Pınar, Hamdi2019-02-012019-02-0120091302-0013http://hdl.handle.net/11693/48715İlk kez 1987 yılında verilen ABAD’ın Demirel kararı ile başlayan süreçte, Türklerin haklarına ilişkin olarak çok sayıda karar ortaya çıkmıştır. Hizmetin serbest dolaşımına ilişkin ise, 2000 yılında verilen Savaş kararıyla önemli bir adım atılırken; 2009 yılında verilen Soysal kararı ile artık vizesiz Avrupa yolu açılmıştır. Bu kararlarla öncelikle 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol m. 41’in doğrundan etkisi olan bir hüküm olduğu, yani hizmetin serbest dolaşımında mevcut haklarda kötüleştirme yasağı ilkesi ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu olarak da ilk girişte vize uygulama üye devletlerin hâkimiyet alanında olduğu yöndeki itiraz ile Schengen vizesi uygulamasının getirmiş olduğu yeknesak vize uygulamasının bu ilkeye aykırı olduğu ABAD tarafından karara bağlanmıştır. Böylece Türkiye’de yerleşik bir işverenin hizmet sunması halinde hizmeti sunan kişiler ve bunların çalışanları ile Türkiye’de yerleşik bir kişi tarafından bir AB üyesi ülkeden hizmet edinilmesi halinde hizmeti alan bu kişiler hizmetin serbest dolaşımı kapsamına girecektirler. Hangi ülkelerin hangi tarihten itibaren Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başladıkları tespit edildiğinde, esas itibariyle Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz ve Yunanistan hizmetin serbest dolaşımı kapsamında Türk vatandaşlarından vize talep edemeyecekleri ortaya çıkmaktadır.TurkishVizesiz AvrupaAvrupa BirliğiDemirel kararıHizmetin serbest dolaşımıAktif hizmetin serbest dolaşımıPasif hizmetin serbest dolaşımıSavaş kararıSoysal kararıSchengen vizesiTürkiyeVisa-free EuropeEuropean UnionCase DemirelFree movement of servicesFree movement of active servicesFree movement of passive servicesCase SavasCase SoysalSchengen visaTurkeyHizmetin serbest dolaşımı kapsamında Türk vatandaşları için vizesiz AvrupaVisa-free Europe for Turkish citizens in the context of free movement of servicesArticle