Browsing by Subject "Humanism"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Restricted Anadolu'yu yaşatan kadın: Azra Erhat(Bilkent University, 2021) Avcı, Berker; Büyük, Çağrı; Akyol, Meriç; Eğri, Sena; Oktay, Zeynep SılaMavi Anadoluculuk akımı, antik uygarlıkların merkezinin Anadolu olduğunu savunuyordu. Mavi Anadoluculara göre, Türk insanının geçmişini anlamlandırmasının en temel şartlarından biri, bugün üzerinde yaşadığı Anadolu topraklarının ev sahipliği yapmış olduğu antik medeniyetleri tanıyıp bu medeniyetlerin kendi kültürüne olan yansımasını fark etmesiydi. Bu araştırmada, Mavi Anadoluculuk akımının en önemli savunucularından biri olan Azra Erhat kısaca tanıtıldı. Ardından, kendisinin Mavi Anadoluculuğa katkıları Anadolu’ya yaptığı geziler, hümanizm anlayışı ve edebiyat üzerinden incelendi . Yakın dostu İmren Aykut ile yapılan röportaj, manevi oğullarından biri olan Cengiz Bektaş ve İlyada-Odysseia çevirilerini birlikte yapmış olduğu A. Kadir’in Erhat hakkındaki yazıları ve Hüseyin Cöntürk arşivinde Azra Erhat’a ait kişisel belgeler, gazete/dergi haberleri kaynak olarak kullanıldı.Item Restricted Aşağılama ve yüceltme mekanizmaları(1987) Çetinkaya, HüsamettinItem Restricted Books; Cleaning up Freud; The Anatomy of Human Destructiveness by Erich Fromm(1974) Robinson, Paul A.Item Restricted Felsefe açıısndan insancılık ve insan(1983) Kaynardağ, ArslanItem Restricted Item Restricted İnsanlık ve Yurddaşlık(1980) Akay, İhsanItem Open Access Interpreting warfare and knighthood in late medieval France : writers and their sources in the reign of king Charles VI (1380-1422)(2012) Çeçen, Zeynep KocabıyıkoğluThis thesis makes an analysis of different views on warfare and knighthood focusing on the late Middle Ages, though looking back to what came before, with an argument that a ‘new view’ was held by certain authors during the reign of Charles VI in France. This coincided with a certain phase of the Hundred Years’ War where the French were very conscious of their military failures. Medieval views on warfare and knighthood are examined under two basic categories: the view promoted through the romances to a lay audience, and the view developed by ecclesiastical authors, i.e. theologians, academics and canon-lawyers meant for a highly educated audience. While thesis shows that the ‘romance view’ perseveres into the early fifteenth century, it suggests a growing vogue for a ‘new view’ that is also adressed to a lay audience, but is closer to the ‘ecclesiastical view’ in many of its approaches. The new view is nevertheless different from the latter in certain respects, including the way it uses Ancient Roman sources on warfare, though these are also used to an extent in the ‘ecclesiastical view.’ It will illustrate this new view in the works of three authors residing in France at the time: Honoré Bouvet, Philippe de Mézières and Christine de Pizan. While evaluating these authors’ ideas on warfare and knighthood from the point of view of the contemporary military situation, the thesis will also briefly address their relevance to humanism.Item Restricted İrving Babbitt(1957)Item Restricted Marxism and naturalism mystification(1985) Mills, Charles W.Item Restricted Item Restricted Şizofreni coğrafyasında hümanizm tıkanması(1994) Coşturoğlu, MustafaItem Restricted The Humanism of Angus Wilson: A study of Hemlock and After(1961) Cox, C. B.Item Restricted The Via Moderna, humanism, and the hermeneutics of late medieval monastic life(1990) Martin, Dennis D.Item Open Access Thy rod and staff: affliction as affection in George Herbert(Saint Bonaventure University, 2019) Turner, BuffyWhile the affliction George Herbert experiences and on which he writes his largest sequence of poems may stem from resistance to submission, the source remains difficult to discern. Whether the speaker's anguish comes from God or owing to his own moral habits is a question raised in part by Herbert's positioning "Affliction" (I) immediately after "Sinne" (I). When the speaker of "Sinne" (I) considers the ways in which God has carefully guarded humankind, among those ways he lists "sorrow dogging sinne, / Afflictions sorted, anguish of all sizes" (5-6).1 However,the sonnet's final couplet depicts "One cunning-bosome-sinne" blasting all such protective barriers "quite away "and thus ascribes a force and dexterity to sin which stays with readers as they enter the "Affliction" poem-a poem in which God's "care" is considered once again, but this time in far less affectionate terms. Indeed, the ingenuity attributed to God in "Affliction" (I) is reminiscent of that implied of sin before. In his endless abuse of the speaker, the Goof "Affliction" (I) demonstrates a power and resourcefulness unparalleled elsewhere.Item Open Access Yaşar Kemal'in kuşlar da gitti romanında kuşçuluk geleneğinin işlevi(Geleneksel Yayıncılık, 2012) Kurtuluş, MeriçKuşlar dünya mitolojilerinde önemli yeri olan canlılardır. Onlara duyulan ilgi sonucu gelişen kuşçuluk geleneği (kuşbâzî) de oldukça eski bir geçmişe sahiptir. Yaşar Kemal, Kuşlar da Gitti adlı romanında kuşçuluğun bin yıllık bir gelenek olduğunu ifade etmiştir. Yazara göre kuşçuluk yalnızca Osmanlı folkloruna özgü bir motif değildir, Bizans’a dek uzanan bir geçmişi vardır. Romanda ise, anlatıcı bu geleneğin sona ermek üzere olduğunu ima ederek bu durumu insan sevgisinin yok oluşuyla ilişkilendirmektedir; çünkü metin kuşçu çocukların “azat buzatlık” kuşları satamayarak yemeleri ve insanlıklarına yabancılaşmalarıyla sona erer. Ayrıca kentleşme nedeniyle gençlerin kuşları avladıkları yeşil alanların tahrip edilmesinin de bu geleneğin sona ermesinde etkili olduğu anlaşılmaktadır. Makalenin ilk bölümünde kuşçuluk geleneğine ve bu geleneğin farklı yönlerine kısaca değinilecek, ikinci bölümde ise Kuşlar da Gitti’de kuşçuluğun nasıl bir işlevi olduğu tartışılacaktır. Çocukların kuşları yedikten sonra Florya düzlüğünü terk etmeleri, bu geleneğin artık “merkez”i temsil eden kentte var olamayacağını göstermektedir. Romanda kuşçuluk geleneğinin aslında folklor kavramını temsil ettiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, romanda bu geleneğin kentte yok olacağının dile getirilmesi, okura folklor kavramının da sona ereceğini düşündürmektedir. Dolayısıyla, bu trajik son, on dokuzuncu yüzyıl romantik folklor kuramcılarının folkloru olumsuzlayıcı bakışının yansıması olarak ele alınacaktır.Item Restricted Yunus Emre'yi yeniden değerlendirme(1991) Alptekin, Turan