Browsing by Subject "Tanzimat romanı"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access Sözlü edebiyattan tanzimat romanına giderken ‘anlatı’, ‘anlatıcı’ ve ‘aşk olgusu’nun dönüşümü(Geleneksel Yayıncılık, 2011) Kekeç, N.Tanzimat’la birlikte ortaya çıkan Batılılaşma sendromları, toplumun her katmanında kendini gösterirken edebiyat, bu sendromla başa çıkmada işlevsel bir rol üstlenir. Anlatı’nın sözel düzlemden yazılı anlatıma geçtiği bu dönemde, Tanzimat romanı didaktik oluşuyla ön plana çıkar. Bu bağlamda, oluşum sürecinde teknik açıdan zayıflığına dikkat çekilen roman türüne, daha çok döneminin sosyo-psikolojik yapısına kaynaklık etmesi bakımından değer atfedilir. Roman türü, halk hikâyeciliğinin gelişim çizgisi dåhilinde ele alındığında ise; teknik zayıflık olarak vurgulanan hususlar, halk hikâyeciliğine özgü birer özellik olarak belirir. Hikâye anlatıcısının içgüdüsüyle hareket eden roman yazarı, okurundan ziyade “dinleyici”sine hitap etmektedir. Ahmet Mithat Efendi, Şemsedin Sami ve Namık Kemal gibi ilk dönem Tanzimat yazarları birer romancı olarak değil de; “hikâye anlatıcısı” olarak belirirler. Ayrıca ilk dönem romanlarında konu edinilen “aşk”ın da halk hikâye geleneğindeki motiflerle anlatıldığı görülmektedir. Tanzimat romanı türsel olarak batılı roman ekolüne dayanırken meselelere bakış açısı ve üstlendiği toplumsal işlev ile halk hikâye anlatı geleneğinin devamında yer alır; gerek anlatıcının tutumu, gerekse ele alınan halk edebiyatı motifleri bunu ispatlar niteliktedir. Bu bağlamda temel sorunun halk hikâyesi geleneğine göre davranan romancının /anlatıcının Batılı roman ölçütlerine göre değerlendirilmesi olduğunu söylemek mümkündür.