Erdem, S.2019-02-082019-02-0820111300-3984http://hdl.handle.net/11693/49127Celâleddin Harzemşah’ın ön sözünde –Tanzimat düşüncesinin edebi alandaki en önemli ve temsil niteliği en yüksek örneklerinden birinde- Namık Kemal’in gerçekçi bir anlatımın başat nitelikleri üzerine düşünceleri, geleneksel Türk halk anlatılarındaki gerçekçilik anlayışı ile Tanzimat aydınlarının gerçekçilik algılarının oldukça keskin bir çatışma içinde olduğunu ortaya koyar. Namık Kemal’in bu ön sözde geleneksel halk anlatılarına yaklaşımı işaret eder ki Tanzimat aydınları; halk anlatılarını -olağanüstü unsurların sıkça görülmesi nedeniyle- gerçekçi anlatılar olarak kabul etmiyordu. Açıktır ki; Namık Kemal’in gerçekçiliğe bakışı, anlatmanın ve anlatıların en üst düzeyde “Batı”lılaşması güdüsüyle belirlenmiş ve sınırlanmıştır. Bu nedenle –ona göre- gerçeğin gerçekçi bir aktarımı geleneksel anlatı yoluyla mümkün değildir. Bu yazıda ise Namık Kemal’in ve onun temsil ettiği Tanzimat aydınlarının gerçekçilik üzerine görüşlerinin –tek ve “Batı”lı/“Batı” kaynaklı bir gerçekçilik anlayışının- aksine gerçekçiliğin birçok formu, boyutu olduğu ve bunların büyük çoğunluğunun halk anlatılarında (bu anlatıların en yaygın örneği olan halk hikâyelerinden hareket edilerek) düzenli bir şekilde görüldüğü savunulacaktır. Bunu göstermek amacıyla, halk hikâyelerinden realist halk hikâyelerine ve Tanzimat romanlarına uzanan anlatı geleneğini kapsayan bir tartışma aracılığıyla, bir anlatının gerçekçilik özelliklerinin gözlemlenebileceği gerçekçilik boyutları incelenecektir. Yazının asıl amacı halk hikâyelerinin de en az Tanzimat romanları kadar gerçek ve gerçekçi olduğunu ortaya koymaktır.In the introduction of Jalal-ad-Din Khwarizm Shah (Celâleddin Harzemşah) -one of the most substantial and representative examples of Tanzimat’s thinking on fictional writing- Namık Kemal’s comments on the nature of realistic narration reveals that the perception of the real among Tanzimat intelligentsia was in a stark conflict with the so-called (un)realistic features of traditional Turkish folk narratives. Namık Kemal’s approach to the traditional folk narratives indicates that for Tanzimat intellectuals folk narratives were not realistic because of supernatural features which were quite common in these narratives. It is clear that Namık Kemal’s view of realism was determined and limited by the ultimate Westernization of narration and narratives. Hence, the realistic account of the real was by no means possible via traditional narration. In this paper, however, it is argued that contrary to the Tanzimat intellectuals’ and Namık Kemal’s views on realism -as Western-rooted and the only form of realism- there are many forms and dimensions of realism and most of them have consistently been employed in folk narratives. In order to show this, through a discussion that embraces narration tradition from folk tales to the Tanzimat novels, some dimensions, in which the realistic features of a narration can be observed and will be examined. The main aim of this paper is to reveal that traditional folk narratives were as much real and realistic as Tanzimat novels.Turkish; EnglishGerçekçilikHalk anlatılarıNamık KemalTanzimat romanlarıRealismFolk narrationsFolk talesTanzimat novelsHalk hikâyelerinden tanzimat romanlarına gerçekçiliğin boyutlarıFrom folk narratives to tanzimat novels the dimensions of realismArticle2146-8087