Hagia Sophia: Turkey’s road to secularism
Series
Abstract
Hagia Sophia, one of the greatest monuments in the world, has always been subject to propaganda to represent the power and the message of its ruling authorities. Throughout its life, Hagia Sophia represented the power of Christianity and Islam respectively under the Byzantines and the Ottomans. This paper analyzes the conversion of Hagia Sophia from a mosque to a museum in 1935, concentrating on the overarching events fueling the change and the aftermath for the modern Turkish Republic in its pursuit of secularism. The association between the conversion and the ideologies of Mustafa Kemal Atatürk is also studied to understand the social and political reforms of the country. The primary sources such as newspaper articles from that era, official government documents, and archeological reports regarding the relics in Hagia Sophia facilitated the discussion around the core of the conversion and its legitimacy. Meanwhile, to comprehend the significance of Hagia Sophia and the overall historical context, a variety of secondary sources are used. The background on the events preceding the conversion elucidates the underlying reasons for the reactions of society. While its architectural history and significance are discussed to understand the multi-faceted masterpiece, the domestic political reception and the portrayal of the process in the international media are brought up to stimulate the connection of the musealization to the new secularist principles.
Dünyanın en büyük anıtlarından biri olan Ayasofya, yönetici otoritelerinin gücünü ve mesajını temsil etmek için her zaman propagandaya konu olmuştur. Ayasofya, hayatı boyunca sırasıyla Bizanslılar ve Osmanlılar altında Hıristiyanlığın ve İslam'ın gücünü temsil etti. Bu makale, Ayasofya camisinin 1935 yılında müzeye dönüştürülmesini analiz ederek, laiklik arayışında modern Türkiye Cumhuriyeti için değişimi ve sonrasını körükleyen kapsayıcı olaylara odaklanıyor. Bu müzeleştirmenin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ideojileri arasındaki ilişki, ülkenin toplumsal ve siyasi çalkantısını anlamak için de incelenmiştir. O döneme ait gazete makaleleri, resmi hükümet belgeleri ve Ayasofya'daki kutsal emanetlerle ilgili arkeolojik raporlar gibi birincil kaynaklar, Ayasofya’nın değişiminin özü ve meşruiyeti konusundaki tartışmayı kolaylaştırdı. Bu arada, Ayasofya'nın önemini ve sürecin genel tarihi bağlamını anlamak için çeşitli ikincil kaynaklar kullanılır. Bu çalışma müzeleştirmeden önceki olayların arka planını, toplumun tepkilerinin altında yatan nedenleri aydınlatır. Ayrıca çok yönlü şaheseri anlamak için yapının mimarlık tarihi ve önemi tartışılırken, iç siyasi kabul ve sürecin uluslararası medyadaki tasviri, müzeye dönüştürülmesi yeni laik ilkelerle bağlantısını canlandırmak üzere ele alınmıştır.