Yalçın, TalyaAladı, TuğçeIşık, Elif SenaDuymuş, Kevser NazMidilli, Aybala Dilşad2020-12-032020-12-032020http://hdl.handle.net/11693/54749Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2020.This work is a student project of the Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.The History of Turkey course (HIST200) is a requirement for all Bilkent undergraduates. It is designed to encourage students to work in groups on projects concerning any topic of their choice that relates to the history of Turkey. It is designed as an interactive course with an emphasis on research and the objective of investigating events, chronologically short historical periods, as well as historic representations. Students from all departments prepare and present final projects for examination by a committee, with 10 projects chosen to receive awards.Includes bibliographical references (pages 31-32).Kölelik kavramı çok eski bir kavramdır. Köleler, sosyal hayatlarında normal insanlardan statü olarak daha düşük görülmektedir. Zaman içerisinde bu olgu neredeyse tamamen yok olmakla birlikte toplumlar üzerindeki etkileri hala görülebilmektedir. Osmanlı Devleti'ndeki kölelik olgusu Atlantik köleliğinden daha farklıydı. Statü olarak köleler ile diğer insanlar arasındaki fark daha azdı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte kölelik kaldırılmış ve yerini evlatlık kurumu almıştır. Evlatlığın köleliğin yerini almasıyla beraber köleler ailenin bir ferdi olarak görülmeye başlandı. Fakat bu evlatlık alınan çocuklar ailenin normal çocuklarından farklı yetiştirilmekte hatta bazen ev işçileri olarak çalıştırılmaktaydılar. 1964 yılı itibariyle kölelik ve evlatlık gibi benzer uygulamaların tamamı Türkiye'de kaldırılmıştır. Fakat Osmanlı Devleti'ne köle olarak gelen Afrika kökenli birçok insan bulunmaktaydı ve bu insanların çoğu günümüzde halen Türkiye'de hayatlarını sürdürmektedirler. Aslen Afrika kökenli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu kişilere Afro-Türk denilmektedir. Bazı Afro-Türk aileler, eski nesillerde köle, sonrasında evlatlık olarak Türkiye'de yaşamışlardır. Toplumların dayattığı sınıf farkı ve ırkçılık gibi olgulardan seneler boyu etkilenmişlerdir. Kölelik ve evlatlık kavramlarının kaldırılmasıyla şu anda normal hayatlarına devam etmektedirler. Fakat bu kavramların etkileri az da olsa günümüzde hala görülebilmektedir.The concept of slavery is a very old concept. Slaves are seen as lower in status in their social lives than normal people. Over time, this phenomenon has almost disappeared, but its effects on societies can still be seen. The phenomenon of slavery in the Ottoman State was different from that of Atlantic slavery. In status, the difference between slaves and other people was less. With the establishment of the Republic of Turkey abolished slavery and has been replaced by the adoption agency. With adoption replacing slavery, slaves began to be seen as a member of the family. However, these adopted children were raised differently from the normal children of the family and sometimes even employed as domestic workers. As of 1964, all of slavery and similar practices, such as adoption has been removed from Turkey. But there were many people of African descent from the Ottoman Empire as slaves and many of these people still today continue their life in Turkey. Originally African origin, these people who are citizens of the Republic of Turkey is called the Afro-Turks. Afro-Turks family, slaves in the older generation, after the adoption lived in Turkey. With the abolition of the concepts of slavery and adoption, they are now continuing their normal lives. However, the effects of these concepts are still visible today, albeit few.42 pagesTurkishCreative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlikehttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-sa/4.0/KölelikEvlatlıkAfrikalı TürklerAfro-TürklerSlaveryAdoptionAfrican TurksAfro-TurksDEMİR HIST 200-3/7 2019-20Student ProjectSPB3220