üzeyir Kuran ve Demokrat İşçi Partisi

Abstract

Genç yaşlarında sendikacılık faaliyetlerine başlayan üzeyir Kuran, hayatının sonuna kadar işçi hakları ve sendikacılık faaliyetleri ile uğraştı. 1923 yılındaki meşhur işçi grevinde büyük bir yer edinmiş olan Kuran, hayatının geri kalanında da işçilerin bir sesi olmaktan çekinmedi. 1950 yılında ise Avukat Dr. Orhan Arsal eşliğinde Demokrat İşçi Partisini kurdu. üzeyir Kuran bu partinin ikinci kurucusu olsa da partideki konumu işçiler tarafından “Baba” olarak görülürdü. Kuran, kişiliği doğrultusunda hem sendikacılar arasında hem de işçiler arasında saygıdeğer bir konuma sahipti. Demokrat İşçi Partisinde yaşanan sorun ve sıkıntılar doğrultusunda ise 1955’te partinin kapanması hakkında karar alındı. DİP’ in sonrasında ise işçi hakları ve sendikacılık ideolojilerinden ayrılmayan Kuran, hayatını bu alanlarda çalışmaya adamış oldu.

Beginning his trade union activities in his early years, üzeyir Kuran devoted himself to helping workers and unionists by all means possible all throughout his life. üzeyir Kuran, who had gained a great position in the famous workers' strike in 1923, did not hesitate to be the voice of the workers for the rest of his life. In 1950, accompanied by Dr. Orhan Arsal, he founded the Democratic Labour Party. Although üzeyir Kuran was the second founder of this party, he was always regarded as ‘The Father’ by the workers. üzeyir Kuran had a respectable position among both the unionists and the workers in the direction of his personality. In line with the problems and troubles in the Democratic Labour Party, a decision was taken to close the party in 1955. Following the dismissal of DLP, üzeyir Kuran continued to help the workers and assisted the unionists throughout his life until he passed away.