The role of Turkey in NATO's decision-making of nuclear use
Author(s)
Date
2023Publisher
Bilkent University
Language
English
Type
Student ProjectItem Usage Stats
34
views
views
1
downloads
downloads
Series
Kaan Gazne, HIST 209-2 (2022-2023 Fall);1
Abstract
The research is focused on the key events of North Atlantic Treaty Organization’s
(NATO) nuclear planning in the 1960s. The time period is chosen for two reasons. First, as the
research topic suggests, because of the significance of the Cuban Missile Crisis – the climax of
the Cold War tensions – in which Turkey, a NATO member, played the role of a mere
uninformed bargaining chip. The research, therefore, inquires on the causes that put Turkey into
this disadvantageous position and what were the consequences for the country, both long- and
short-term. Second, more generally, NATO was going through turbulent considerations of
transition into multilateralism regarding the decision to use nuclear arsenals of the alliance.
Although the warheads were located on territories of all European allies, up to that point the
United States (US) possessed a monopoly on the decision of initiating a strike. And despite the
dissatisfaction with this unilateral hegemony being felt by all of the allies, the attempts of
negotiating multilateralism were led by a select few: most notably the US, the United Kingdom
(UK), and France. Once again, Turkey occupied a backseat in decision-making. The research
aims to inquire on how this position was manifested, and possibly challenged, in Turkey’s
participation in the one and only NATO attempt to implement a multilateral nuclear fleet: a
mixed-manned demonstration aboard a US destroyer ship Biddle, later recommissioned as
Claude V. Ricketts. Therefore, the research's geo-political scope spans NATO, focusing
primarily on European members in closest cooperation – or at times hostility – with Turkey. Araştırma, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) 1960'lardaki nükleer
planlamasındaki kilit olaylara odaklanmaktadır. Zaman periyodu iki nedenden dolayı
seçilmiştir. İlk olarak, araştırma konusunun öne sürdüğü gibi, bir NATO üyesi olan Türkiye'nin
bilgisiz bir pazarlık kozu rolü oynadığı Soğuk Savaş gerilimlerinin doruk noktası olan Küba
Füze Krizi'nin önemidir. Bu nedenle araştırma, Türkiye'yi bu dezavantajlı duruma sokan
nedenleri ve ülke için hem uzun hem de kısa vadede sonuçlarının neler olduğunu
sorgulamaktadır. İkincisi, daha genel olarak NATO, ittifakın nükleer cephaneliklerini kullanma
kararıyla ilgili olarak çok taraflılığa geçiş konusunda çalkantılı mülahazalardan geçiyordu.
Savaş başlıkları tüm Avrupalı müttefiklerin topraklarına yerleştirilmiş olmasına rağmen, o
noktaya kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD), bir saldırı başlatma kararında bir tekele
sahipti ve tüm müttefiklerin bu tek taraflı hegomanyadan duyduğu memnuniyetsizliğe rağmen,
çok taraflılığı müzakere etme girişimleri seçkin bir azınlık tarafından yönetildi. En önemlisi
ABD, Birleşik Krallık ve Fransa, Türkiye’ye bir kez daha karar alma mekanizmasının arka
koltuğunu işaret etti. Araştırma, bu pozisyonun Türkiye'nin çok taraflı bir nükleer filo
uygulamaya yönelik ilk ve tek NATO girişimine katılımında nasıl ortaya çıktığını ve
muhtemelen buna meydan okuduğunu sorgulamayı amaçlıyor: daha sonra Claude V. Ricketts
olarak yeniden görevlendirilen bir ABD muhrip gemisi Biddle'da karışık insanlı bir gösteri. Bu
nedenle, araştırmanın jeopolitik kapsamı NATO'yu kapsamakta ve öncelikle Türkiye ile en
yakın iş birliği - veya bazen düşmanlık - içindeki Avrupalı üyelere odaklanmaktadır.
Keywords
NATONuclear weapons
Turkey
Cold War
Cuban missile crisis
Nükleer silahlar
Türkiye
Soğuk savaş
Küba füze krizi
Permalink
http://hdl.handle.net/11693/112278Collections
- History of Turkey 4307