Browsing by Subject "Philodoxes"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access Filodoks(laşan)lar ile "Kien"(leşen)ler kutuplaşmasında bocalayan hukukun dramı(Türkiye Adalet Akademisi, 2013-01) Selçuk, SamiYaşanan hukuksuzluk bataklığından kurtulmanın en temel çaresi, fillodoksların mağaralarından, Kien lerin fildişi kulelerinden gün ışığına çıkıp filosoflaşmaları, omuz omza vererek derin hukuku, temelinde yatan değeri iyi özümseyerek biricik egemen durumuna getirmeleri, odağa yerleştirmeleri ve adaletin hizmetine sunmalarıdır. Bir başka anlatımla, Kien lerle filodokslar, kavşakta buluşmalı; filodokslar, öğretilere, kuramlara, kavramlara titizlikle sahip çıkmalı; Kien ler, bilginin bütün renklerini gözleriyle görmeli, soğukluğunu, sıcaklığını elleriyle, ayaklarıyla duyumsamalı, gelişmenin, uygarlaşmanın kanıtı ve tanığı olan kuramsal, kavramsal soyutlamaları somut gerçeklerle sınava çekmelidirler. Unutmayalım ki, bütün kuramlar, bütün kavramlar, insana dokunarak anlam kazanır. Kişi hüküm giydiği zaman cezaevine giren, (kuram), kavram değil, insan dır. Kuram, soyut olduğu için yetkinliğe ulaşabilir. Uygulama ise kusurlu olarak kalmak zorundadır demek kolaycılıktır. Uyulama, öğretiden, kuramda vazgeçtiği an hukuk ilkin solan, daha sonra da kuruyan bir güle dönüşür. Şu uyarıyı kuşaklar hiçbir zaman unutmamalıdırlar: Dünyanın en tehlikeli olduğu an, diyordu Johann Wolfgang von Goethe, bilgisizliğin örgütlü biçimde eyleme geçmesidir. Sözün özü budur. Gerisi, boş söz. Ancak eğer insan toplum içinde yaşayan bir varlık, hukuk da karmaşık bir fenomenler ağı olan toplumun ürünü ve hukuk dâhil her şey insan içinse, sığ ve yüzeysel yaklaşımlarla hukuk sorununu ve uygulamasını çözemeyiz. Hukuk sorununu ve açmazlarını tadına vararak doyurucu biçimde çözmenin biricik yolu, ona çok disiplinli, yani felsefi, toplumbilimsel, insanbilimsel (antoropoljik), suçbilimsel (kriminolojik) vb.disiplinlerle birlikte kapsayıcı olarak yaklaşmaktan geçer. Hukuk, düzgüsel (normatif ) bir yapı olarak kapalı; varlıkbilimsel bir yapı olarak ise açık uçludur. Ancak bu açık uçtan girerek onun dehasına ve tadına varabiliriz. Hukukun estetiği, güzelliği de tam da bu noktadadır. Çünkü hukuk, karanlıktan, karanlık ilişkilerden, eğrilerden, sapmalardan hoşlanmaz; karanlığı, karanlık ilişkileri aydınlatır; eğrileri, sapmaları düzeltir ve yaptırıma bağlar; doğruyu, adaleti egemen kılarak toplumu onarır, insanı geliştirir. Özün özü şudur: Doğru hukuk düzgüleri; her zaman çizgileri, kesin, nesnel ve kalın çizer; ödünsüzdür. Demek, karşımıza ilk ve bundan da iki sorun çıkmaktadır. Neden felsefe? Ve hukukta ne ölçekte felsefe? Neden felsefe? sorusuna az çok yukarıda yanıt verilmişse de biraz daha ötelere gitmekte yarar vardır. Çünkü bu sorunun yanıtı şu çerçevede olmak gerekir: Hukuk, ileride değinileceği üzere, bilimler ayrımı içinde düşüncel, normatif, normolojik bir bilim dalıdır. Öyleyse sağlıklı bir bilim için felsefe zorunludur. Ne ölçekte felsefe? sorusunun yanıtı da şu: Hukuk, felsefe alanlarının kimileyin bütünüyle kesişmekte, kimileyin de bir kesimiyle iç içe olmaktadır.