Browsing by Subject "Mahkeme"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Restricted Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe(Bilkent University, 2022) Doğruyol, Faik; Çelik, Emine Özge; Ülsü, Taha; Ekin, Mert; Kocaman, Ali MertAziz Yıldırım, 2 Kasım 1952 tarihinde Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde dünyaya gelmiştir. 1970 yılında lise eğitimini tamamlayan Aziz Yıldırım, eğitimine devam etmek adına Ankara’ya taşınmıştır. Aziz Yıldırım Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini tamamlamasının ardından iş hayatına atılmıştır. 1998 yılında Fenerbahçe’nin 36. Başkanı olarak seçilen Aziz Yıldırım, 20 yıllık başkanlık sürecinde 8 olağan, 4 kez olağanüstü 12 kongre de Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı seçilmiştir. 3 Temmuz 2011 günü başlayan şike süreci ve soruşturmalar, Aziz Yıldırım’ın hayatında yer edinmiştir. Her ne kadar Aziz Yıldırım cezaevinden 2 Temmuz 2012 tarihinde tahliye olsa da hakkında görülen davalar ve yargı süreci kesin olarak 20 Aralık 2021 tarihinde Yargıtay tarafından onanması ile Yıldırım lehine sonuçlanmıştır.Item Open Access Yargı etiği(Istanbul University Press, 2020-10-10) Yılmaz, EjderEtik, insanın gerek bireysel yaşamında gerek toplumsal yaşam bakımından uyması gereken önemli kavramlardan birisidir. Ahlâk kavramı ile ilişkisi konusunda genellikle kabul edildiği üzere ahlâk kuralları, “olan”ı; etik kuralları ise, “olması gereken”i anlatır. Etik kavramı, günümüzde “meslek etiği” şeklinde giderek canlanan, tartışılan ve derinleşen bir konu haline gelmiştir. Bu bağlamda etik, “adalete uygun karar verme” işlevi çerçevesinde, hâkimlik mesleğiyle de yakından ilgilidir. Diğer mesleklerde olduğu gibi hâkimlerin de görevlerini belli etik ilkeler çerçevesinde yerine getirmesi zorunludur. Etik ilkelerin neler olduğu veya olması gerektiği konusunda, millî ve milletlerarası çeşitli düzenlemeler yapılmıştır ve bu hususta yeni yeni gelişmeler yaşanmaktadır. Yargı etiğinin temel ilkelerinin başında, hâkimin dışardan gelecek etki ve baskılar altıda kalmamasını ifade eden “bağımsızlık ilkesi” ile doğrudan doğruya hâkimin bizzat kendisinden/içinden gelen kişisel eğilimlere yenilmemesi anlamına gelen “tarafsızlık ilkesi” gelir. Anılan ilkeler, adil yargılanma hakkının da gereklerindendir. Bu iki temel etik ilkenin yanı sıra hâkimin görevini, bireylerin mahkemeye ve aslında yargı işlevini yerine getiren Devlet’e karşı duydukları güven duygusunu zedelemeyecek şekilde, kanunların gösterdiği esas ve usuller çerçevesinde, doğru bir biçimde, dürüstlük kurallarına da uyarak yerine getirmesi şarttır. Hâkim, yargılamayı davanın tarafları ve davadaki diğer ilgililer arasında ırk, renk, cinsiyet, ulusal köken, sosyal ve ekonomik statü gibi hususları tümüyle göz ardı ederek evrensel eşitlik kurallarına göre yürütmelidir. Bütün bunların gerçekleştirilebilmesi; bilgi, akıl, deneyim, insana ve doğaya sevgi/saygı duygularıyla bezenmiş olma gibi yüksek değerlere sahip olan ve özetle hâkimlik mesleğinin gerektirdiği ehil ve liyakatli kimselerin hâkim olarak seçilmesine bağlı hususlardır. Elinizdeki makale, mahkemelerin verdikleri kararların adaletli olmasının asgari araçlarından olan yargı etiği kurallarının önemi ve bu konuda Türkiye’de kabul edilen yeni yargı etiği kuralları hakkında bilgi verilmesi ve bunların değerlendirilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.