı ve oğlu Volkan Özer’in de katkılarıyla yüksek kalitede, güzel, güçlü ve kullanışlı enstrüman üreten bu atölye günümüzde birçok ünlü sanatçıya enstrüman üretmenin yanında yurt dışına da satış yapmaktadır. Turkish music has a deep history. Music culture that started in Central Asia came to the Republican period and started to modernize in this period gaining different characteristics in the Seljuk and Ottoman periods. In these periods, there were attempts related to instrument production, but instrument production in Turkey could not become as widespread and developed as Turkish music. An exception in this context, Klasik Müzik Evi is an instrument workshop located in Ankara's Cebeci district, next to Cebeci Stadium. This workshop, which produces high quality, beautiful, powerful and useful instruments with the help of Salim Özer's mastery of up to 43 years and the contributions of his son Volkan Özer, today produces instruments for many famous artists, as well as sells them abroad.