Browsing by Subject "Anayasa yargısı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access Anayasa mahkemesi kararlarında Kemalizm ve otoriterlik: analitik bir inceleme(2019-07) Alpbaz, Mustafa MertBu çalışmanın amacı Kemalizm’in Türkiye’deki anayasacılık hareketlerindeki rolünü ortaya koymaktır. Çalışmada Kemalizm’in bir ideoloji olarak Türkiye anayasalarına yansıması siyasi ve tarihi gelişmeler çerçevesinde incelenmiştir. Kemalizm’in ilkelerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına nasıl yansıdığı tartışılmış, hangi ilkeler bakımından Anayasa Mahkemesi’nin “Kemalist” olarak nitelendirilebileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Türkiye’de anayasa yargısının kuruluş süreci de parlamentodaki azınlıkların korunması düşüncesiyle açıklanmıştır. Bu sürecin açıklanmasında başvurulan merkez-çevre ilişkileri ile hegemonik koruma teorilerinin, Türkiye’deki sürece uymayan yönleri ele alınmıştır. Anayasa Mahkemesi kararları da bu teoriler yönünden ve “Kemalist otoriterlik” olgusu çerçevesinde değerlendirilmiştir.Item Open Access Kemalist otoriterlik, anayasa yargısı ve Askeri Mahkemeler(AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2019) Alpbaz, Mustafa MertAnayasa Mahkemesi, gerek verdiği kararlar gerekse Türkiye siyasetindeki konumu bakımından çeşitli tartışmaların odağı olmuştur. Bu tartışmalar çerçevesinde Türkiye’de anayasa yargısının benimsenme sürecini açıklamaya yönelik bir teori sıkça ifade edilmektedir. Türkiye’de “Kemalist elitler/blok” olarak adlandırılan ordu, bürokratlar, yargı organları ve üniversitelerin merkezi, bunun dışındaki kesimlerin de çevreyi oluşturduğu, Anayasa Mahkemesi’nin de merkezin çıkarlarını korumak için kurulduğu ve kuruluş amacına uygun olarak faaliyet gösterdiği iddia edilmiştir. “Kemalist otoriterlik” olgusu vurgulanarak merkezin çıkarının devletin korunması olduğu ileri sürülmüştür. Söz konusu açıklama girişiminin kaynağı Şerif Mardin’in “merkez-çevre ilişkileri” teorisi olup bu teori Ran Hirschl’ın “hegemonik koruma” ve “jüristokrasi” tezleri ile desteklenmiştir. Bu makalenin amacı Türkiye’deki durumun Mardin’in ve Hirschl’ın tezleri ile açıklanamayacağını ve merkez unsurları arasında devletin korunması bakımından bir bütünlük olmadığını ortaya koymaktır. Merkeze dahil bir aktör sayılan ordunun organı olan askeri mahkemeler, temel hak ve özgürlükleri sınırlandıran birçok hükmün iptalini isteyerek oldukça özgürlükçü bir yaklaşım sergilerken Anayasa Mahkemesi ise birçok başvuruyu reddederek askeri mahkemelerden geri plana düşmüştür.Item Open Access Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının (Anayasa Şikayeti) 6216 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmesi(Türkiye Barolar Birliği, 2011) Göztepe, Ece5982 sayılı ve 7 Mayıs 2010 tarihli Anayasa Değişikliği Hakkında Kanunla kabul edilen anayasa şikâyeti kurumu, yeni Anayasa Mahkemesi Kanunuyla somutlaştırılmıştır. Temel hak ve özgürlüklerin özgül bir koruma yöntemi olan bu kurum, Türk anayasa yargısı açısından yepyeni bir dönemin başlangıcını teşkil etmektedir. Makale, yeni kanundaki düzenlemeleri anayasa şikâyetinin özü bağlamında değerlendirmekte ve kurumun başarı şansını artırmak için öneriler getirmektedir.