Adige kadınlarının gözünden Çerkes düğünleri: 1955 ve 1980 yılları arasında Çerkes düğünlerindeki değişim
Date
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Büyük göç sonrası vatanları Kafkasya’dan koparılan Çerkesler, başka ülkelere sığınmak zorunda kalmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti, o zamanki adıyla Osmanlı İmparatorluğu, halkın çoğunluğunun Müslüman olması sebebiyle göç edilen ülkelerin başında gelmektedir. Çerkeslerin ve Türklerin dinlerinde benzerlikler olsa da göç, Çerkeslerin gelenek ve göreneklerinde, kültürel yapılarında ve aile dinamiklerinde değişikliklere neden olmuştur. Bu değişikliğin nedeni Türkiye’ye yapılan göçten sonra halkın asimile olmasıdır. Yaşlılara, kadınlara ve aileye saygının önemini sembolize eden ritüeller, coğrafi ve sosyal nedenlerden dolayı tarihe karışmıştır. Değişim, kaçınılmaz olsa da Çerkesler en sık gerçekleştirdikleri geleneklerden biri olan Çerkes düğünlerini korumaya çalışarak soylarına tutunmaya çalışmışlardır. Lakin, iki farklı jenerasyona ait olan iki Çerkes kadınının sözlü tanıklıklarının arasındaki tezat; geleneksel dansın, müziğin ve giyim kuşamın yerlerini daha modern ve batılaştırılmış tarzlara bıraktığını göstermektedir. Geleneksel düğünlerin de yavaş yavaş tarihten siliniyor olmasının sonuçları, toplumsal hafızayı ve genel görgü kurallarını yıkmaya başlayarak yeni jenerasyonları soylarından yoksun bırakmıştır.
After being separated from their homeland in Caucasia, Circassians had to migrate and take refuge in other countries. Among these countries, the Turkish Republic, formerly known as the Ottoman Empire, was one of the most prominent, because of the country’s Muslim majority. While there were religious similarities, the migration led to great changes in the way that Circassian people practiced their traditions and customs, and it modified their cultural structure and family dynamics. It was a case of cultural erasure caused by assimilation to Turkish culture. Rituals that signified the importance of vital virtues such as respect for elders, women and family dynamics, faded into history because of the geographical and social changes. The change was inevitable, the Caicassians still tried to hold onto their ancestry by preserving one of their most frequent customs: Circassian weddings. However, the contrast between the two testimonies brought by two women that were born in different generations, Hatice and Hediye Demirkan, proved that even traditional dance, music and clothings were ultimately being let go for a more modern and westernized style of wedding. The consequences of the erasure of this element led to a destruction of collective memory and cultural etiquette, starving the newest generations from the memories of their ancestors in the process.