Türkiye judo dalında altın madalyayı getiren ilk olimpiyat şampiyonu Hüseyin Özkan ve Türkiye'de judonun
Files
Date
Editor(s)
Advisor
Supervisor
Co-Advisor
Co-Supervisor
Instructor
Source Title
Print ISSN
Electronic ISSN
Publisher
Volume
Issue
Pages
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Attention Stats
Usage Stats
views
downloads
Series
Abstract
Bu makalede judo sporunun hem dünyadaki hem de Türkiye’deki tarihsel gelişimi, Hüseyin Özkan’ın Sydney olimpiyatlarına kadar olan süreci ve bu olimpiyatta altın madalya ile sonuçlanan başarısı incelenmiştir. Judo sporu, sumo ve jiu-jitsunun etkileriyle günümüze gelmesinin yanında bu etkileşimin kronolojik bir sıra izlemediğinden ancak judonun, kendini çeşitli şekillerde bu sporlardan ayrıştırmayı başardığından ve bu ayrışımın özellikle Jigoro Kano’nun, Japonya’nın batı tarafından baskılandığı bir dönemde gösterdiği başarıları sayesinde gerçekleştiğinden söz edilmiştir. Türkiye’ye Sydney olimpiyatlarında altın madalya getiren Hüseyin Özkan’ın başarısı, makalede, dünya olimpiyatları tarihi ve judonun hem dünya hem de Türkiye’de bir spor dalı haline gelmesinden bahsedilerek desteklenmiştir.
In this article, the historical development of judo sport both in the world and in Turkey, Hüseyin Özkan's progress until the Sydney Olympics, and his success that resulted in a gold medal in this Olympics are examined. Although judo sport has survived to this day with the effects of sumo and jiu jitsu, it has been mentioned that this interaction does not follow a chronological order, but judo has managed to differentiate itself from these sports in various ways, and this separation has been realized especially thanks to the achievements of Jigoro Kano at a time when Japan was oppressed by the west. The success of Hüseyin Özkan, who brought the gold medal to Turkey in the Sydney Olympics, is supported in the article by mentioning the history of the world Olympics and the fact that judo has become a sport both in the world and in Turkey.