Batuman, Bülent2020-10-162020-10-1620131300-9354http://hdl.handle.net/11693/5422470’lerin ortalarında Türkiye kentlerine bakıldığında görülen şey, kentin özgül bir siyaset odağı haline gelmiş olduğudur. Bir yanda –hem politik bir aktör hem de toplumsal bir çevre olarak– gecekondu, diğer yanda MC hükümetleriyle çatışan CHP’li belediyeler eliyle gelişen yerel yönetim modeli çerçevesinde hızla politikleşen kentsel hizmetler bulunmaktadır. Bu dönüşüm, sadece on yıl öncesi düşünüldüğünde bile çarpıcıdır. Zira, 60’ların ortalarında gecekondu, himayecilik ilişkileriyle yeniden üretilen ucuz bir kentleşme yöntemi, kentsel toplu tüketim hizmetleri ise, devletin yerel uzantıları olarak görünen belediyelerin doğal işlevleri olarak kavranmaktadır. Bu makale, işte bu dönüşümü, yani 70’lere damgasını vuran bir boyut olarak kentsel politikanın özgül bir siyasal mücadele alanı biçiminde ortaya çıkışını tartışmaktadır. Makalenin temel argümanı, bu dönüşümün özellikle mimar ve kent plancılarından oluşan mekân tasarımcılarının mesleki faaliyetlerini toplumcu siyasal eğilimleriyle buluşturan pratikleri dolayımıyla gerçekleştiğidir. Bu çerçevede makale, mekân tasarımcılarının kentsel siyaseti kuran iki temel alandaki etkinliklerini inceler: konut sorunu ve kentsel siyasetin kurumsal bağlamı olan yerel yönetimler.TurkishKentsel siyasetGecekonduYerel yönetimlerYeni belediyecilik hareketiToplumcu belediyecilik70’ler: Siyasetin odağındaki kent, kentin odağındaki siyasetArticle